Anteni yok bunun :P

uuu pek ?yk oluyor. Bi tur versene a?aca kadar:)

Anten yoksa ben oynamyyorum. :) ?aka bir yana özellikle a?yz dekalini çok iyi oturtmu?sun. Senin modeli görünce yapasym geldi bir tane daha. Bende de Yngiliz olan versiyon var. Bakalym kamufle uçakta nasyl duracak.

Oh be sonunda bitti :) Daha cok pis eskir ama soyliyim... bu arada egzozun pislettigi siyah dumanli kismin ortasina
bi kat inceden buff gibi bir renkle duman atsana, bazi fotolarda egzoz pisligi koyu acik 2 renkli gorunuyor guzel gorunebilir. eline saglik :)

Düzenleyen nezih - 07/03/2012 Saat 00:47

Buff at sen bakma Emre'ye :) uça?yn gerçe?ine bak :P

Uçak konusuna çok vakyf olmady?ymdan sormak istedim.
Nezih Bey in yayynlady?y fotolardaki Hellcatlar restore edilmi?, daha yakyn dönemde uçu? yapmy? yada görev yapmy? halleri korunarak yenilenmi? parlatylmy? müze parçalaryna benziyor, yada en azyndan sava? sonrasyny görmü? bir versiyon bilemiyorum.
Kysacasy üzerlerindeki boya Pasifik Sava?ynda sürekli göreve çykan Hellcatlar a göre daha antistatik daha parlak görünüyor.
Acaba egsoz ysysy ve dumanynyn iki ayry boya dokusu üzerindeki etkisi farkly olabilir mi? Yada görev boyunca boyadaki yanmanyn üzerine bir temizleme ve parlatma uygulanynca böyle görünüyor olabilir mi?

Öncelikle te?ekkürler.
Açyklamanyzdan hareketle ?öyle bir ayrym yapyp ikisinide olasy saybilir miyiz?
Bakymlary yapylmy? enstataneyi baz alyp önerdi?iniz tonlary yada Görevden (hatta ölümden) dönmü? halini baz alyp di?er tonlary olasy kabul edebilir miyiz?

Motorlaryn farkly yapylaryndan kaynaklanan sebeplerden yakmy? olduklary yakyt derecesi ve ya? orany da farklydyr.
Bu yüzden olayy boyanyn yanmasy sonucu olu?an renk sonucunda diye sonlandyrmak çok do?ru olmayabilir.
Dolayysyyla olaya direkt çykan isin rengi olarak bakmakta fayda oldu?unu dü?ünüyorum.
Amerikan uçaklarynda böyle bir bej rengi durumu varken Alman uçaklarynda bu durum yoktur, Yngiliz uçaklarynda bej bu kadar bariz gözükmemektedir. (bunlar benim gözlemleyebildiklerimdir, tarty?ylabilir)

Üstüne üstlük bu eksozun ysysy gövde arkasyna kadar nasyl etki etsin ki? Eksozdan çyktyktan hemen sonra yakma etkisini kaybetmeye ba?lyyordur.

Sonuç olarak olaya sadece görevden yeni dönmü? ya da dönmemi? diye bakmak yeterli de?ildir kanymca.
Bu baky? açysy rengin kendisinden ziyade yo?unlu?unu etkiler daha çok!

Yyi maketler!

Merhaba,
Birkac gunden beri takip ediyorum bu tartismayi, egsoz ve silah lekeleriyle ilgili bir iki nokta da ben ekleyeyim.
Oncelikle sahsen, restore edilmis ucaklarin, renk ve eskime gibi konularda referans olarak kullanilmasina, halen ucak restorasyonunda calisan birisi olarak karsiyim. Sebeplerini kisaca siralayayim;
- Maalesef dunyanin hicbir yerinde, birakin WWII da kullanilan boyalari, Vietnam zamaninda bile kullanilan boyalari bulmak imkansiz oldugu icin restore edilen ucaklarda kullanilan boyalarin hemen hepsi modern yontemlerle ve kimyasallarla uretilmis boyalardir. Cevre koruma yasalari cercevesinde, boyalarda kullanilan maddelerin buyuk bolumu degistirilmek zorunda kalindigi icin, restorasyon gruplari ve bu boyalari ureten sirketler ya kalan boya chiplerinden ya da diger kaynaklardan "en yakin" renk tonuna ulasmaya calisiyorlar. Ancak bu bile iclerindeki ana maddeler ayni olmadigi icin yalnizca bir tahmin olmaktan oteye gidemiyor. Boya renklerinin disinda, boyanin ustune ve altina atilan koruma amacli kimyasallar da ayni sekilde tamamiyla farkli olmak zorunda. Hepsinin ustune, ozellikle cogu restore edilen ucagin, gerek pistte gerek muzedeki isiklar altinda guzel gozuksun diye once acryloide bulanip, sonra da ayna haline gelene kadar cilalandigini da dusunursek, bu modern resimlerde gorulen ucaklarla, kullanim zamanlarindaki original hallerinin hemen hicbir alakasi yok bile denebilir.
- Boyalarin disinda dikkat edilmesi gereken diger bir konu da, restore edilen bu ucaklarin maruz kaldiklari bakim ve onarim. Mesela ucan durumdaki restore ucaklar, genelde her yarim saatlik uc****n sonra hemen hemen 3-4 saate kadar bakima aliniyorlar. Mekanik tamirat disinda, ucagin ekibi butun egsoz, yag akintisi, sunun damlasi bunun izi gibi her lekeyi surekli ellerindeki bezlerle silip dururlar finish inin bozulmamasi icin. yeniden cilalamasi saatler alacak bir kanada, kuslarin hediyeler birakmasinin nasil tepkiler alabilecegini tahmin edersiniz. Ayni sekilde, muzelerin cogunda da ucaklara insanlarin dokunmasinin yasak olmasi disinda, ucaklarin finishlerine duzenli araliklarla acryloid takviyesi yaparlar.

Egsoz ve diger izlere gelirsek;
- egsoz lekelerinin en buyuk 2 sebebi, motor ve yag sisteminin yapimi sirasindaki hata orani (ve daha sonraki bakim/kullanim sirasinda bozulma orani) ve kullanilan benzin ve yagin rafine kalitesidir.
     - Birincisi genel olarak, motorun icine giren benzinin ne kadarini yakabildigini, ne kadarini kacirdigini, yagin ne kadar yakilip atildigini belirliyor. Neden oldugunu tam bilemesem de radial motorlar - ozellikle de USN'in kullandigi PW18X0, PW2800'ler, inline motorlara - Merlin veya DB601- gore her zaman daha cok egsoz gazi ve dolayisiyla lekesi olusturuyor.
     - ikincisi de, uretilen egsoz gazlarinin ne kadar kirli oldugunu belirliyor. Bunun en iyi ornegini, savas boyunca Alman ucaklarindaki egsoz lekesi patternlarini ve yogunlugunu takip ederek gorebilirsiniz. Zaman icinde, ucaklarin ve motorlarin yapimindaki kalite de dusmus olsa da, en onemli etken Almanya'nin zaman icinde, hem petrol rezervlerinin onemli oranda dusmesi sonucu sentetik yakit ve katki maddelerine gecmesi, hem de rafinerilerin zaman icinde yokedilmesi sonucu cok kalitesiz ve yabanci madde karismis yakit kullanmak zorunda kalinmasiydi. Bu etkiyi en iyi FW190 larin egsozlarindaki lekelerin zaman icinde buyumesi ve koyulasmasinda gorebilirsiniz.

Egsoz lekelerinin patternina gelirsek, bundaki en buyuk etken de, tabi ki ucagin pervane ve aerodinamik yapisi tarafindan yaratilan slipstreamin, egsozlardan disari atilan gaz ve kiri tekrar ucagin ustune yapistirmasi.

- Makine tufek lekelerinde de belirleyici nokta, kullanilan patlayici (cordite - barut degil) ve mermi tipinin yarattigi dumanin, namlunun ve mekanizmanin icinden kacip, ucagin slipstream i icinde ne kadar ucaga geri yapisabilecegidir. Buradaki en buyuk hata, 2. Dunya Savasindaki .50/.30 luk makineli tufeklerde ve 20mm lik toplarda, namludan kacan gaz oraninin genelde dusunulen ve bugun maketlerde "boyandigindan" cok cok daha az olmasi. Namludan kacan "kirli" gaz cok az oldugundan ve cogu leading edge den hemen geriye dogru hava akimiyla atildigindan, namlu cevresindeki islesmenin bir iki santimden daha genis olusmasi gercekten imkansiz denebilir. Mermideki esas patlama, silahin mekanizmasinda gerceklestigi (ve bu gazlar tekrar kullanildigi icin) icin, olusan kirli gazlarin buyuk bolumu de mekanizmanin hemen altina yerlestirilen ve kovanlarin dusmesi icin acilan deliklerden kacar ve slipstream e karisir. Bu yuzden, makineli tufek gazi lekelerinin, ucaklarin namlu cevresinden cok bu kanat alti deliklerinin cevresine ve kanat tipinin olusturdugu patterne gore boyanmasi gerekir.
- Yine yakitta oldugu gibi, mermilerde de, olusan isin miktari ve koyulugunu, kullanilan patlayicinin kalitesi (cordite zaten tamamiyla dumansiz patlayici olsun diye uretiliyor) ve silah mekanizmasinin temizligi belirler. Kotulemek gibi olmasin ama, hem mermilerin, hem silahlarin kalitesi zaman icinde cok dustugunden en cok leke yine Japon ucaklarinda goruluyor (mesela, Smithsonian'daki Shiden-Kai'yi restore eden ekipten bir kac kisiyle konustugumda, kanatlarin altindaki is lekelerinin artik elle hissedilecek kadar birikmis oldugunu soylemislerdi).

Ucak gemilerinde de genelde en gerekli minimum bakim ve onarimdan ileri gidilemedigi ve cephane ve yakit ikmalinden sonra hemen ucusa geri donulmesi gerektigi icin, kimsenin egsoz ve kanatlardaki silah lekeleri gibi kozmetik sorunlarla ugrasmadigina eminim - ki konustugum pilotlar ve bakim personeli de genelde, kimsenin cruise sirasinda oyle seylerle ugrasacak zamani olmadigini ve cogu zaman kokpit cami disinda hicbir yerin silinmedigini de soyluyorlar. Bunu da zaten 2. Dunya Savasi sirasinda cekilen resimlerde de gorebilirsiniz. Hatta o kadar geriye bile gitmeden, Korfez veya Irak savasi sirasinda cekilmis F-14/F-18 resimlerinde ucaklarin ne kadar cok kir topladigi ve kimsenin temizlemedigi acikcak goruluyor. Bu arada F-14 lerin panellerinin daha derin ve ayrik oldugu icin cok daha fazla kir topladiklarini da eklemem lazim.

Senin yaptigin Hellcat'e gelirsek, oncelikle bir kac tane daha period resmine bakmani tavsiye ederim.
- Kanat ustundeki silah lekelerinin hemen hemen olmamasi lazim. Bu websitesinde (http://www.asisbiz.com/il2/F6F-5/F6F-5-Hellcat.html) ve internette daha bir suru resim var ama eger sunlara bakarsan, kanatlarin ustunde hic silah lekesi olmadigini gorursun:



Fakat kanatlarin alti yukarida da belirttigim gibi ozellikle deliklerin cevresinde berbat durumda:


- motor egsoz lekelerinin ne kadar kotu oldugunu gormek istiyorsan su resimlere bak:




Gordugun gibi, leke kanatlarin ustundeki hava akimi yuzunden govdenin yanindan, kanat-govde birlesim noktasina ve hatta kanadin ustune kadar yayilmis. Bir dikkat etmen gereken nokta, egsozlarin tam bittigi yerdeki plaka boyali olmadigi ve aluminyumdan farkli isiya daha dayanikli bir maden oldugu icin "burnt metal" renginde boyaman gerekiyor.

Umarim bu kadar uzun yazdigim icin kizmamissinizdir. Baska sorulariniz varsa cevaplamaya calisirim...
Deniz