Tamiya firması en sonunda 1/48 ölçekte özlenen kalitede günümüz kalıplama tekniklerini yansıtan F-16 kitini piyasaya sürdü, doğal olarak acilen edinildi ve “bakın bizde ne vaaar” demek yerine sizler için kapsamlı olarak incelemeyi yerinde gördük.
Tamiya’nın 1/32lik F16sının (ki bu kitin incelemesi de sitede mevcut) ilk bakışta küçük bir kopyası olarak görünsede bazı nüanslar göze çarpmakta.
Kit gri polistirenden basılmış ana bilgisini verdikten sonra ilk izlenimlerimizi paylaşalım. Detaylar içeri verilmiş ve derinlikleri oldukça tatminkar, kalıp izleri beklenildiği üzere minimumda ancak enjeksiyon noktaları iniş takım yuvası vesaire gibi yerlerde gözü tırmalıyor. Buna karşın kalıptaki çapaklar yok denecek kadar az. Yine de 1/32deki temizlik özellikle alt gövdenin yan taraflarındaki kadar değil ama bugüne kadar yapılmış en temiz 48 ölçek F-16 kalıbı.
Gövde piyasada bulunan aynı ölçekteki F-16 kitlerinin aksine değişik bir sistemde bölünmüş, Parça dağılımı 32lik tamiya ve 72lik Revell kitine oldukça benzemekte. Dolayısıyla kalıp ilerde çıkması muhtemel D kitine de altyapı sağlıyor. Muhtemelen Tamiya 1/32de yaptığı gibi bir sonraki kiti block 32 olarak piyasaya sürebilir. Kit genel hatlar olarak şu ana kadar üretilmiş en doğru F-16, keza bu kit piyasaya çıkıncaya kadar tahtta olan Hasegawa Viperlar Tamiya kitin çıkış tarihi itibariyle 25 yaşını doldurmuş bulunuyor.
Kitin ilk bakıştaki artıları öncelikle hava alığı ve görünen motor detayı, görünen kısımdaki hava tüneli ve fan palleri çok temiz verilmiş. Egzos çıkışı ise Hasegawa kitinin aksine tek parça olarak üretilmesine karşın detay olarak bu kitin ötesinde. Hasegawa kitte bu parçaları doğru birleştirip çıkışı oluşturmak ve herbirinin içinde bulunan kalıp izlerini yok etmek modelciyi gereksiz yere yormaktaydı. Bunun yanısıra benim gibi F-16 özürlü modelcilere bir çözüm sunacak şekilde kanatlar ana gövdeye bitişik verilmiş. İniş takımı yuvası da oldukça tatminkar, yalnız birkaç kablo eklemekle oldukça leziz sonuçlara gebe. Kitin bir artısı da slatları, keza şu ana kadar üretilen hiçbir F-16 kitinde olmayan park halinde 2 derece yukarda duran LEF’ler doğru bir şekilde verilmiş. Flaperonlar ise tamamen ayrı verildiği için istenilen pozisyonda yapıştırılabilir. Elevatörler model bittikten sonra hareket edebilecek şekilde verilmiş, bu kadar oynaklığa ek olarak kiti bitirdikten sonra sıkılmanız dahilinde kısmi olarak cephaneyi değiştirebilicek elastikiyete sahipsiniz. Taşıma esnasında kolaylık sağlaması için kuyruk aynı 1/32de olduğu gibi sökülebilir verilmiş. Kokpit kutudan çıktığı gibi yapan modelcilere az eklemeyle tatminkar bir görünüş sunabilecek kalitede, yan duvar detayları çok ince olmamakla beraber verilmiş. Ön panelde MFD lere verilen dekaller bitiş estetiği açısından artılar sağlamakta. Verilen silah ise çeşit olarak az olmasına rağmen detay olarak oldukça üst seviyede. Ekstra detay olarak chaff/flare dispenserlar ayrı verilmiş. Saydığımız bütün bu artılar Hasegawa kitte bulunan eksilerdir.
Gelelim bu modelin eksilerine. Öncelikle radom, sağ sol olarak nedeni belirsiz bir şekilde malzeme iki parça verilmiş. Kanat üstten tek parça verilmesine karşın alt yüzey kanadın ortasında birleşecek şekilde verilmiş. Aynı denyoluk hava frenlerinde de mevcut, dolayısıyla kafayı çizip hava frenlerini açmak isterseniz, bir tarafın fazlalığını yokedip alt tarafın uç kısmını elde imal edip içine detay yapmak zorundasınız. Tekerlekler sağ sol şeklinde gereksiz bir şekilde bölünmüş. Flaperonlarda da gövdeye yakın kısımda alt parça ayrı verilmiş. Blok 50’yi görünce kafadan Türk olur demeyin keza direkt modelin kafa kısmında sorunu var. Kanopi önü bird slicer tabir edilen IFF antenleri Türk yapmaya uygun değil ama eldeki fotolara bakınca bu antene sahip olmayan Blok50’lerimiz de mevcut. Bunların yanısıra bütün detayların içe verilmeside gerçek uçakta dışarı doğru olan bazı çizgilerin yanlış prezante edilmesine sebep teşkil etmiş, misal kanat yakıt depolarının arka kısmındaki çemberler gibi. En göze batan eksiklerinden birisi de gövde stiffener larının verilmemiş olması
Kitle gelen silahlar ise oldukça sürprizli; 3 yakıt tankının yanına 2xAGM-88 Harm, 2xAIM 120C Amraam, 2x AIM-9M mevcut, ve sürpriz kitten çıkan 2xAIM-9X, AIM-9X'i tamamlayan kaska entegre nişanlama sistemide ikinci bir kask şeklinde kitten çıkmakta
Dekallere gelirsek, ki pek gelmesek de olur, tipik Tamiya, yani odun kıvamında, yaratıcılık olarak daa 32liğin direkt kopyası. Dekal setinin tek artısı ACES II nin dekallerini ihtiva etmesi, ve koltugun arkasındaki alanda bulunan uçak tanıtlama plakasının metalik renkte bizlere sunması. Kanopi elemanları ise Hasegawa mantığında hem beyaz hem de füme olmak üzere iki ayrı set olarak verilmiş.
Neticede az tadilatla Türk yapmak mümkün.
Not: Planda kullanılmayan parçalar diye belirtilen bazı detaylar ilerde çıkacak varyantları müjdelemekte; misal saydam parçalarda kullanılmayan 4 adet yuvarlak parça GBU-12lerin kafası, 8 şeklinde çift daire saydam parça da "Litening" podunun saydam kısmı, öte yandan gövdenin iç tarafında Lantirn podunun takmak için deliklerde mevcut, keza "J" çerçevesinin 22 numaralı kullanılmayan parçası da Lantirn paylonu. Kuyruğun paraşüt yuvası takılabilecek şekilde kalıpta bölünmesi, gövdeninde iki parça verilmesi insanı heyecanlandırıyor keza bu altyapıyla çıkabilecek versiyonların arasında ilk aklıma gelenler D, israil, çeşitli ara ve ana bloklar ve lantirnli versiyon.