Sene 1999; Dünya milletleri senelerdir süren bir savaşın içindedir. Yeni teknolojileri bu savaşta denemeleri yüksek sayıda kayıplara yolaçmaktadır. Artık savaşın son safhasına girilmiş, insanoğlu toptan yokolma aşamasına gelmiştir. Bu esnada uzaydan gelen çok büyük bir cisim Güney Pasifik'te ıssız bir adaya çakılır. İlk incelemeler sonucu bu cismin bir meteordan ziyade çok ileri bir medeniyetin izleri taşıyan bir uzay gemisi olduğu anlaşılır. Yüzlerce yıllık bir yolculuğun izlerinin yanısıra buyuk çapta savaş hasarına uğramış olması bu geminin, kendi aralarında savaşan dünya milletlerine esas tehlikenin uzaydan gelebileceği gerçeğini gösterir. Bu bilince varan devletler acilen ateşkes görüşmelerine başlar ve sonucunda birleşik dünya federasyonunu oluşturmak için ilk adımları atarlar. Çeşitli milletlerin en iyi bilimadamlarından oluşturulan bir ekip gemiyi incelemek üzere bu ıssız adaya gelirler. İncelemeler sonucu gemiyi yapan ırkın boyları dışında humanoid ozelliklere sahip olduğunu keşfederler. Detaylı incelemeler sonucunda bu ırkın boylarının normal insan boyunun altı katına tekabül ettiği gerçegiyle karşılaşırlar. Bu minvalde savunma amaçlı yapılacak cihazlar bu dezavantajı ortadan kaldıracak şekilde tasarlanmalıdır. Bu "Varitech" fikrinin temel taşıdır. 2001 senesinde dünyadışı geminin tamirine ve normal insanlar tarafından kullanabilmesi için tadil edilmesine başlanır. Gemiden öğrenilen teknolojik yenilikler Dünya temelli silahlara uygulanır ve ilk gezegen savunma cihazlarının imaline başlanır. 2003 senesinde Dünyadışı geminin isminin SDF-1 (Super Dimension Fortress) olmasına, Üzerinde bulunduğu adanında isminin Macross olmasına karar verilir. Artık SDF-1 Dünya savunma filosunun sancak gemisidir.Bu tamirata paralel olarak yürütülen "Varitech" projesi de ilk meyvelerini vermeye başlamıştır. Serinin ilk prototipi olan VF-X 2006 senesinde Dünya savaşının as pilotlarından olan Roy Focker komutasında lk uçuşunu başarıyla yapar. 2007 senesinde "Valkyrie" kod adıyla seri uretimine geçilir.Ocak 2009 da filo dağıtımı yapılan VF-1 ler güvenlik nedeniyle Varitech ozelliklerini gostermemektedirler. Şubat 2009da SDF-1 ilk uçuşuna hazırlanmaktadır. Son testleri esnasında uzun menzilli tarayıcıları galaksinin dört bir yanından farkedilecek bir güçle çalışır. SDF-1 in hayatta olduğu belirten bu sinyal galaksinin ote yanındaki güçleri harekete geçirmeye yetmiştir. Esasen "Robotech Masters" denen ırkın filosunu oluşturan gemilerden biridir SDF ve komutanı Zor sayesinde Zentreadi'lerle girişilen savaştan sağ olarak kurtulan tek gemidir. Talihsiz bir "fold" operasyonu zamanda ve uzayda kaybomasına yol açmış ve yüzlerce sene süren başıboş yolculuğu dünyada sonlamıştır. Olay Zentreadiler içim henüz sıcak olduğu için ve komutan olarak Zor'dan çekindikleri için hayatta kalan tek battlefortress i yok etmek için ellerindeki bütün filoları dünyaya zaman kaybetmeden yollarlar. Bu esnada geminin esas hikayesinden habersiz olan Dünyalılar ilk uçuşa hazırlanmaktadırlar. Törenin başlamasının akabinde SDF-1 in tarayıcıları Güneş sistemine giren gemileri tespit eder ve manuel müdahalelere cevap vermeden otomatik olarak Zentreadi filosuna ateş açar. İlk çatışmalarda Zentreadi filosunun oncüleri ve Dünya filosuna ait Oberth sınıfı gemilerden dördü yokolur. Atmosferden yeryüzüne inen savaş VF-1 ler için zorlu bir testtir. Skull Leader Roy Focker komutasındaki Valkyrieler ilk savaşlarından yüzlerinin akıyla çıkmayı başarırlar. Sokak çatışmalarında VF-1ler "Varitech" ozelliklerinin nimetlerinden sonuna kadar yararlanırlar. Hatta göğüs göğüse çarpışmalarda kas gücüyle saldıran Zentreadi piyadelerine karşı "Battleoid" modda mekanik güçle üstünlük kurarlar.

Savaşın en civcivli anında SDF-1 tarafından savaşı dünyadan uzaklştırmak amacıyla yapılan atmosfer içi fold olayı bütün savaş grubunu Pluton'un yörüngesine taşır. Artık SDF-1 için eve dönüş demek uzun savaşlarla yolunu açmak anlamına gelmektedir. Mekanik bölümünde bulunan yapım bantları sayesinde Varitech savaşçılarını geliştirme ve üretmesi bu yolculukta SDF-1 in hayatta kalabilmesinin en büyük sebebidir. Çatışmalardan edinilen tecrubeler sayesinde VF-1 avcıları gittikçe mükemmele yakın olmaktadırlar. VF-1S in filolarda yer almaya başlaması SDF-1 in dünya yörüngesine geri döndüğü tarihe rastlar. Bu esnada Skull leader olarak Roy Focker'ın yakın dostu Rick Hunter görev yapmaktadır. Focker ise Hava Kanadı komutanı olmuştur. Zentreadiler tarafından yapılan bir kamikaze saldırısı esnasında Hunter'ın yaralanması Focker'ın tekrar SL olarak kokpite oturmasına yolaçar. Ve akabinde girdiği çetin bir dogfight'ta aldığı yaralar, U.N Spacy'nin Max Sterling'den sonra en çok uçak düşüren ası olan Focker'ın ölümüne yol açar.

Robotech avcılarının modelleri Bandai firması tarafından bundan 18 19 sene evvel 1/100 ölçeğinde üretilmişlerdi. Fighter, Guardian ve Battleoid olarak ayrı ayrı kutulanmıs bu seride VF-1 serisinin bütün avcıları yapılmıştı. Son 10 senedir piyasada ender bulunan bu kitleri ancak oldukça yüksek fiyatlara bulmak mümkündü. Robotech serisinin seneler içinde popularitesini kaybetmemesi, ve konuyla ilgili yapılan ekstra filmler (Macross Plus, Do You Remember Love, Robotech Masters vs) Model firmalarının bu konuya tekrar eğilmelerine yolaçtı. 2000 senesi itibariyle Hasegawa firması Robotech avcılarını üretecegini açıkladı. VF-1A ile başladıkları seri şu anda VF-1 in AWACS modeliyle sürmekte. Normal modellerin yanısıra 3 ayrı renkte saydam versiyonlarınıda piyasada bulmak mümkün. Eğer modelinizi detaylandırmak istiyorsanız gene Hasegawa tarafından üretilmiş PE seti ve silah setleri size ihtiyacınız olanları sağlamakta. Serinin tek dezavantajı şu anda yalnızca Fighter modunun üretimde olması. Favori modum Guardian ın üretilmesini ummaktan başka yapacak bir şey maalesef mümkün değil şu esnada.

Kiti ısmarlarken VF-1lerin bence en güzeli olan 1S modelini seçtim. Standart silahları benim için yeterli olduğundan ekstradan PE seti ısmarlamakla yetindim.



Kapak resmi her zamanki gibi arızalı bir illustrator tarafından cizilmiş, model bitince ilk işim kapağı çerçeveletmek olacak. Kit yerlesimi tipik hasegawa, içiçe iki adet poşet bulunuyor, içteki poşet clear parts için kullanılmış.



Toplam 138 parçanın saydam olmayan kısmı beyaz plastiğe basılmış. İceri detay ve 1/72 için mukemmel derinlikteler. Detay kalitesi olarak Hasegawanın ünlü K-37 ve sonrası Tomcat serisinden fersah fersah onde, oyleki 1/72 model yapmayan beni ciddi etkiledi kalıbının temizligi ve detayın olceklendirilmesi. Kokpit ön paneli dekal olarak verilmis, koltuk oldukca detaylı. Kanatların oynaması icin verilen mekanizma F-14 u hatırlatmasına ragmen daha detaylı bir çark sistemi icermekte.Hava alıklarının ve motor cıkıslarının icindeki detaylar atlanmamış. Keza iniş takımları ve yuvaları detay kaynamakta.



Silah olarak kutudan VF-1 serisinin standart 3 namlulu 55mm gatling topu gunpod olarak ve govde altı taretinde (kafa) 4 adet hafif lazer topu cıkmakta.



Dekal seti oncelikli olarak 3 ana geminin Filo liderlerini yapmaya olanak saglamakta, filolara gore değişen renkli gövde bantları ve tanıtlama işaretlerinin hepsi dekal olarak verilmiş. Bunun yanısıra setten cıkan numaralarla filoların isimsiz kahramanlarını da yapmak mümkün. Dekaller kalın olduklarına dair bir izlenim bırakmakla beraber baskı açısından tipik hasegawa kalitesini yansıtmaktalar. Kitte gozume yanlış gözüken tek detay olan hava alıklarının yanındaki reverse iticilerin duzeltilmesi ise çok zor bir uğraş gerektirmemekte.

Kitin yanısıra aldığım PE sete gelirsek; setin büyük parçaları VF-1J ile gelen FAST packler için dizayn edilmiş oldukları için pratik olarak S kitinde kullanılmamakta. Geri kalan parçalar ise fırlatma koltugunun kolları, motor detayları ve komple govde üstü fin replacementları.

Modelin parçalarını incelemem sonucu mevcut parçaları az bir zahmetle kesip biçme sonucu istediğim "Guardian" modunu yapabileceğimi farkettim. Bu sonuca varmamda, normalde uçak olarak bitirildiğinde görülemeyecek parçalarında verilmiş olması büyük bir etkendi. Yanılmıyorsam kısa süre içinde bu emelime ulaşmak içim bu kitten bir tane daha ısmarlamam gerekecek.