F-22 Alaska Raptor
Nereden Yazdırıldığı: ModelSitesi
Kategori: Genel
Forum Adı: Off-Topic
Forum Tanımlaması: Modelcilik dışında fikir paylaşımına buyrun; birbirimizi kırmayalım, kırdırmayalım
URL: www.modelsitesi.com/forum2/forum_posts.asp?TID=3231
Tarih: 28/11/2024 Saat 17:41 Program Versiyonu: Web Wiz Forums 8.04 - http://www.webwizforums.com
Konu: F-22 Alaska Raptor
Mesajı Yazan: HYAMAN
Konu: F-22 Alaska Raptor
Mesaj Tarihi: 20/10/2006 Saat 00:11
Elmendorf Alaska'da konuşlu 90.Avcı filosu(FS) Amerikan hava kuvetlerinin ikinci F-22 üssünde bu uçağı teslim alan ilk filo oldu.F-15E ile uçan filo bu uçakları Mountain Home üssüne devredecek ve 2007'de operasyonel hale gelecek.Lockheed-Martin "AK" kodlu ilk F-22'yi hattan çıkardı.İşte foto:
------------- There is a very fine line between "hobby" and "mental illness."
|
Cevaplar:
Mesajı Yazan: Blackbird
Mesaj Tarihi: 20/10/2006 Saat 01:02
eveeet bu da oldu.Artık güvenliğimiz iyice tehlikede...
-------------
|
Mesajı Yazan: Muratti
Mesaj Tarihi: 20/10/2006 Saat 02:30
o pankarttaki ifadeye dikkat : buradaki "theater" kelimesinin buradaki anlamını bilmeyen var mı ?
Eh... "Allah fırsat vermesin kötü niyetlilere" diyelim bu mübarek gün ve gecede...
|
Mesajı Yazan: KucukEniste
Mesaj Tarihi: 20/10/2006 Saat 02:54
Çirkin...
Neyse, Amerikan silah sanayinin kıçink kıçink sesleri devam edecek "Coming soon to a theater near you" diyorsa.
------------- "Ye?il Vadi bizim."
"Hayyr bizim".
"Öaaaaööa"
"Tutmayyn küçük eni?teyi!"
|
Mesajı Yazan: idris
Mesaj Tarihi: 20/10/2006 Saat 08:16
Rusyanın rengi değiştiği gün görürüm onları.
|
Mesajı Yazan: Captainairbus
Mesaj Tarihi: 20/10/2006 Saat 08:37
Tiyatro umarım bize yakın olmaz.
Bu iğrenç uçakla uçmayacağım içinde çok mutluyum.
------------- ex copilot.
|
Mesajı Yazan: grond
Mesaj Tarihi: 20/10/2006 Saat 08:58
Orjinalini yazan: İdris
Rusyanın rengi değiştiği gün görürüm onları.
Rusyanın eski renginden Dünya da azda olsa kaldı diye biliyorum.
Orjinalini yazan: Emroglan
Çirkin...
Ve katılıyorum çok çirkin )
|
Mesajı Yazan: Burak
Mesaj Tarihi: 20/10/2006 Saat 12:56
devran döner bu dünya kimseye kalmaz elbet..
adamlardaki cürrete bak!
|
Mesajı Yazan: Muratti
Mesaj Tarihi: 20/10/2006 Saat 18:55
Orjinalini yazan: Captainairbus
Tiyatro umarım bize yakın olmaz.
Bu iğrenç uçakla uçmayacağım içinde çok mutluyum.
Abi bu "kıroyum ama paro benda" lafını bana çağrıştırdı. Herif çirkin mirkin ama öyle bir uçak yapmış ki sen daha radarda görüp 5 dk.' lıklara scramble vermeden amca gelip paveway' i , durandall' ı sallıyo pistinin ortasına veya her tarafa... :(
Off yaa bizim bilim adamımız teknolojimiz niye yok şuna inat adını "Behçet" takacaamız bi uçak yapmak için ? (Parçala Behçet' ten yola çıkarak)
Latince' de "hırsız" demek olan raptor adını almış bir uçak (tuhaftır amerikalılar o kelimeyi "yırtıcı" olarak algılıyorlar ???) nasıl bir mantık ve zihniyetin meyvesidir o da başka bir muamma...
|
Mesajı Yazan: oy61
Mesaj Tarihi: 20/10/2006 Saat 19:13
Orjinalini yazan: Muratti
Latince' de "hırsız" demek olan raptor adını almış bir uçak (tuhaftır amerikalılar o kelimeyi "yırtıcı" olarak algılıyorlar ???) nasıl bir mantık ve zihniyetin meyvesidir o da başka bir muamma...
Raptor'un latince anlamı nedir bilmem ama Amerikalılar yırtıcı bir dinazor türünün adı olduğu için bu ismi uçaklarına vermişler.
Uçak genel olarak sizler tarafından beğenilmesede bence çok güzel. Birim fiyatlarının uçukluğu ve olabilirliğinin şu an için çok düşük olmasına rağmen umarım birgün bizim hava kuvvetlerimizde bu uçağa sahip olur.
------------- Hayat bos!!!
Öyleyse epoxi ile dolduralim
|
Mesajı Yazan: Muratti
Mesaj Tarihi: 20/10/2006 Saat 19:31
Orjinalini yazan: oy61
Raptor'un latince anlamı nedir bilmem ama Amerikalılar yırtıcı bir dinazor türünün adı olduğu için bu ismi uçaklarına vermişler.
Uçak genel olarak sizler tarafından beğenilmesede bence çok güzel. Birim fiyatlarının uçukluğu ve olabilirliğinin şu an için çok düşük olmasına rağmen umarım birgün bizim hava kuvvetlerimizde bu uçağa sahip olur.
Evet "hızlı hırsız" anlamındaki velociraptor' dan esinlenmişler Jurassic Park filminden, doğrudur...
Stealth teknolojisini ABD İngiltereye bile vermiyor ki bize versin... Bence JSF bile bizim envantere zor girer... Sonra maazallah çok güçlü bir TUAF olursa BOP noolur ??
|
Mesajı Yazan: oy61
Mesaj Tarihi: 20/10/2006 Saat 19:58
Orjinalini yazan: Muratti
Stealth teknolojisini ABD İngiltereye bile vermiyor ki bize versin... Bence JSF bile bizim envantere zor girer... Sonra maazallah çok güçlü bir TUAF olursa BOP noolur ??
Teknolojiyi vermek başka uçağı vermek başka. Japonyaya F-22 ihraç versiyonu 4 yıl sonra satılırsa şaşırmayın. Türkiye bu yıl sonuna kadar F-35 için ön sipariş verecek. Zaten ortağı olduğumuz projede bize uçak vermezlerse çok komik olur. BOP ile ilgili kısma forum kuralları çerçevesinde cevap veremeyeceğim.
------------- Hayat bos!!!
Öyleyse epoxi ile dolduralim
|
Mesajı Yazan: FIREMAN
Mesaj Tarihi: 20/10/2006 Saat 20:19
Meraklısına:
Clinton hukumeti senatodan Israil'e F-22 satışı için onay vermişti..
Bugun Israil almıyorsa karşısında yeterli Arap tehlikesi görme3diği için..
------------- The black sheep among all white ones..
|
Mesajı Yazan: EmrahR
Mesaj Tarihi: 21/10/2006 Saat 01:36
Vakt-i zamanında Donald Rumsfeld, canlı yayında "Amerika Hristiyan ve Yahudi bir ülkedir" demişti ve akabinde bu lafı toparlayamamıştı, İngiltere'ye vermeyebilirler ama İsrail rahat rahat alır füzeleri yağdırır. Yine vakt-i zamanında Madeline Allbright'a gazeteci bir soru sormuştu "Irak'ta 500.000 çocuğun ölmesine değidi mi?" demişti, Allbright ise "Evet sanırım buna değdi" demişti, herşey ortada, daha oynayacakları çok tiyatro var, ne diyelim...
Ne demişti şarkıcı:
Çok yakınsın belki bana
Belki Bağdat kadar Irak
Bombalar mı vurdu bizi
Düşünmek mi değişmek mi...
Allah hepimizi korusun...
|
Mesajı Yazan: jet x
Mesaj Tarihi: 21/10/2006 Saat 01:42
Hayatın bir gerçeği vardır; çalışan kazanır , amerikalılar bu uçağı sadece kendileri yapmadı, onlara biz de yardım ettik , ülkemizde işler biraz kötü gitmeye başladığında soluğu yurt dışında almayı düşünüp durduk.Bilim adamlarımızı ülkemizde tutamadık , şimdi pek çoğunuz diyecektir " e bu ülkedeki imkanlar neki kardeşim" .Çanakkale'de ,Dumlupınar'da savaşanlar da bu ülkenin imkanlarını düşünselerdi herhalde bugün ülkemizden bahsedemezdik. Arakadaşlar her zaman daha fazla özveri hele mevzu ülkemizse sonsuz özveri,ben her fert böyle düşünürse kıskanarak baktığımız uçakları veya teknolojileri değil başkalarını kıskandıran kendi uçaklarımızın fotğraflarına bakarız diye düşünüyorum, en önemli şey milletimize yani kendimize güvenmek ve bitmeyen bir güç ve azimle çalışmak. Bunlar şahsi fikirlerimdir ve tartışmaya her zaman açıktır.
|
Mesajı Yazan: Blackbird
Mesaj Tarihi: 21/10/2006 Saat 02:16
Hava gücü önemlidir ama unutmayalım ki bir yeri karadan kuşatmadığınız sürece ele geçiremezsiniz.Kontrolü sağlamak için karadan müdahale gereklidir.Hava desteği bir yere kadardır(konu nereye geldi:D).
Eğer bahsettikleri "TİYATRO" türkiye yakınlarında bi yerlerdeyse gerçekçi olalım hava savaşlarında yenilgi ihtimali yüksektir:S...Ama dediğim gibi karadan kuşatmaları da lazımdır.Ve işte bunu başarabileceklerini hiç sanmıyorum!!!
Savaşçı bir milletiz ve dünya üzerinde savaşı bizim gibi ciddiye alan milletler çok azdır!
Burak abinin dediği gibi bu dünya kimseye kalmaz elbet...
Ama teknoloji geliştirmemizin vakti de geldi artık.Kabul etmek zor ama yurt dışına bağımlıyız bu konuda.Silah sistemlerinin savaş zamanı en verimli şekilde kullanılması üretilen sistemlerin tamamen yerli olmasından geçer bence.Örneğin Falkland savaşı...Arjantin İngiltereyi yenecek bir duruma gelmişti.İşin perde arkası İngilizler Fransa'ya para vererek Arjantin in kullandığı Mirage uçaklarının çiplerinin füzelerinin artık neyse işte şifresini filan aldı.Arjantinlilerin attığı füzeler bir türlü isabet etmedi hedeflere ve Arjantin yenildi.Bunun örneğini biz de yaşadık sanırım.Ege'de F-16 larımız yunan uçaklarına bir türlü sidewinderlarını kilitleyemediler...
Dünya daha şimdiden kargaşa içine girdi.Gelecek neler getirir bilemeyiz ama daha berbat şeylerin olması olasıdır.Savunma sistemlerimizi tamamiyle olmasa bile önemli kısımlarının yerli üretim olması en azından şifre vs... lerinin elimizde olması gerekmektedir.
Ne zaman türk yapımı jet savaş uçağı çıkar onu da maalesef bilmiyorum açıkçası...
Çalışmamız gerek...
Saygılar...
-------------
|
Mesajı Yazan: oy61
Mesaj Tarihi: 21/10/2006 Saat 02:49
Orjinalini yazan: Blackbird
Ama teknoloji geliştirmemizin vakti de geldi artık.Kabul etmek zor ama yurt dışına bağımlıyız bu konuda.Silah sistemlerinin savaş zamanı en verimli şekilde kullanılması üretilen sistemlerin tamamen yerli olmasından geçer bence.Örneğin Falkland savaşı...Arjantin İngiltereyi yenecek bir duruma gelmişti.İşin perde arkası İngilizler Fransa'ya para vererek Arjantin in kullandığı Mirage uçaklarının çiplerinin füzelerinin artık neyse işte şifresini filan aldı.Arjantinlilerin attığı füzeler bir türlü isabet etmedi hedeflere ve Arjantin yenildi.Bunun örneğini biz de yaşadık sanırım.Ege'de F-16 larımız yunan uçaklarına bir türlü sidewinderlarını kilitleyemediler...
Acaba bu bilgilerin kaynağı nedir?
------------- Hayat bos!!!
Öyleyse epoxi ile dolduralim
|
Mesajı Yazan: Blackbird
Mesaj Tarihi: 21/10/2006 Saat 05:09
ya bizim f-16 larımız ile ilgili söylediklerimden tam emin değilim ama falkland savaşı hakkında söylediklerim gerçektir (kaynağı hatırlayamıyorum çok özür dilerim :D)
-------------
|
Mesajı Yazan: HYAMAN
Mesaj Tarihi: 21/10/2006 Saat 05:18
Orjinalini yazan: Blackbird
Arjantinlilerin attığı füzeler bir türlü isabet etmedi hedeflere ve Arjantin yenildi.
HMS Sheffield Exocet tarafından vuruldu ve battı.En azından bir füzede bu yöntem işe yaramamış.National Geographic General Belgrano adlı Arjantin savaş gemisinin İngiliz denizaltısı HMS Conqueror tarafından batırılmasıyla ilgili bir belgesel yayınlamıştı.Orada o zamanki İngiliz Görev Gücü komutanı Sandy Woodward bir itirafta bulunmuş ve demişti ki;"Eğer Arjantin bir hafta daha dayanıp teslim olmasaydı,biz teslim olacaktık.Çünkü harekata devam edecek kabiliyetimiz kalmamıştı."
------------- There is a very fine line between "hobby" and "mental illness."
|
Mesajı Yazan: Blackbird
Mesaj Tarihi: 21/10/2006 Saat 05:37
teşekkür ederim verdiğiniz bilgiler için:D
Zaten dediğim savaşın bir noktasından sonra bu yapılmıştı.İngilizler gemisavar füzeler yüzünden çok kayıp verdiler.Bundan sonra oldu bu olay.
Harrierler derseniz o başka onlar çok başarılıydı ama destroyerleri korumaya yetmedi...
-------------
|
Mesajı Yazan: Muratti
Mesaj Tarihi: 21/10/2006 Saat 06:05
Orjinalini yazan: HYAMAN
..... General Belgrano adlı Arjantin savaş gemisinin İngiliz denizaltısı HMS Conqueror tarafından batırılmasıyla ilgili.....
İlginç bir eklenti : NGC' ı seyretmedim ama okudum; Belgrano' yu batıran torpido(lar) dizel imiş ve tüp içerisinde bulunan basınçlı hava ile çalışıyormuş. İlk atılan acoustic homing sistemli torpido az daha denizaltının kendisini batıracak gibi olunca ikinci olarak daha da yaklaşılıp uzaktan tel kumandalı torpido ile batırılmış...
Ne denli doğrudur ben orada değildim bilmiyorum...
|
Mesajı Yazan: Blackbird
Mesaj Tarihi: 21/10/2006 Saat 06:58
Savaşlar da bir namussuz yapılıyor artık :D
-------------
|
Mesajı Yazan: oy61
Mesaj Tarihi: 21/10/2006 Saat 07:26
Savaştan önce Arjantin'in verdiği exocet füze siparişlerinin sadece 3'ü(6'da olabilir) teslim edilmişti. Savaş başlayınca Fransa İngilterenin isteği ile teslimatı dondurdu. Yani ne chip kodu gibi bir saçmalık var ortada nede çalışmayan füzeler. Zaten Arjantinin elindeki füzelerden biri ile Hyaman'ın dediği gibi İngilizlerin alan hava savunması ile görevli (yani filoyu havadan gelecek tehditlere karşı koruyan)ünlü HMS Sheffield destroyerini batırdı. Bir başka exocet Atlantic Conveyor'u batırdı. Ayrıca bu füzeleri taşıyan Super Etendard uçaklarıda savaşı kayıpsız tamamladılar.
------------- Hayat bos!!!
Öyleyse epoxi ile dolduralim
|
Mesajı Yazan: idris
Mesaj Tarihi: 21/10/2006 Saat 08:58
O vakitler Fransızlar sattıkları exocet füzelerinde bi numara yapmışlardı.
Füze isabet ediyor ama patlamıyordu.İsabet sonrası esas zararı veren savaş başlığı değil füzenin hala çalışmaya devam eden motorundan çıkan alevlerdi diye hatırlıyorum.
Benzer şeyler Iraklıların da başına geldi İran ile olan savaşta.
Hatta bölgede devriye gezerken vurulan bir amerikan firkateyni (uss stark) benzer bir sebepten dolayı iki exocet isabetinden sonra bile batmadı.
|
Mesajı Yazan: idris
Mesaj Tarihi: 21/10/2006 Saat 09:12
Bu arada Falkland savaşı sırasında batan 3 ingiliz savaş gemisinden 1 tanesi füze isabeti,2 taneside bomba isabeti sonucu battı.
İşin garip tarafı bomba isabeti ile batan gemilere atılan bombaların tamamınında tıpkı füzeler gibi patlamamasıdır.
Hms Ardent e isabet eden 11 bombanın sadece 5 tanesi patlamış.
Hms Antelope e isabet eden bombalar da patlamayınca bomba imha ekibi işe koyulmuş ama çuvallayıp havaya uçmuşlar.
|
Mesajı Yazan: Viperman
Mesaj Tarihi: 21/10/2006 Saat 10:15
bu bahsedilenler belki dogrudur, belki arjantin ordusunun beceriksizligidir bilinmez ama her durumda kendi silahını kendin yapman lazım, yeterince acık.
|
Mesajı Yazan: oy61
Mesaj Tarihi: 21/10/2006 Saat 18:51
İdris bey exocetlerin patlamaması ile ilgili sorun konusunda haklı olduğunuz taraflar var. Yanlız bu sorun bütün exocetlerde yaşanmadı. Yani Fransız oyunundan ziyade füze tasarımı ile ilgili bir sorun var. Arjantinin patlamayan bombaları ise bomba tipinden dolayı. Arjantin gemilere karşı bu savaşta gecikmeli tip bombalar kullandı. Bu bombalar belirli bir irtifadan bırakılmayınca tapaları kurulamıyor. İngiliz hava savunmasının etkisinden dolayı Arjantinliler alçak irtifalardan saldırmak zorunda kaldılar ve buda bomba tapalarının kurulamamasına neden oldu. Patlamayan bombaların nedeni budur. Bu savaşla ilgili detaylı bir yazı KANATLAR dergisinin ilk sayısında vardı.
------------- Hayat bos!!!
Öyleyse epoxi ile dolduralim
|
Mesajı Yazan: oy61
Mesaj Tarihi: 21/10/2006 Saat 18:59
Orjinalini yazan: Viperman
bu bahsedilenler belki dogrudur, belki arjantin ordusunun beceriksizligidir bilinmez ama her durumda kendi silahını kendin yapman lazım, yeterince acık.
Yeni silahlar geliştirmek artık ekonomik olarak astronomik bedeller gerektiriyor. Amerika bile sahip olduğu güce rağmen F-35 için ortaklar aradı. Bence devir kendi silahını kendin geliştirden ziyade ortak paydalarda birleşilebilecek ülkelerle ortaklaşa silah geliştirmektir yada bir mucize olurda insanlık ulvi bir mertebeye ulaşırsa hiç silah geliştirmemektir.(Son seçeneği ben hayallerimde bile göremiyorum)
------------- Hayat bos!!!
Öyleyse epoxi ile dolduralim
|
Mesajı Yazan: oruç reis
Mesaj Tarihi: 21/10/2006 Saat 19:11
Arkadaşlar bir rivayet var ne kadar doğrudur bilinmez ve tartışılır Atamızın'da batıdan çok ruslarla iş birlikçi olmamızı belirten bir mektup olayı var sanırım ölümünden sonra açılıp duyurulması gerekiyormuş ama bu işi genel kurmayın hoşuna gitmemiş olsa gerekki açıklama yapılamıyor.....Demek istediğim ruslarda manyak teknolojiyle uğraşıyor neden oralara gidilmezki.
|
Mesajı Yazan: jet x
Mesaj Tarihi: 21/10/2006 Saat 21:54
Arkadaşlar bir silahın çok yüksek maliyetlere ulaştığı çok doğru ancak o silahın kaynak kodları elinizde yoksa size izin verilen kısmı kadar kullanabiliyorsunuz, ayrıca siz bir silah yapsanız ve bunun ileride size karşı kullanılabileceğini düşünseniz önlem almazmısınız. Hele günümüzde mikrodalga teknolojisi bu kadar gelişmişken herşey mümkündür. Önemli olan karoseri üretmek değil ,Japonlar F-16'nın yalnızca gövdesini aldılar ama içindeki bütün elektronik sistemleri kendileri geliştirdiler ve huzurlarımıza F-2 ile çıktılar, adamların hiç bir sıkıntısı yok
|
Mesajı Yazan: Rahmi K.
Mesaj Tarihi: 21/10/2006 Saat 22:07
Görünen o ki bu konunun haliçteki altınlara kadar uzun bir yolu var. Bu nedenle off topic bölümüne taşınmıştır, hayırlı olsun :)
|
Mesajı Yazan: saral100
Mesaj Tarihi: 21/10/2006 Saat 23:20
Bu kadar çok ortak olursa...düşman kim olacak..silah geliştirmenin nedenleri belli...
-------------
|
Mesajı Yazan: oy61
Mesaj Tarihi: 21/10/2006 Saat 23:52
Ortak arıyanlara sormak lazım :)
Jet x Kaynak kodu konusunda haklısın, fakat bu konuda verdiğin Japonya örneği hatalı olur. Japonyanın dünya politikasındaki yeri ve bölgesindeki konumu ile Türkiyenin yeri çok farklı. Kısaca bu konular ülke politikaları ile çok içli dışlı şeylerdir. Kaldıki F-2 F-16'dan aviyonik dışında yapısal olarakta farklı bir uçaktır ve sadece Japonya için geliştirilip üretilmiştir. Birim fiyatıda bir F-16'nın 2 katıdır. Biz 30 adet yeni F-16 almak için nasıl para yetiştiririz diye kafa patlatırken kendimize özel bir uçağı maliyetini nasıl karşılayacağız? Bu soruya yapılmalı, olmalı diye değil nasıl olur, olabilirliği nedir diye realistik olarak bakınız.
Kaynak koduna dönecek olursam 30 yıllık F-16'nın kaynak kodu kime verilmiştir?(İsrail bile çok küçük bir kısmına sahip olabilmiştir) Bunun nedeni senin elindeki silahı sinyaller yollayıp çalışmaz hale getirmek filan değildir. Tek nedeni ticari olarak uçağa takacağın herşey için o ülkeye bağımlı olmanın istenmesidi ki bunun altındada para kazanma arzusu yatar. Tabi bunuda başka şekilde yorumlamak size kalmış.
Bu arada Haliç'te altın mı var? :)
------------- Hayat bos!!!
Öyleyse epoxi ile dolduralim
|
Mesajı Yazan: Blackbird
Mesaj Tarihi: 22/10/2006 Saat 04:26
Falkland Savaşı ile dediklerimin doğru olması gerekiyor.Fransa diğer parti satışları durdurdu ama bunun dışında gemi savar füzelerin kaynak kod vs sini ingiltereye sattı.Ya kusura bakmayın bu bilginin kaynağını hatırlayamıyorum Neyşınıl Coğrafik te bu konu ile ilgili bir belgesel vardı zaten itiraflarda bulunulmuştu.
-------------
|
Mesajı Yazan: KFKF
Mesaj Tarihi: 22/10/2006 Saat 08:22
Güdümlü gemisavar füzeleri önceden belirlenmiş bir kordinatta radarlarını çalıştırarak hedef arar ve buldukları hedefe kitlenerek hedefe çarparlar. Bütün bunlar çok kısa bir sürede olur. Bu sürede füze hedef bulamaz ise füzenin savaş başlığının fünyesi devre dışı kalır. (Füze hedefi ıskaladıysa başka bir gemiyi (tarafsız) vurmasın diye) İngiliz destroyerini vuran ama patlamayan Exocet hedefini ıskalamış ve denize düşmek üzere iken gemiye çarptı. Bu yüzden savaş başlığı patlamadı. Benzer şekilde İngiliz gemilerine isabet edipte patlamayan bir kaç bomba da çok alçaktan atıldıklarından fünyeleri aktif hale gelmemişti. Bu savaşta 11 İngiliz gemisi isabet aldı. 6'sı battı. (2 destroyer, 2 fırkateyn, 1 konteyner gemisi, 1 çıkarma gemisi)
Lütfen Haliçte altın var, Güneydoğu Anadoluda petrol var ama çıkarmamıza izin vermiyorlar gibi efsanelere inanmayalım.
|
Mesajı Yazan: KFKF
Mesaj Tarihi: 22/10/2006 Saat 08:29
Bence esas sorulması gerekenler:
F-16 fabrikamız varken niye F-4 ve F-5'leri İsrailde modernize ediyoruz.
Bir dönem helikopter fabrikası kuramaya deyecek kadar çok helikoptere ihtiyaçımız olduğu hesaplanmıştı. Sonra Polis, Jandarma, Kara Kv, Hava Kv ve Deniz kv niye ayrı ayrı ve farkı modellerde helikopter alındı?
MEKO projesi ile kendi gemizi inşa etmeye başlamışken, İTÜ Gemi İnş bölümüne'ye kendi korvet dizyanımızı yapması için görev verilmişken (bizat projeye şahit oldum)niye Fransa ve ABD'den 2.el gemiler alındı?
Niye bir hükümetin başlatığı projeleri diğer hükümet bozuyor?
vb????
|
Mesajı Yazan: KucukEniste
Mesaj Tarihi: 22/10/2006 Saat 10:11
Orjinalini yazan: KFKF
Bence esas sorulması gerekenler:
F-16 fabrikamız varken niye F-4 ve F-5'leri İsrailde modernize ediyoruz.
Bir dönem helikopter fabrikası kuramaya deyecek kadar çok helikoptere ihtiyaçımız olduğu hesaplanmıştı. Sonra Polis, Jandarma, Kara Kv, Hava Kv ve Deniz kv niye ayrı ayrı ve farkı modellerde helikopter alındı?
MEKO projesi ile kendi gemizi inşa etmeye başlamışken, İTÜ Gemi İnş bölümüne'ye kendi korvet dizyanımızı yapması için görev verilmişken (bizat projeye şahit oldum)niye Fransa ve ABD'den 2.el gemiler alındı?
Niye bir hükümetin başlatığı projeleri diğer hükümet bozuyor?
vb????
Cevabı çok basit... Çıkar çatışması.
Aynı şey silah ihalelerinde de oldu, ki sadece Türkiye ve TSK'ya has bir durum değil, dünyanın her yerinde durum aynı. Askeri harcamalarda büyük meblağlar döndüğü ve pek çok çıkar grubunun kazancı sözkonusu olduğu için, akılcı kararlar yerine o an sözünü geçirebilenin cebini dolduracak kararlar verilmesi daha olağandır. Eğer akılcılık ön planda olsaydı, bugün F-104 diye bir uçak prototip olarak tarihin tozlu sayfalarında kalacaktı. Ama işini bilen Amerikan abilerimiz, Amerikan yönetimiyle al gülüm-ver gülüm yaparaktan işi kotarmışlar diye ortaya çıktı sonradan.
------------- "Ye?il Vadi bizim."
"Hayyr bizim".
"Öaaaaööa"
"Tutmayyn küçük eni?teyi!"
|
Mesajı Yazan: idris
Mesaj Tarihi: 22/10/2006 Saat 12:48
Iraq fired an estimated 200 air-launched Exocets against Iranian shipping during the Iran-Iraq War with varying levels of success. Tankers and other civilian shipping were often hit, but a large percentage failed to explode. US and UK EOD teams recovered several warheads and even some complete missiles from target ships.
|
Mesajı Yazan: idris
Mesaj Tarihi: 22/10/2006 Saat 12:48
http://www.britains-smallwars.com/Falklands/Exocet.html - Exocet
|
Mesajı Yazan: Muratti
Mesaj Tarihi: 22/10/2006 Saat 17:51
Orjinalini yazan: İdris
Iraq fired an estimated 200 air-launched Exocets against Iranian shipping during the Iran-Iraq War with varying levels of success. Tankers and other civilian shipping were often hit, but a large percentage failed to explode. US and UK EOD teams recovered several warheads and even some complete missiles from target ships.
Right... so what happened next ?
|
Mesajı Yazan: Ares
Mesaj Tarihi: 22/10/2006 Saat 22:07
Orjinalini yazan: KFKF
Bence esas sorulması gerekenler:
F-16 fabrikamız varken niye F-4 ve F-5'leri İsrailde modernize ediyoruz.
Fabrikamız yok, montaj hattımız var F-16 konusunda
Orjinalini yazan: KFKF
Bir dönem helikopter fabrikası kuramaya deyecek kadar çok helikoptere ihtiyaçımız olduğu hesaplanmıştı. Sonra Polis, Jandarma, Kara Kv, Hava Kv ve Deniz kv niye ayrı ayrı ve farkı modellerde helikopter alındı?
Kuvvet komutanlıklarının ihtiyacları birbirinden farklı dolayısıyla tek tiple her görevi ifa etmeye çalışmak hayal.
Orjinalini yazan: KFKF
MEKO projesi ile kendi gemizi inşa etmeye başlamışken, İTÜ Gemi İnş bölümüne'ye kendi korvet dizyanımızı yapması için görev verilmişken (bizat projeye şahit oldum)niye Fransa ve ABD'den 2.el gemiler alındı?
MEKO larda mevcut bir tasarımın imalatı yapılmıştır. Türkiyede o komplekse sahip bir tasarımı yapabilecek ne tecrübe nede altyapı mevcuttur ki bu bahsettiğiniz korvet dizaynı hikayesinde de bu birebir yaşanmaktadır. "Nasılsa kendimiz imal edeceğiz öyle bir gemi yapalım ki uçağa sıksın, denizaltıya sıksın, mayın da avlasın gerekince de çıkarma yapabilsin, boyu mu kısa geldi uzatın, nedir sonucta 3 5 hesap değişir" mantığı değişmediği sürece ortaya sağlıklı bir ürün çıkması mümkün değildir. Bırakın pratikte deneyime sahip olmayı, teoride bide deneyimsiz olan kurumların bu tip bir projeye soyunmaları ise mevcut kısıtlı kaynağında gereksiz harcanmasıdır. Birde ülke savunması meselesi vardır, centilmenlik uluslararası politikada pek populer bir soylem olmadıgından kelli kimse oturup beklemez sizin yeni bir şeyler geliştirmenizi, bu durumda da memleketi savunmak için bazı gereklilikleri yerine getirmek gerekir, ve sorunları en acil olarak çözmenin yolu denenmiş sistemleri satın almaktır. Eğer 10 sene boyunca hem memleket savunmasından taviz vermeyip , ar-ge denilen dipsiz kuyuya da bu harcamalarının 2 3 katını gömecek bütçeniz varsa 15 seneye kendi silahımızı (uçak, gemi, tank) üretecek pozisyona da gelebiliriz. Gerçi bütçenin yanısıra bu sektörde beyin gücü olarak çalışacak insanlara da ihtiyaç duyulmaktadır, onlar nereden bulunur ayrı bir sorundur, keza memleket üniversitelerinden mezun olan mühendislerin tamamına yakınının bilgi ve birikimi ellerindeki diplomayla sınırlıdır. Örnek vermek gerekirse ITU'nun meshur bir helikopter projesi vardır (benim bildigim 13 senedir var).3 sene önce o kadrodan kompozitci bir altkadroyla tanısma fırsatım oldu, pal konusunu irdelemektelerdi; tasarımı 1950 model pallere kadar getirmiş sıkışmışlardı. Doğal olarak pallerin neden ucunu eğmiyorsunuz dedim bazı problemleri aşmak için. Ukalaca bir cevapla karşılaştım akabinde (biz mühendisiz biliriz, olmaz oyle sey türevi); izinlerini istedim ve yanımdaki raftan bir S&H dergisi alıp onlerine actım, bakın buna AH-64 diyorlar, bu cocugada Lynx diyorlar, sizin olmaz dediğiniz palleri de bu cocuklar bin senedir kullanıyorlar dedim. İşin vahimi kim ne yapmış diye daha önceden bir araştırma yapmışlar ve bu tip detayları atlamışlar. Kısacası beyin olarak pratik bir kadro yetiştirmeye şu günden başlamamız lazım 15 20 sene sonra bir şeyler üretebilmemiz için, ve ilk olarak anaokulundaki cocuklara bakmakla görmenin farkını anlatmamız lazım ki ilerde bir gun mühendis olursa bu vatandaş, araştırma yapmayı ve yaratıcı çözüm bulmayı bilsin, mühendisliği bir kağıt parçasından ve mevcut yapılardaki hesapları yapmaktan daha geniş çaplı bir anlam ifade etsin.
Orjinalini yazan: KFKF
Niye bir hükümetin başlatığı projeleri diğer hükümet bozuyor?
vb????
politika
------------- Ares
If you're in a fair fight, you didn't plan it properly...
|
Mesajı Yazan: Blackbird
Mesaj Tarihi: 22/10/2006 Saat 22:27
uzar gider....
-------------
|
Mesajı Yazan: idris
Mesaj Tarihi: 23/10/2006 Saat 02:52
Orjinalini yazan: Muratti
Orjinalini yazan: İdris
Iraq fired an estimated 200 air-launched Exocets against Iranian shipping during the Iran-Iraq War with varying levels of success. Tankers and other civilian shipping were often hit, but a large percentage failed to explode. US and UK EOD teams recovered several warheads and even some complete missiles from target ships.
Right... so what happened next ?
Hangi yazıya cevap olduğunu anlamak için geriye bakmak lazım.Zahmet olacak ama.....
|
Mesajı Yazan: saral100
Mesaj Tarihi: 23/10/2006 Saat 04:14
Orjinalini yazan: Ares
Uzun uzun almayayım istedim;
Belki tam olarak anlatılmak istenene cevap vermeyecek ama,NASA ve USAF'ın insansız hava arçlarının geliştirilmesi konusunda R/C Modelciler ile belirgin fikir alışverişlerinde olduklarını okumuştum.
Bakmak görmek arasındaki farkı algılamak,geçmişteki tecrübeleri iyice irdeleyerek kazanılacak bir birikim olayıdır.Ne nedir,nasıldır gibi sorunlar mevcutsa geçmişte benzer konuşarda ne edinilmiştir bir gözatmakta fayda vardır.
15-20 yıl iyimser bir süre kanımca daha fazlası gerekli...
-------------
|
Mesajı Yazan: KFKF
Mesaj Tarihi: 23/10/2006 Saat 06:59
Orjinalini yazan: İdris
Iraq fired an estimated 200 air-launched Exocets against Iranian shipping during the Iran-Iraq War with varying levels of success. Tankers and other civilian shipping were often hit, but a large percentage failed to explode. US and UK EOD teams recovered several warheads and even some complete missiles from target ships.
Bu daha ziyade Exocet'in bir dizayn hatasını gösteriyor. Yabancı silaha fazla güvenmemeliyiz derseniz, haklısınız. Daha onemlisi siyasetten arıdnırılmış bir savunma politikasına ihtiyaç duyduğumuzun göstergesidir.
|
Mesajı Yazan: KFKF
Mesaj Tarihi: 23/10/2006 Saat 07:10
Orjinalini yazan: Ares
Orjinalini yazan: KFKF
Bir dönem helikopter fabrikası kuramaya deyecek kadar çok helikoptere ihtiyaçımız olduğu hesaplanmıştı. Sonra Polis, Jandarma, Kara Kv, Hava Kv ve Deniz kv niye ayrı ayrı ve farkı modellerde helikopter alındı?
Kuvvet komutanlıklarının ihtiyacları birbirinden farklı dolayısıyla tek tiple her görevi ifa etmeye çalışmak hayal.
Hatırladığım kadarı ile ilk önce Kara Kv için 60 tane kadar UH-1 montajı yapıldı. Sonra ihale ile Black Hawk alındı. Sonra Avrupa ile gümürk birliği anlaşması öncesi Tansu Çiller dönem başkanı Fransaya yağcılık yapmak için ihalesiz Couger helikopteri siparişi verdi. Bir dönem ABD ile ilişkiler kötüleştiğinde Rus'yadan galiba Mi-8'di helikopter alındı. (Borçlarına karşılık sayıldı.) Gene bir dönem Deniz Kv için İtalya'dan UH-1'in Agusta yapımı olanlarından alındı. En sonda Seahawk alındı. Bunların hepsi genel maksat helikopteridir. (Seahwak'ta üzerine donanım ilavesi yapılmış bir Blackhawk'tır. Couger'larda çeşitli donanım ilavesine sahiptir ama sonuçta hepsi genel maksat helikopteridir.) Şuan ordumuzda Rus, İtalyan, ABD ve Fransız olmak üzere 4 değişik ülkenin 5 değişik model helikopteri vardır. Birinde eğitiğiniz pilotu\teknisyeni, diğerinde kullanamzsınız. Birinin yedek parçası diğerine olmaz. Belki tek bir kaynağa bağlı olmamak iyidir. Ama bu kadarda değil...
|
Mesajı Yazan: oy61
Mesaj Tarihi: 23/10/2006 Saat 07:49
Orjinalini yazan: KFKF
Hatırladığım kadarı ile ilk önce Kara Kv için 60 tane kadar UH-1 montajı yapıldı. Sonra ihale ile Black Hawk alındı. Sonra Avrupa ile gümürk birliği anlaşması öncesi Tansu Çiller dönem başkanı Fransaya yağcılık yapmak için ihalesiz Couger helikopteri siparişi verdi. Bir dönem ABD ile ilişkiler kötüleştiğinde Rus'yadan galiba Mi-8'di helikopter alındı. (Borçlarına karşılık sayıldı.) Gene bir dönem Deniz Kv için İtalya'dan UH-1'in Agusta yapımı olanlarından alındı. En sonda Seahawk alındı. Bunların hepsi genel maksat helikopteridir. (Seahwak'ta üzerine donanım ilavesi yapılmış bir Blackhawk'tır. Couger'larda çeşitli donanım ilavesine sahiptir ama sonuçta hepsi genel maksat helikopteridir.) Şuan ordumuzda Rus, İtalyan, ABD ve Fransız olmak üzere 4 değişik ülkenin 5 değişik model helikopteri vardır. Birinde eğitiğiniz pilotu\teknisyeni, diğerinde kullanamzsınız. Birinin yedek parçası diğerine olmaz. Belki tek bir kaynağa bağlı olmamak iyidir. Ama bu kadarda değil...
Kesinlikle haklısın. Ama buna birazda blackhawk ortak üretim projesininde işler hale gelememesi neden oldu.
------------- Hayat bos!!!
Öyleyse epoxi ile dolduralim
|
Mesajı Yazan: idris
Mesaj Tarihi: 23/10/2006 Saat 11:45
Orjinalini yazan: KFKF
Orjinalini yazan: İdris
Iraq fired an estimated 200 air-launched Exocets against Iranian shipping during the Iran-Iraq War with varying levels of success. Tankers and other civilian shipping were often hit, but a large percentage failed to explode. US and UK EOD teams recovered several warheads and even some complete missiles from target ships.
Bu daha ziyade Exocet'in bir dizayn hatasını gösteriyor.
Şimdiye kadar teşhis koyana rastlamamıştım.
|
Mesajı Yazan: shaw
Mesaj Tarihi: 23/10/2006 Saat 12:39
Orjinalini yazan: saral100
Orjinalini yazan: Ares
Uzun uzun almayayım istedim;
Belki tam olarak anlatılmak istenene cevap vermeyecek ama,NASA ve USAF'ın insansız hava arçlarının geliştirilmesi konusunda R/C Modelciler ile belirgin fikir alışverişlerinde olduklarını okumuştum.
Bakmak görmek arasındaki farkı algılamak,geçmişteki tecrübeleri iyice irdeleyerek kazanılacak bir birikim olayıdır.Ne nedir,nasıldır gibi sorunlar mevcutsa geçmişte benzer konuşarda ne edinilmiştir bir gözatmakta fayda vardır.
15-20 yıl iyimser bir süre kanımca daha fazlası gerekli...
Ufuk ve Sabri abi düşüncelerinize katılmaktayım, 15-20 yıl gerçekten çok iyimser bir tahmin olur. ( inşallah yanılırım :) Maddiyatı bir kenara bıraksak bile, üniversitede gençliğinin şu an ki durumu göz önüne alınırsa - bunun için derin bir araştırmaya gerek yok, herhangi bir kampüste, bir kafeye oturun, yan masanın konuşmasına, ve konuşma tarzlarına kulak misafiri olmak yeter - ülkemizin yeterli beyin gücü için önünde çok yol var.
------------- ////////////// CRIME SCENE DO NOT CROSS //////////////
|
|