Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

Alternatifler

Nereden Yazdırıldığı: ModelSitesi
Kategori: Genel
Forum Adı: Malzemeler
Forum Tanımlaması: Epoksi boron kompozit mi? Yoğurt kabı mı? Yerine göre her ikisi de...
URL: www.modelsitesi.com/forum2/forum_posts.asp?TID=2918
Tarih: 29/06/2024 Saat 12:07
Program Versiyonu: Web Wiz Forums 8.04 - http://www.webwizforums.com


Konu: Alternatifler
Mesajı Yazan: Muratti
Konu: Alternatifler
Mesaj Tarihi: 04/09/2006 Saat 19:10
Sevgili Dostlar

Dikkatimi çekti; hobiye özel malzemeler ciddi ölçekte paralara mal oluyor.

Örnek olarak bir boya standı: Tamiya' nın boya standı 35-40YTL'lerde gezerken ben Bauhaus' dan boş kablo makaralarını (iki adet; biri küçük -15 cm- birisi büyük -25cm.- rica ile bedavaya, 1 m. 2,5' luk tek damar bakır kabloya 0,75 YTL aligatör klipslere de 15 YTL (5 adet bir yerde) toplam 15,75 YTL' ye mal ettim ve gayet de güzel işe yaradı. Makaranın üzerinde Dremel ile delikler açarak klips bağlanmış kabloları değiştirerek geçirecek yerler hazırladım ve işin gereğine göre yerlerini değiştirip parçaları tutturup boyuyorum.

Araba boyası için ise eski bir CDRW kutusunun o sütunlu alt tabanını kızımın oyun hamurundan fındık kadar bir parçayla birlikte kullanmaya karar verdim.

Şimdi bu pratik çözümlerden sonra aklıma biraz daha maliyeti kısma fikirleri geldi :

Eşimin akrilik boyalarından bir miktar aşırdım. Titanyum sarısı + prusya mavisini belli oranlarda eşimin palet bıçağıyla karıştırıp güzel bir yeşil elde ettim. Bunu kurutma makinasından elde ettiğim distile su ile inceltip airbrush' la önce sulu boya kağıdına sonra da evvelce haşat olmuş olan ve niyeyse kıyıp da atamadığım bir 1:72 Me109' un kanadının içinde denedim. Gayet güzel tuttu. Son olarak flat clear ile etkileşimi ne olur diye denedim, flat'e göre biraz fazla parlamakla beraber gayet hoş durdu. Tek zorluk öyle hazır "US Navy Blue" filan bulamamak olur ama onu da colorserver.net ile artık daha zevkli bir şekilde elde etmek mümkün olacaktır / olabilir...

Şimdi 100 puanlık uzmanlık sorusu geliyor: putty için ne kullanmalı ? Gerçi 7-8 YTL'lik bir tüp duruma göre 50-100 maket çıkarır ama 3-4 YTL' ye de koca teneke içerisinde polyester veya epoxy macunlar var... Ben de 1:24 ve 1:48 çalışmayı sevdiğim için biraz daha fazla olsun istiyorum elimin altında. Kuruyup atsam bile hiç değilse komşu nalburda var olduğunu bilirim...

Sizlerden gelen alternatif malzeme fikirlerini de bekliyorum...

Selam ve saygılar





Cevaplar:
Mesajı Yazan: tozbek
Mesaj Tarihi: 04/09/2006 Saat 19:29
Tamiya boya standıyla ilgili çalışmanız gayet güzel. Ellerinize sağlık. Zaten gerçek modelcilik de bu.

İşin özü sizi desteklesem de, boya-macun konusunda aksi yönlerdeyiz. Ben modelciliğe çok az zaman ayırabiliyorum. Yıllık üretilen maket sayısı 3-4'le kalıyor. Bu kadar az maket için risk taşıyan, boyarken bende tatminsizlik oluşturacak, kaldırıp kiti çöp tenekesine attıracak malzemelerin kullanımını kendimce doğru bulmuyorum. Hoş, yeni malzemeler arayacak kadar da bu hobiye vakit ayıramıyorum.

Ama çok sayıda maket üretiyorsunuzdur, maliyeti düşürmek için bu çalışmalar yerinde. Yeni, uygulamalarınızın sonuçlarını merakla bekliyoruz...

İyi modeller,
Tolga


Mesajı Yazan: Muratti
Mesaj Tarihi: 04/09/2006 Saat 19:36
Resimlerini çeker çekmez post edeceğim.


Mesajı Yazan: tulgen
Mesaj Tarihi: 04/09/2006 Saat 19:50
Temel renkler siyah, beyaz, mavi, kırmızı, yeşil ve sarı olarak 100ml lik şişelerdeki akrilik boyalardan aldım, 3YTL sanırım. Gerçi karışım işine girmedim ama detay boyamalarda başarılı (beyaz dışında ama sanırım benim beyazlarla ilgili bir sorunum var :o))) ).
Putty yerine hırdavatçılarda bulabileceğiniz çok değişik marka macun var. Ama macun yerine kalın CA ve aktivatör ikilisi ile çerçevelerden eritilerek uzatılmış plastik çubukları kullanıyorum. Her iki çözümde de çabuk kuruma, çekme büzülme olmaması hayat kurtarıyor.

Vernik yerine artık Erdal Glanzer kullanıyorum. Ucuz çabuk kuruyan bir çözüm. Mat vernik için de Tamiya flat base katılıp matlık derecesi ayarlanabiliyor.

Maket bıçağı olarak Tıp fakültesi karşısından 11 ve 15 numara bisturi uçları aldım; 100'lü paket olarak. Fiyatını hatırlamıyorum ama oldukça uzun bir süre idare edeceğe benzer.

Maske bandı olarak zorlu bölgelerde Parafilm-M. Bir kutusu 2-3 maketçiyi uzun süre idare eder sanırım.


Mesajı Yazan: Muratti
Mesaj Tarihi: 04/09/2006 Saat 23:29
İşte bu !

Demedim mi? 10ml 3, 100ml. 3 !

Tolga Bey, size çok teşekkür ediyorum ! Bistüri ucu kolay; doktor arkadaş tayfasından beleşe getiririm olay. Hatun da akriliklerine veda etsin artık... :))

CA ve "microballoon" denen ve genelde RC' cilerin kullandığı pudranın karışık kullanımı tavsiye ediliyor.

Erdal' ın çoğu ürününden memnunum; oto cilasını da maketlerimde kullanıyorum. Özellikle "dauerwachs" adlı ürünü çok kolay uygulanıyor ve çok güzel toz tutmayan bir katman veriyor. Öyle parlaklık filan vermiyor zira amacı parlatmak değil korumak...

Ben maketlerimi temiz ve parlak sevdiğim için (ofiste esktilmiş, perişan edilmiş filan gerekmiyor zira weathering için konan toz zaten yeterli geliyor; eskime hırpalanma hadisesini ise temizlikçi bayanlar fazlasıyla yerine getiriyor (!)   :D

Espri şaka bir yana aklıma gelen fakat cesaret edemediğim çözümleri onayladınız...

Bir de çerçeveyi "microwave' de yumuşatıp kullanma" diye bir teknik okudum bir yerlerde; onu bulabilirsem URL' ini veririm. Ama temel olarak parçayı bir tabak suyun içinde, max. güçte ve uzun süreyle yumuşatıp kullanmaya dayanıyor hadise. Hiç denemedim ama mantıklı geldi... (?)


Mesajı Yazan: KucukEniste
Mesaj Tarihi: 05/09/2006 Saat 06:40
Parçayı mikrodalgada pişirmek yerine çakmakla çekip uzatın. Acemilik zamanında İtrix'in bana gösterdiği çok güzel numaradır, gereksiz çerçeveleri çakmakla ısıtıp istenilen kalınlığa göre çekiştirip uzatarak tesviyede süper bir yardımcı elde edebilirsiniz. Hem daha az macun kullandırır, hem de sağlam olduğu ve sonuçta plastiğe plastik olarak tam kaynadığı için çökme vs gibi sorunları ortadan kaldırır. Öbür türlü mikrodalga veya plastik sakata gelebilir.

Tıp fakültelerinin etrafı maketçiler için cennettir. 11 nolu bistüri ucu Xacto tipi bıçaklara uyar, inanılmaz keskindir ve süper iş görür. 100lük paketi de en pahalı 10 YTLdir. Yine litrelik şişelerde 5 YTL'ye etil alkol, kamuflaj ağı yapmak için sargı bezi, gerekli işlerde elleri korumak için muayene eldiveni vs de buralardan piyasaya göre ucuza mal edilebilir (Genelde müşterileri hastane ve tıp öğrencileri olduğundan daha insaflıdırlar).

Boya konusunda ise Tolga'ya katılıyorum. Hazır boya varken ve bazen "Yok FS bilmemkaç değil onun tonu şu olacak" derken kendim hazırlamakla uğraşmam, hazırını alır modele çakarım olur biter, kullanmadığım kısmı bana olmasa ilerde başkasına lazım olur - diye düşünüyorum ben. Tabii sivil otomobil vs yapıyorsanız farklı, istediğiniz renge göre boyayacaksanız karışımın alasını yapmak mantıklı.

Bir yerden sonra da bu işin parasını sakınmamak adına çingeneliğe kaçılmaması gerektiğini düşünmekteyim. Sonuçta bu bir hobi, zaten zaman ve paramızı yatıracağımız iş ve ne kadar ekmek o kadar köfte prensibi sonuna kadar işliyor. Ne kadar çok yatırım yaparsanız size -genelde- o kadar düzgün model ve verimli iş olarak dönmekte. Elbette hayati olmayan, keyfi harcamalardan bahsetmiyorum (Tamiya boya standı yerine kendi yaptığını kullanmak mantıklıdır bence), ama nice yiğitler gördüm ki 5-10 YTL ucuza diye bir kitin kötüsünü alıp, uğraşıp uğraşıp "Ööööf beee" deyip kaldırıp kenara attılar, hem paraları hem hevesleri boşa gitti.

-------------
"Ye?il Vadi bizim."
"Hayyr bizim".
"Öaaaaööa"
"Tutmayyn küçük eni?teyi!"


Mesajı Yazan: Muratti
Mesaj Tarihi: 05/09/2006 Saat 16:07
Abey ben annatamadım tam. Çingenelik değil meramım.
Ama 10 ml. boyaya 3 lira neree 100 ml. boyaya 3 lira nere ? Yani iki misline eyvallah; 3 misline eyvallah ama 10 misline de o-ha ! Sinirime dokunuyor; hadise o. Bi de GunzeSangyo 3 lira; Tamiya 5 lira... Yani 15,66 misli !! Niyeküne ??!

Çok özel renklerde kazığı sineye çekeriz eyvallah ama kusura kalma yani dümdüz beyaza da o kazığı yemek istemiyorum yahu...







Mesajı Yazan: freeman
Mesaj Tarihi: 05/09/2006 Saat 16:53
Orjinalini yazan: Muratti

Abey ben annatamadım tam. Çingenelik değil meramım.
Ama 10 ml. boyaya 3 lira neree 100 ml. boyaya 3 lira nere ? Yani iki misline eyvallah; 3 misline eyvallah ama 10 misline de o-ha ! Sinirime dokunuyor; hadise o. Bi de GunzeSangyo 3 lira; Tamiya 5 lira... Yani 15,66 misli !! Niyeküne ??!

Çok özel renklerde kazığı sineye çekeriz eyvallah ama kusura kalma yani dümdüz beyaza da o kazığı yemek istemiyorum yahu...



Yok yok o kadar basit degil.. Tamam alternatif olarak bazi boyalar bazi durumlarda kullanilir ama, modelciligin boya isini tamamen fasona dökmekte biraz yaptiklarina saygisizlik etmektir.. Birakin alternatif farkli boyalari, esas görevi maket boyamak olan farkli markalarin boyalarinda bile pek cok ayirici faktör varken, damacanayla boya alip sonra (er gec bir yerde patlar) pisman olmak pekte akil kari degil bence..

Ingiliz atasözü vardir, "Ucuz mal alacak kadar zengin degilim" diye.. Tabiki tercih meselsi ama, ben 10ml sini 3 e aldigim boyayi 100lügü 3e olana tercih ederim..


Mesajı Yazan: Muratti
Mesaj Tarihi: 05/09/2006 Saat 19:40
Valla Bernard Shaw o lafı ederken maket yapıyor muydu bilmem ama benim henüz yazmadığım oyunlar onunkiler kadar kapalı gişe oynasaydı herhalde ben de pahalıya almaya yönelirdim.

Bu bir hobi. Hobiler ille de pahalıya mal olmak zorunda değil. Bir poll' da ne güzel demişti KürşadA, "parasızlıktan şikayet eden..." diyerek.

Maket ve malzemeyi satanlar ilgisizlikten ve satamamaktan şikayetçi; ilgilenmesi beklenenler ise pahalılıktan ve para ayıramamaktan şikayetçi... Kısır döngü işte bu.

Birşeyi kolaylaştırıp özendirdikten sonra onun sürümünü arttırmak mümkündür.

Ortalama bir makete 50, ona gereken malzemeye bir 50 daha, öte beri vs derken bir 50 daha etti 150. Hadi airbrush' ın temel yatırımının %5' unu ona pay edelim: 5 daha, kompresör yatırımının %5' ini pay edelim 6 daha... Unuttuklarımı ve elektrik vs katarsak 5 daha; cem' an 166 YTL...

166 YTL' ye 1:72 bir uçağı mal edebileceğini gören kaç kişiyi özendirirsiniz maketçiliğe ?

Geçen CarrefourSA' dayım; bu forumdan aldığım gazla PM alıyorum. Bir çocuk babasını kemiriyor bir rollerblade için; 8 yaşlarında... Döndüm dedim ki "bak canım; ne güzel Türk F16' sı; bunu yap, o saçma sakat şeyle bir yerini kırana kadar bir sanat öğren. Babasının da hoşuna gitti. Yapıştırıcı filan derken adamın masrafı 10 lirada kalınca 100 küsur liralık rollerblade ile kıyas eden adam sevine sevine gitti.

O oğlan bu işi severse o baba "ah bu işi başımıza saran o pe....gi bi daha bi görsem !" diye bana küfür edecektir... Ya da oğluna "alamayız oğlum çok para" deyip potaniyel bir maketçiyi caydıracaktır.

Böylece bu iş de bana bir memurumun "sen de yapsana" dediğimde cevaben bana dediği gibi "müdürüm o sosyetik iş, bizim gücümüz yetmez" görüşündeki gibi "sosyeteye has" bir hobi görüntüsünden çıkar.

Yurtdışında 35-40 dolara satılan bir maket burada 100 ve üzeri lira ise bu işte bir sakatlık var demektir. O adam da işletme maliyeti karşılayıp vergi ödüyor buradaki de.

Neyse; ben yine "militanca görüşlerimi" sıralayıp tepki ve polemik çekmeyeyim...

Ama ben ve benim gibiler tereddüt edip de "acaba buna bu parayı versem mi?" diye düşünüyorsa bu iş gelişmez, alıcı bu hobiden vaz geçer, satıcı da satmaktan...

Sonra da "maket olsa ne yazar; salı pazarında mı satılacak?" gibi haklı yakınmalar başlar...

Eh; uzun ettik ama benim kararım verilmiştir. Özel renkleri hazır düz renkleri jenerik alacağım...

Selam ve saygılar


Mesajı Yazan: KucukEniste
Mesaj Tarihi: 05/09/2006 Saat 19:46
Orjinalini yazan: Muratti

Abey ben annatamadım tam. Çingenelik değil meramım.
Ama 10 ml. boyaya 3 lira neree 100 ml. boyaya 3 lira nere ? Yani iki misline eyvallah; 3 misline eyvallah ama 10 misline de o-ha ! Sinirime dokunuyor; hadise o. Bi de GunzeSangyo 3 lira; Tamiya 5 lira... Yani 15,66 misli !! Niyeküne ??!

Çok özel renklerde kazığı sineye çekeriz eyvallah ama kusura kalma yani dümdüz beyaza da o kazığı yemek istemiyorum yahu...







Estağfurullah, size çingene demek istemedim. Fakat böyle giderek canavarlaşan bir yaklaşım var, "Şunu da daha ucuza bunu da daha ucuza" diye, neticede bu bir hobi, zorunluluk değil ve eğer para vermek istemiyorsanız yapmazsınız. Benim şikayetim daha çok "Kompresör ucuza mal edilsin" deyip evlerine bomba sokanlara, "bunlar bunlar gereksiz" deyip kendini binbir sıkıntıya sokup başka yollar arayanlara, vb. İşin "çingenelik" boyutu budur. Ben bir kompresöre 30 YTL değil de 300 YTL veriyorsam, onu adamakıllı kullanacağımı biliyorumdur o yüzden veriyorumdur, fiyatı da o yüzden pahalıdır, üç gün sonra da elimde patlama riski yoktur.

Bir de maket boyası niye "maket boyasıdır" diye sormak lazım. Ana renklerde bir yere kadar farketmez eyvallah, ama tüm boyaların kimyasal özellikleri belli bir yere kadar kullanılacakları alana göre tasarlanır. Yani ahşap boyasıyla gidip metal boyarsanız size aynı sonucu vermez, aynı şekilde sanayi tipi boyayla plastiği de boyarsanız yine aynı etkili sonucu vermez. Bu sizin normal arabanızla ralliye katılıp, "Araba değil mi ne gerek var o kadar masraf yapıp ralli aracı almaya?" demenize benzer(Boya değil mi, ne gerek var model boyası almaya?). Çok bariz örnekler istiyorsanız, aklıma gelen bir tanesi: Metalik renkle boyanmış sivil araç kitleri. Normal metalik renklerin içindeki pigmentler, 24 kere küçültülmüş bir modelin üzerinde biraz fazla sırıtır, bununla boyanmış bir aracın da işçiliği ne kadar iyi olursa olsun, kötü boyanmış bir oyuncak gibi görünmekten başka seçeneği yok. Oysa, modelcilik için üretilmiş metalik boyalar son derece ince pigmentli, bu da onların maliyetlerinin şişmesine yol açıyor. İşte bu yüzden bir tanesinin 10 ml'si 3 YTL, diğerinin belki kilosu 3 YTL, bazı özel model boyaları var ki 1 ML'si 3 YTL. Bu tamamen ürünün ne kadar özellikli olduğuna ve sizin ihtiyacınıza kalmış.

Dilerim yanlış anlamıyorsunuzdur, ama olaya bakış açılarımız ve yola çıkıp noktamız tamamen farklı, bunu dile getirmeye çalışıyorum. Bir de şöyle düşünün, eğer model boyalarının bir özelliği olmasaydı herkes davaya uyanır kimse onları kullanmazdı, firmalar da gereksiz maliyet olmasın diye onları üretmezdi. Demek ki bir gereklilik var ortada...

-------------
"Ye?il Vadi bizim."
"Hayyr bizim".
"Öaaaaööa"
"Tutmayyn küçük eni?teyi!"


Mesajı Yazan: Muratti
Mesaj Tarihi: 05/09/2006 Saat 21:09
Katıldığım yönleri var dediklerinizin. Teknik olarak düşününce de haklısınız. Ama katılmadıklarım da var.

Eğer "para vermek istemiyorsan yapmazsın" yaklaşımı bence yanlış. İşte o zaman "yemiyorsa yapmazsın" da gündeme gelir ve caydırıcılık unsuru çalışır. Sonuçta da işte daha evvel anlattığım gibi "bu herif maket yapıyor sosyetik ve de şımarık herif" damgası yer bazılarımız.

Benim maketlerime "oyuncak" diyenlerle o zihniyet yerleştiği için satıcıların maketleri hobi değil de oyuncak kategorisine koymalarını kınayamazsınız. Bu işe oyuncak, yapana da "şımarık zengin" gözüyle bakılır.

Hepimizi tenzih ederim; zengin olan zengindir Allah daha fazla versin ama şımarıklığı kimseye kondurmam...

Maketçilik sosyo psikolojik yönü olan bir hobi imiş meğerse   :D


Bu arada alınmadım merak etmeyin Emre Beyciğim   ;o)


Mesajı Yazan: KucukEniste
Mesaj Tarihi: 05/09/2006 Saat 22:11
Orjinalini yazan: Muratti


Eğer "para vermek istemiyorsan yapmazsın" yaklaşımı bence yanlış. İşte o zaman "yemiyorsa yapmazsın" da gündeme gelir ve caydırıcılık unsuru çalışır. Sonuçta da işte daha evvel anlattığım gibi "bu herif maket yapıyor sosyetik ve de şımarık herif" damgası yer bazılarımız.

Hepimizi tenzih ederim; zengin olan zengindir Allah daha fazla versin ama şımarıklığı kimseye kondurmam...

Maketçilik sosyo psikolojik yönü olan bir hobi imiş meğerse   :D

Bu arada alınmadım merak etmeyin Emre Beyciğim   ;o)


Benim demek istediğim "Efenim parası olmayan bu işi yapmasın" şeklinde bir kendini beğenmişlik veya modelciliği "aristokratik" bir havaya sokmak değil, sözlerim yanlış anlaşılmış olabilir.

Fakat nedense hep bir şikayet, hep bir şikayet, "Şu firma onu çıkarsın" tamam çıkardı "Vay niye bu kadar pahalı?" gibi bir kısır döngü. Söylemek istediğim de bu. Sizin bugün bir F-16 aldırarak güzelce hobiye kazandırdığınız kişi ilerde bu hobiye devam etmek ister ve ustaların modelleriyle karşılaşırsa, ciddi bir maliyeti göze almak zorunda. Burada da bir tercih meselesi öne çıkıyor, bu hobi ona göre mi?

Ayrıca daha önce bu forumda çok tartışıldı hobi nedir diye. Halkımıza bakarsak, "Müzik dinlemek, kitap okumak" bile hobi, ama hayır değil. Hobi yapmak için emek ve genellikle de para sarfettiğiniz bir uğraş, ayrıca biri çok güzel özetlemişti, "Hobi ile boş zamanda uğraşılmaz , boş zaman yaratılıp hobi ile uğraşılır" diye. İşte benim de dediğim, eğer bu işi hobi olarak benimseyecekseniz, bu işi yapacaksanız, maliyetlerine de katlanmanız gerekli, bu kimsenin sizi zorladığı bir şey değil ki durmadan sızlanılsın. Kimse cebinizden zorla parasını alıp, sizi zorla masanın başına oturtup kafanıza vurup yaptırmıyor bu işi, benim sinirlendiğim insanların bu işe girişip bir yandan da durmadan her şeyi eleştirmeleri, her şeyi pahalı bulmaları, üç kuruş için tuhaf hesaplara girişmeleri. Ufuk da geçen gün verdi örneğini, "Bilmemne kiti yok" diye herkes yırtınıyor, kit çıkarsa ortada ses yok, sonra da "orası yanlış burası hatalı üstelik çok pahalı" diye yerden yere vuruyorlar.

Ayrıca ülkenin ekonomik şartlarını da gözönüne alırsak bu ister istemez hali vakti yerinde insanların uğraşısı. Aylık gereksinimlerini ancak karşılayabilen bir insanın da kalkıp masraflı bir hobiyle uğraşması da benim karşı çıkacağım bir şey. Genellikle de insanlarımızın hangi paralarla ev geçindirdiğini de biliyorsanız, o zaman bu işe niye "sosyetik" denildiğini de anlarsınız. Yurtdışında insanlar çocuk yaşta harçlık biriktirip başlıyor, sonra bırakıp yıllar sonra geri dönüyorlar. Burada bir çok çocuğun geçtim maket almayı, yeni oyuncak almayı, sağdan soldan bulup oynayabileceği oyuncağı yok. O yüzden "şımarıklık"sa hepimiz şımarığız, bence o tarafına hiç girmeyelim konunun, uzar gider.

-------------
"Ye?il Vadi bizim."
"Hayyr bizim".
"Öaaaaööa"
"Tutmayyn küçük eni?teyi!"


Mesajı Yazan: freeman
Mesaj Tarihi: 05/09/2006 Saat 22:43
Gereksiz bir tartisma gibi duruyor.. Konu cok acik.. Maketcilige ayirdiginiz fon ne kadar fazla ise, elde edeceginiz sonuclarda o kadar iyidir(Büyük usta sayilabilecek kisiler icin durum biraz farkli olsa gerek??).. Maalesef durum böyle.. Sonucta plastik yapistirma derseniz alirsiniz bir yapistirici, bicagada gerek yok, parcalari elinizle koparip koparip yapistirirsiniz.. Sonuc sizi tatmin edebiliyorsa ne ala, hobinizi yapiyorsunuz.. Eger sonuctan tatmin olmuyorsaniz, daha iyisi olsun istiyorsaniz, spesifik seylere yöneliyorsunuz.. Bu en basitinden yapistirici ile baslar, sonra boya, firca, macun, airbrush, kompresör, pigment, Photo-Etch parca... diye alabildigince gider.. Istedigi yerde durmak, yada istedigi sekilde devam edip, üretmek, kisinin bütcesine ve becerisine kalmistir.. Kimisi boya standini kendi yapar, becerisi vardir, kimisi satin alir parasi vardir.. Kimisi hazir pas pigmenti alir renk renk, kimisi kendi üretir bir sekilde.. Sonucta minimum paydaya inince, hepsi sadece daha iyi model yapabilmek icin..


Mesajı Yazan: Muratti
Mesaj Tarihi: 06/09/2006 Saat 00:28
Ek bilgi : Eşimle telefonda konuştum ve sordum ne akrilik boya kullandığını: Valejo mu valajo mu neymiş...

Sonra da "niye soruyon ki" diye işkillendiğini de belli etti... (ee sabıkalıyız onun fıçrlarını boyalarını araklama konusunda ya...)


Mesajı Yazan: YODA
Mesaj Tarihi: 06/09/2006 Saat 00:42
denenmiş ve başa gelmişlerden örnek vermek istedim bu yarı tartışma havasında geçen konuşmayı görünce;
O 100ml. si 3 lira olan ve ucuza geldiği iddia edilen boyalar bazen kötü sonuçlar doğura bilir. Maket için özel satılan boyaların temel özelliği diğer boyalara göre kat be kat daha ince pigment yapılarına sahip olmalarıdır. buda size çok daha homojen karışabilen bir boya, makete uygulandığında ışığı yansıtmada ve renk algılamasında çok daha doğru sonuçlar ve tabiiki yaptığınız 10 maketin 10unda da ayrı olive green rengi görmemeniz olarak geri dönecektir. Fark yok değil; fark elbette var...temel soru tercihlerde.....bu aşamada da gerçeğinin ölçekli halini olabildiğince gerçeğine yakın görünümde yapma çabası içindeki maketçi ile kendi küçültülmüş dünyasını yapmaya çalışan maketçi kavramları var....
100ml.si 3lira olan boyaları maket boyamada temel boya cinsi olarak kullanıp gerçeğe çok yaklaşmak ise biraz zor gibi bence...

-------------


Mesajı Yazan: Arvid
Mesaj Tarihi: 06/09/2006 Saat 01:45
bu tartışmamsı konuya ben de ufak bi örnek vermek isterim
kutusu 5-10 ytl olan ts tamiya spreyle kaç kat atarsam atayım plastie veya altındaki kata vs vs zarar vermemesine karşın(spesifik olarak polisytren plastik için üretilmiş bir ürün olduundandır heralde:) ) koçtaştan aynı fiyata almış olduum 5 6 kat büyük spreyle bu başarıyı yakalayamayabilioruz. çünkü bu malzeme daha genel amaçla üretildiinden bu tarz ödünler verebilmekte.

ama sonuçta bu bir hobi ve bu kadar irdelemeye gerek bile yok aslında:) parası yeterli olup da alternatif çözüm üretmek istemeyen tembeller :) de gerek maliyeti kısmak gerekse zevk için deişik çözüm peşinde koşan pratik zeka insanlar da aynı şeyi yapıyor...zevk alıyor...


Mesajı Yazan: tulgen
Mesaj Tarihi: 06/09/2006 Saat 01:53
Orjinalini yazan: Muratti

Ek bilgi : Eşimle telefonda konuştum ve sordum ne akrilik boya kullandığını: Valejo mu valajo mu neymiş...



Valejolar oldukça kaliteli boyalardır. İyi sonuç verecektir.

Tartışmalara gaz vermiş hissettiğimden bir konuyu açıklığa kavuşturmak isterim. Örneğin ben, temel renkler konusunda "bidon" akrilik kullanıyorum. Ama onlarca şişe enamel ve akriliğim de var. Gunzelerin de verdiğim her kuruşu hakettiğine inanıyorum.

Ama para sorununun hangi hobi olursa olsun engel teşkil etmesi bana saçma geliyor. Evet, 10 YTL lik Rus malı pistole bir Badger veya Paasche kadar iyi sonuç vermez, ama "alacaksan tam al" deyip de 200 YTL lik bir pistoleyi zorlamak parası olmayanı veya vermek istemeyeni bu işten soğutmaktan başka bir işe yaramaz. Çünkü arada ciddi bir fiyat farkı var. Bırakın o kişi 10 YTL ile başlasın, ileride mutlaka geçecektir iyi bir pistoleye. Doğu bloku ülkelerine bakarsanız en fakir oldukları ve ithal ürün bulamadıkları zaman bile "hobi" lerini plastik yerine kağıt modellerle sürdürmüşlerdir. Bu nedenle bugün Varşova'da 5 maket dükkanı birden iş yapabilmektedir.

Gerektiği yerde ben de acımadan para döküyorum maketçiliğe. Tamiya yeşil kafaya verdiğim paraya acımıyorum ama Greven marka CA alacağıma gidip hırdavatçıdan çok çok daha ucuza uygun CA alıyorum. Yurt dışı fiyatı ile fahiş fark yoksa buradan alıyorum modellerimi ama Koreden kargo dahil 4,5 USD'ye getirttiğim bir kite burada 32 USD + kargo istenince nevrim dönüyor. Medikal marketten 2 YTL'ye aldığım basit plastik şişe Tiner şişeşi diye 8-9 YTLye satılıyorsa medikal şişeyi alıyorum.

Hem yenilik rayışı her zaman iyidir. Hiç ummadığınız bir yerden umulmadık bir ürün harikalar yaratabilir. O nedenle de araştırmayı da ben hobimin bir parçası sayıyorum. Bunu nerede nasıl kullanabilirim diye aranmak hoşuma gidiyor açıkçası, keyif alıyorum.


Mesajı Yazan: Muratti
Mesaj Tarihi: 06/09/2006 Saat 02:04
İşte demek istediğim bu idi.

Bende de 55 şişe Gunze akrilik ve Testors ile Revell olmak üzere 63 kutu enamel var. Kaldı ki malzeme olarak Revell profesyonel yapıştırıcıdan Tamiya yeşil kafaya kadar her türlü malzemem var. Ama sipariş vs derken 5 günde alacağım malzemeyi 50 adım ötedeki nalburdan almak emergency durumlarında işe yarar...

Bu arada hankı sitede 4.5 USD' a kit geliyo derhal o siteyi kurutalım   8o)   (Gözler faltaşı)



Mesajı Yazan: Rahmi K.
Mesaj Tarihi: 06/09/2006 Saat 02:16
Ben pistole konusunda "Başlangıç için" gibi bir yaklaşımı kabul etmiyorum. Başlangıç fırçayla veya sprey ile olur, pistole düşünülmeye başladıysa bu hobi kalıcı olacak demektir. Sürekli kullanılacağı ve yapılan işi doğrudan etkileyeceği için bence iyi bir pistole almak doğru karar olacaktır. Kendimden biliyorum, başlangıç için şunu alayım sonra biraz daha iyisini alayım diye diye bir paasche parasını çöpe yatırdım nerdeyse.
Bütçe ayırmakta zorlananlar da benim gibi sigarayı bırakır, sigaraya ayırdığı bütçeyi de hobisine yatırır. Güncel fiyatları bilmiyorum ama herhalde sigara tiryakileri her ay bir paasche parasını dumana gömüyor. Değil mi ?


Mesajı Yazan: Muratti
Mesaj Tarihi: 06/09/2006 Saat 02:21
Orjinalini yazan: akhilleus

Güncel fiyatları bilmiyorum ama herhalde sigara tiryakileri her ay bir paasche parasını dumana gömüyor. Değil mi ?



Ne diyeyim ? Bu kadar doğru söylenir !

Hocam yine pırlanta sözü zikrettiniz...

Bu arada bana sabır dileyin; menfez yapmaya gelen usta Plasticart marka, bir daha hiçbir yerde bulunamayacak (Revell alıp sonra da kapattı ya) Tu-154 maketimi aynen uçak cennetine gönderdi. Hadi tamir filan da talaşın tozun içinde pitot' lar filan aynen yitti gitti. Deli danalar gibi 10dk. aradım ama sadece birini bulabildim...

Be adam ne işin vardı 3 m. ötedeki maketle yaa... :(((

Bişey de diyemiyorum adamcağız çok fena oldu...





Mesajı Yazan: tulgen
Mesaj Tarihi: 06/09/2006 Saat 02:31
Orjinalini yazan: akhilleus


Bütçe ayırmakta zorlananlar da benim gibi sigarayı bırakır, sigaraya ayırdığı bütçeyi de hobisine yatırır. Güncel fiyatları bilmiyorum ama herhalde sigara tiryakileri her ay bir paasche parasını dumana gömüyor. Değil mi ?


Özelden de olsa şu sigarayı nasıl bıraktığını anlatır mısın? Sadece 4 yıldır içiyorum, nefret de ediyorum ama bırakmakta zorlanıyorum....


Mesajı Yazan: Rahmi K.
Mesaj Tarihi: 06/09/2006 Saat 03:26
Memnuniyetle anlatırım. Ben 14 yıl içtim, son dönem çok da sağlam içtim. Ben bıraktıysam herkes bırakır.
Sigara içilen bir yerde çalışıyorsanız işiniz çok çok zor. Ama imkansız değil. Çünkü sinir uçlarında yapışıp kalan, nikotinle tetiklenen, sinir, stres, konsantrasyon bozukluğu yapan bazı maddeler söz konusu. Bunlar vücuttan hiç atılmıyormuş ama zamanla etkilerini kaybediyorlarmış. Bırakma sürecinde ne kadar az nikotin alırsanız o kadar kolay olur.
Sürekli motivasyon gerekli. Sigara bırakmanızla dalga geçen arkadaşlarınızdan koşarak kaçın. Sigaraya ayırdığınız parayı aynen bir kenara koyun, ay sonunda almayı istediğiniz en pahalı maketi kendinize hediye edin. İlk 2 ay uzakta birisinin içtiği dumanı bile solumanız, kat ettiğiniz onca yoldan sizi geri döndürecektir.(sinir uçları ve tetikleme durumları)
İlk hafta cehennem azabı gibi geçer.
İlk üç ay başlamakla devam etmek arasında çok gidiş geliş yaşarsınız. Burada önemli etkenler; kendinize motivasyon amaçlı aldığınız hediyeler ve sizi destekleyen çevreniz olacaktır. Sonrası çok kolay inanın bana.


Mesajı Yazan: Muratti
Mesaj Tarihi: 06/09/2006 Saat 04:23
Gelin sigara bırakma konusunda da birbirimizi motive edelim. Dikkat ettim, sitedeki üyelerden çoğunun maket bloglarındaki resimlerinde birer sigara paketi var...
(Örnek en son Ares' in BF109 thread' i...)

Allah' dan bizim evimizin küçük bir prensesi var da evde sigara yasak...

Ben de yaklaşık bu zıkkımı 20 yıldır ziftleniyorum. Sağlamın ölçüsü nedir bilmem ama günde 1 paket içiyordum. Bugün 10' da kaldım. Yarın 8 ve devamında da bırakacağım.

İnşallah birbirimize sigarayı nasıl bıraktığımızı da anlatır övünürüz...

Selamlar


Mesajı Yazan: realpainter
Mesaj Tarihi: 06/09/2006 Saat 19:21
sigara konusunda akhilleus'a katılıyorum.Bende tam 14 yıl içtim.Benimde sigarayı bırakmam aynı yol ve şekilde oldu.
Sadece ek olarak Marmara Üni.den destek aldım.Bana nikotin bandı ve sakızı yardımcı oldu.Zira ilk üç ay çok zor geçiyor. Sakız bu noktalarda iyi bir destekleyici oldu.Sakızın başarı oranı %30 derler ama bu yanıltıcı.konuyu sadece sakızla bırakmak olarak değil ,kriz anlarında kullanılacak bir yardımcı olarak görmek önemli. Ama en önemli destek ailemden geldi.Ailenizin ve yakın çevrenizin moral motivasyonu çok önemli.
İlk üç ayı atlattıktan sonra gerçekten kolay.Zaten sakızı ve bandı da birinci ayın sonunda bırakmıştım


Mesajı Yazan: tulgen
Mesaj Tarihi: 07/09/2006 Saat 02:48
Aslında işyerinde yasaklandı sigara, dışarıda içiyoruz. Ama çevre çok kötü işte. Zaten kafayı yediğimiz için biri odana geliyor "hadi dışarı" diye. Yani birbirimizin kuyusunu kazıyoruz.



Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.04 - http://www.webwizforums.com
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide - http://www.webwizguide.info