Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

lütfen okuyun ve fikrinizi belirtin..

Nereden Yazdırıldığı: ModelSitesi
Kategori: Genel
Forum Adı: Off-Topic
Forum Tanımlaması: Modelcilik dışında fikir paylaşımına buyrun; birbirimizi kırmayalım, kırdırmayalım
URL: www.modelsitesi.com/forum2/forum_posts.asp?TID=1924
Tarih: 29/06/2024 Saat 13:06
Program Versiyonu: Web Wiz Forums 8.04 - http://www.webwizforums.com


Konu: lütfen okuyun ve fikrinizi belirtin..
Mesajı Yazan: FIREMAN
Konu: lütfen okuyun ve fikrinizi belirtin..
Mesaj Tarihi: 18/03/2006 Saat 09:05
arkadaşlar,abiler,dostlar..
18 mart Çanakkale zaferinin yıldönümü münasebeti ve son zamanlarda sitemizde,modelcilikte yabancı kelime kullanımı hakkında bir şeyler yazmak ihtiyacı hissettim,(yabancı kelimeden rahatsız olan kişiler mevcut;okuyoruz)eminim sizlerinde bu konuda söyleyeceği bir -iki şey vardır..
arkadaşlar,abiler..90 sene önce Boğazın serin sularına Dünyanın en buyuk ordusunu gömdük..Anzac,Hintli,Fransız,Bengal,ingiliz ne varsa..
ve Bugun bizler ki vatanını,bayrağını sevdiğini iddiaa eden insanlar,60 sene uçmuş bir teyyare'nin kuyrugunda ki Ay-Yıldızı için nette saatlerce gezen bizler,o 90 sene önce yendiğimiz adamların dilini konuşuyoruz..takma isim yerine nick diyoruz,ben en başta itfaiyeci yerine fireman.. cıkartma yerinde decal,yıkama yerine wash..
bu mudur geregi?bu mu Atatürk gençliği,bu mu evlad-ı Fatihan?
ben kendi adıma bugunden itibaren takma adımı itfaiyeci olarak değiştirmek istiyorum ama anladıgım kadarıyla forum yapısı izin vermiyor.. :(
bir mileti bağlayan,birleştiren,güçlü kılan dindir,dildir,ortak idellerdir..
lütfen bizi ayakta tutan bu 3 ayaktan birine sahip çıkalım..Türkçe'ye dönmeyi teklif ediyorum..
sizler ne dersiniz?

-------------
The black sheep among all white ones..



Cevaplar:
Mesajı Yazan: volkan
Mesaj Tarihi: 18/03/2006 Saat 10:39
Sayin Zafer bey,

Fikrinize tum kalbim ile katiliyorum. Kendi takma isminizin dahi yabanci dilde olmasi ilginc bir durum ve siz de pek guzel bir sekilde bu durumu izah etmissiniz. Bizler bugun sahip cikmazsak, yarin cocuklarimiza sahip cikabilecekleri hicbirsey birakamayiz.

Takma isimlerden baslayarak guzel Turkcemizi kullanmak dilegiyle...

hassasiyetiniz icin tesekkurlerimi arz ederim...

-------------
Sevgi ve Saygylarymla,
volkan.


Mesajı Yazan: KucukEniste
Mesaj Tarihi: 18/03/2006 Saat 10:44
"evlad-ı Fatihan" yerine Fatihlerin Evlatları dersek sonuna kadar haklısınız. Ancak Türkçe'ye sahip çıkacaksak bence terimlerden önce çoğumuzun özellikle dilbilgisi kurallarından başlaması gerek diye düşünmekteyim(alınmayın ama siz de dahil). Bir üyenin aceleyle çalakalem büyük harflere, eklere, noktalama işaretlerine dikkat etmeden yazdığı bir mesajı anlamak bazen mümkün bile olmuyor, yine aynı sebepten insanlar birbirlerini yanlış anlayıp istemeden kırıcı davranışlarda bulunuyor.

İngilizce kullanım da modelcilik konusunda kullanılan kaynakların yabancı dilde olmasından kaynaklanıyor. Çanakkale'de yendiğimiz ulusların dili bugün dünya standardını oluşturmakta. Modelcilik sözlüğü çalışması bitirilene kadar da bence terimsel karmaşanın devam etmesi olası, bence bunun da sakıncası dili kirletmekten çok (inanıyorum ki Türkçe terimler üretildiği an hepimiz onları kullanmaya başlarız) henüz acemilik evresinde bilgi edinmeye çalışan modelcilerin kafasını karıştırmaktır.

-------------
"Ye?il Vadi bizim."
"Hayyr bizim".
"Öaaaaööa"
"Tutmayyn küçük eni?teyi!"


Mesajı Yazan: Korkut
Mesaj Tarihi: 18/03/2006 Saat 11:27
Bu konuda çok ta ısrarcı ve detaycı olmamak lazım. Öyle kelimeler var ki, artık evrenselleşmiştir ve girdiği dilin bir kelimesi olmuştur.
Örneğin, TV nin Almancası tam tercümesi ile "uzaktan görme aygıtı" dır ama TV kullanılır. Kelimeleri esas çıktığı dilde kullanmayıp ille de yaşanılan ülkenin dilinde bir karşılık bulmaya çalışmak biraz abesle iştigal oluyor.
Örneğin CD nin karşılığı YD...

Nedir YD bileniniz var mı?    Yoğundisk... Türk Dil Kurumu'nun CD ye karşılık olarak icat tettiği kelime bu... Tüm dünya buna CD derken mutlaka ayrıcalık yapmanın alemi var mı? Disk Türkçe mi peki?

Direksiyon... Fransızca. Türkçesi yönelteç. Kaç kişi bunu kullanıyor dersiniz?
Fren... Fransızca'dan gelme. Türkçesi yine fren.   Freni neden durdurgaç yapmamışlar anlamadım. Belki de sıra gelmedi.
Vites... Fransızca. Kelime anlamı hız demek. Türkçesi yine vites. Bu mesela "hız" olarak değişebilir.

Ama bu türden kelimeler diğer dillerde farklı söyleniyor.
Fren--- brake, frein, bremse
Vites--- gear, vitesse, gang

Niye farklı söyleniyor? Çünkü hepsi teknoloji hamlelerini aynı zamanlarda yapmışlar. Teknoloji ve ilgili tabirlerini de beraber başka dilden alma durumu olmamış. Ama biz teknolojinin gerisinde kaldığımız için, onu da, tabirlerini de aynen ithal etmişiz ve bu tabirler bir güzel dilimize yerleşmiş. Şimdi ayıkla ve değiştir bakalım, yapabilirsen... Veya bu saatten sonra artık bir anlamı varsa...

Bizden de dışarı giden kelimeler var ve kimse de bunları değiştirmiyor. Döner ve yoğurt. Şimdi İngiliz dönere "turner" filan mı demeli yani? Döner dese İngilizce yerle bir mi oluyor? Orijinal kelimeleri değiştirmeye zorlamanın pek faydası da, anlamı da yok bence...

Bizim konuya gelirsek; yukarıda çıkartma ve decal örneği var. Çıkartma tam belirtici bir karşılık değil. Çünkü çıkartmalar decal (sulu), dry transfer (kuru) ve sticker (yapışkanlı) gibi çeşitlere ayrılıyor ve bunları Türkçe söylemek istersek sulu çıkartma, kuru çıkartma ve yapıştırma çıkartma gibi kelimeler kullanmak gerekiyor. Modelcilikte de en çok sulu çıkartma kullanıldığından decal denip geçiliyor. Sulu olana sadece "çıkartma" diyelim desek, belki bir yol ama bu sefer de eksik kelime kullanma yanlışı doğuyor...

Ama esas markanın kendisinin gelmiş olması durumu haricinde, dükkanlardaki yabancı tabirlere ben de sinir oluyorum. Buna gerek yok işte.

Tabii bu konu çok dallanıp budaklanır ve bitmeyen tartışmalara dönüşebilir.

***********************************************

Ama bütün bunları biraz da niye yazdım, biliyor musunuz? Millet olarak ayakta kalmak için ilk gereken şey, kullandığımız dilin detaylarına takılmaktan önce doğru ve dürüst olmaktır. Yalana dolana sarılmamaktır. Adam kayırmamaktır. Kendin için istemediğini diğer insanlara yapmamaktır. Para veya başka çıkarlar için doğruluktan ödün vermemektir. Daha sayayım mı?

Erdemleri ayaklar altına aldıktan sonra diline dikkat etsen ne olur, etmesen ne olur?







-------------
http://www.korkutvarol.com - http://www.korkutvarol.com


Mesajı Yazan: Flashback
Mesaj Tarihi: 18/03/2006 Saat 11:39
Zaten gerekeni Korkut bey söylemiş katılıyorum.

-------------
Tuna Onay


Mesajı Yazan: tansel yılmaz
Mesaj Tarihi: 18/03/2006 Saat 12:25
itfaiteci arkadaşımızın bu konudan gönlü çok sızlamış belli.kendisine yütekten katılıyorum.korkut abinin örnek verdiği televizyon vs.. sözcüklerre kimsenin br itirazı yok. bu teknolojik kelimeler dilimize yerleşmişve artık onlara yapılacak bi şey yok.ama modelcilik bu kadar büyük teknolojik bir mevzu diil.kullanılan yabancı terimlerin çoğunun türkçede anlaşılır,tuhaf gelmeyen bi karşilığı var.tamam abilerimiz gene modelcilik sözlüğü hazırlasınlar. ama bunları kullanmak için için illa birilerinin özel bi şeyler yapması gerekmiyor.dry brush yerine kuru fırça desek,wash yerine yıkama desek bundan kimin kafası karışır,bu gibi şeylerden kafası karışan model nasıl yapacak kafası karışmadan onu merak ediyorum.en basit bir sözlük programını yüklersin bilgisayarına ,yada açar bakarsın sözlüğe olur biter.yani demek istediğim birileri modelcilik terimleri oluşturacak,bizde onlara biat edip artık o kelimeleri kullanıcaz.hiç böyle bir şey olabilir mi.bu terimler bu ve bunun gibi sitelerde modelciler bilgi paylaşırken ,yada aralarında sohpet ederken doğal bir süreç sonucu oluşur.yani biz ne ekersek onu biçeriz.ben belediyede çalışıyorum 10 yıllık bi caddenin ismini sonradan istediğimiz gibi değiştirelim,insanlar bi noktadan sonra bunu kabullenmiyorlar,kağıt üstünde kalıyor,nasıl başlamışsa öyle gidiyor.yapılması gereken sadece itfaiyeci nin gösterdiğihassasiyeti göstermek ve dikkat etmek.
evet korkut abinin sözüne katılıyorum.önemli olan dürüst,erdemli olmaktır. ama kültürüne sahip çıkmakta o erdemlerden biridir. tam terside doğrudur. çok dürüst, erdemli biri olup,kültürüne sahip çıkmıyorsa,yabancı hayranlığı kompleks noktasına varmışsa ,o insanda değerli bir insan değildir.
ayrıca sanal ortamda aceleyle ,kısıtlı zamanından çalarak yapılan sohbetlerde,dilbilgisi kusurlarına bakmamak gerek.ben konuşma dili kullanırım,sonuçta sohbet ediyosunuz,klavyeyle boğuşarak.


Mesajı Yazan: VoGi
Mesaj Tarihi: 18/03/2006 Saat 17:44
Korkut hocama katılıyorum.

-------------
Bombs Away!!!


Mesajı Yazan: FIREMAN
Mesaj Tarihi: 18/03/2006 Saat 20:16
yani sonuç olarak yabancı dile devam...

-------------
The black sheep among all white ones..


Mesajı Yazan: Tehlikeli Hamsi
Mesaj Tarihi: 18/03/2006 Saat 20:39
Bence işin kuralı, özeleştiridir. Kelimeyi kullanırken yahu bunun dile yerleşmiş Türkçesi de var mı diyebilirsek o zaman iş kendiliğinden çözülür.

Bir de şunu bilmek lazım. Bir konu, başlık, hobi Türkçe'ye nasıl yerleşirse öyle kalıyor. Örneğin, Su Kaynakları Mühendisliği'nde baraj önüne yapılan su kabartma ve taşkın koruma yapısına güzel Türkçemizde "Ambuartman Batardosu" deniyor. Ne güzel değil mi? Fransız ekolünü başarı ile temsil eden bir Frankofonun (muhtemelen Sultani mezunudur) yaptığı güzellik, bugün Türkçe teknik terminolojiye yerleşmiştir. Teslimiyetçi olmayalım. Elbette Korkut Abi güzel söylemiş. Bilinçsiz Türkçecilik de komik belki daha da zararlı olabiliyor.



-------------
Kampfgruppe Annnnnggggara!


Mesajı Yazan: saral100
Mesaj Tarihi: 18/03/2006 Saat 21:31
Yabanci dile devam...söylenenler bu anlama gelmiyor.Söz konusu tanimlar teknik sözcükler ve bu sözcüklerin Türkçe ye tam çevirisinin bazen ifadeyi karsilayamadigindan bahsediliyor.Bakin yillar önce bir meslek gurubuna berilen ad;"gökmen","gök götürgeci......",yada bir tasit aracina verilen ad;"oturgaçli götürgeç" daha bir sürü örnek var.
Dildeki sadelesme ve Türkçe cümlelerle konusup yazismak elbet en dogru yaklasim olacaktir.Ancak kullanilan yabanci isim ve terimlerin tam karsiligi ancak açiklama tarzinda olacagindan konusma ve yazisma ortaminda bir pratigi olmayacaktir.
Bizler elimizden geldigince konusmalarimizda ve yazismalarimizda anlasilir tanimlar kullanalim yeterli olacaktir.


Mesajı Yazan: fixacto
Mesaj Tarihi: 18/03/2006 Saat 21:58
Bir de "forum ağzı" var. Burayı takip eden birkaç kişinin dışında kimsenin anlam veremeyeceği... Tray praş etmek,caponlamak... gibi bir çok örnek mevcut. Kişisel fikrim millet olarak düzelmeyi beklerken buraya yazacağımız kelimelere özen göstererek bir başlangıç yapılabilir. Bilgi vermek kadar anlaşılır olmak da lazım.

-------------
Medice, cura te ipsum !


Mesajı Yazan: judas
Mesaj Tarihi: 18/03/2006 Saat 22:12
Mevcut durumla zaten ölü doğmuş bir tartışmaydı. "Yabancı dile devam demek" yok ama :D.

-------------
feed the troll


Mesajı Yazan: HADES
Mesaj Tarihi: 18/03/2006 Saat 23:54
Yakında bir "Türkçe Modelci Sözlüğü" gibi birsey hazırlanıyormus sanırım..
   Var olan Türkçeyi düzeltemeyiz.. ama Türkiyeye sadece biz modelcilerin gümrüğünden geçip dilimize yapısacak bazı kelimeleri engelleyebiliriz azda olsa. modelsitesi.com u bekliyoruz sabırla.
   

-------------
Salih ARIT / BANDIRMA


Mesajı Yazan: Rahmi K.
Mesaj Tarihi: 19/03/2006 Saat 00:42
"Türkçe Modelci Sözlüğü" değil de tam anlamıyla bir modelci sözlüğü olarak hazırlanıyor. Hazırlanıyor derken içeriği değil, mekanizmasından bahsediyorum :) İçerik, bilgisini paylaşmak isteyenler tarafından zamanla oluşacak ;)


Mesajı Yazan: Mueve
Mesaj Tarihi: 19/03/2006 Saat 01:22
Hakkı Devrim'in, geçenlerde bir söyleşisinde, "TDK zaten üç kişi çalışıyor" demesiyle, uzun bir aradan sonra tekrar tdk.org.tr adresine girmiştim.
Siteye basit hizmetler de eklenmiş. Örneğin bilgi@tdk.org.tr adresi aracılığıyla "Dağarcığınıza Her Gün İki Söz" sistemine üye olabiliyorsunuz. Bunun yanında gönüllü gruplara dahil de olabiliyoruz:)

Şu an Türk Dil Kurumu'nun ana sayfasında "Bilgisayar Türkçesi İstemiyoruz" başlığına tıklayıp konu ile ilgili taleplerimizi seçeneklerle belirtebiliyoruz. Burada bahsedilen, i-ş-ğ-ö-ç gibi harflerin kullanılmamaya başlanması olsa da...

Bu hatırlatmalardan sonra asıl bahsetmek istediğim;
Emre beyin "dil bilgisi" eleştirisine katılıyorum.
Zamanımız kısıtlı da olsa, dil bilgisi kurallarına ,bilgimiz dahilinde sadık kalmalıyız.
Hobimizin terimleriyle ilgili karmaşa konusunda benim de beklentim sözlük çalışması. Tamamlandığında bu başlığın açılmasına sebep olan sıkıntı aşılacak, belki de hatıra kalacaktır. Fakat maalesef dil bilgisi ihlalleri aşılması gereken başka ve daha ciddi bir problem olarak kalacaktır. Emre beyin bahsettiği gibi, bu ihlaller, başta iletişimimizi etkilemektedir. Birbirimizi anlayamazken, anlatılanın içeriği ne kadar önemli ki?

Terimlerin Türkçe’sini de bilelim/kullanalım, uluslararası tanımını da bilelim ve kullanalım. Kullanalım ki uluslararası bir foruma yazarken “neydi yahu bunun İngilizce’si” diyerek aranıp zaman kaybetmeyelim.

Sayın Fireman, aslında birçok kişinin aklını kurcalayıp belki de üzen konuyu açma cesaretiniz için teşekkürler.Takma adlarımız adı üzerinde takma ad. Özel isim, Türkçe veya başka bir dil olabilir. Ben sizin takma adınızı gördüğümde “İtfaiyeci” olarak algılayacağım:)


Mesajı Yazan: FIREMAN
Mesaj Tarihi: 19/03/2006 Saat 02:52
evet,
sadece iyi niyetle dilimize sahip çıkalım dedim;oldukça birikmiş şey varmış içimizde..sağolun.. bende dersimi aldım.. :(
peynir ekmek yemezler,''evlad-ı fatihan demezler'' (hani misalde kusur bulunmazdı!?)yada erdemlerin ayak altına alındıktan sonra dilimizi kurtarmak gerekmez turunden şeyler okudum,üzüldüm..
arkadaşlar,nacizane,kısa ömrümde bir şeyler gördüm,tarttım,düşündüm,bir şeyler yazdım.. korkarım forum deyince yanlış anlamışım..
size son olarak dil konusunda bir şeyler söylemek istiyorum;Dünya'ya bakın..Bir İtalyan ingilizce bilir ama sokakta asla tursite konuşmaz..alın işte;çalıştığım proje;Baku-ceyhan boru hattı..dili ingilizce..Türkiye'de bir işe girerken ingilizce mülakat oldum..Alın Hindistan,İngiliz zamanında öyle bi aşı yapmış ki 1 milyarlık ülkede resmi dil ingilizce gibi..
bakın,dil tek başına bir ulusu kurtuluşa götürmez..ancak kendini kurtarmasında ilk adımdır,yapı taşıdır..millet bilinci dil ile başlar..
Allah bana gemilerde çalışmayı nasip etti,98 den 2004'e tankerlerde çalıştım,42 ülke gördüm.. size dil konusunda görüşlerimi anlattım,
sağolun okuduğunuz,sağ olun fikir beyan ettiğiniz için..
istediğim sadece yerine Türkçe kelime kullanabiliyorsak niye illaki yabancı kelime kullanalım idi..
tekrardan özür dilerim,selamlar..

-------------
The black sheep among all white ones..


Mesajı Yazan: freeman
Mesaj Tarihi: 19/03/2006 Saat 05:09
Sayin Fireman, bence gereksiz alinganlik yapiyor, konuyu farkli yorumluyorsunuz.. Burdaki herkes belli degerlere sahiptir inanin ki..Bence önemli olan; korunmasi gereken milli degerlere, kendimize has özelliklerimize sahip cikabilmek, bunlari gelecek nesillere dosdogru bir sekilde aktarabilmek.. Dilde bu konudaki önemli arac ve faktörlerden birisi.. Ama, dikkat edilmesi gereken bir konu var ki, cagin gereklerini ve modern dünyanin ihtiyaclarini ve sartlarinida görebilmek.. Bu demek degil ki, Türkceyi bosverelim..Ama dar kaliplara sokarak insanlari ki en önemlisi gencleri ürkütmemek lazim.. Gerekli esneklik saglanarakda degerler korunabilir düsüncesindeyim.. Simdi ben burda Freeman takma adini kullaniyorsam, bu benim asimile oldugum, yada Türkceye saygi duymadigimdan yada baska herhangi bir sebepten degil.. Ayrintilar mükemmeli olusturur, ama daha önemli (Dilde önemli bir konu, ama bence henüz korkulacak bir sey yok ortada.. Dünyada en cok konusulan dillerden birisidir Türkce, ve kolay kolay unutulmayacak, yada degistirilmeyecektir..) degerler elden giderken ayrintilara takilmamak lazim düsüncesindeyim..

Su yabanci dili bilipte konusmayan ecnebiler konusu ayri bir mesele.. Ve (acizine fikrim) tamamen hikaye oldugu.. Almanyada yasiyorum.. Meslegim dolayisiyla avrupanin pek cok ülkesinden insanla görüsmüslügüm oldu, aslolan karsindaki ile anlasabilmektir, ortak bir dili bilipte konusmama lüksü kimsede yoktur.. Konusmuyorsa, ya o dili bilmiyordur, yada kendine güvenmiyordur.. Neyse, umarim demek istedigimi anlatabilmisimdir..

Selamlar..


Mesajı Yazan: Ediz
Mesaj Tarihi: 19/03/2006 Saat 05:40
Orjinalini yazan: FIREMAN

evet,
sadece iyi niyetle dilimize sahip çıkalım dedim;oldukça birikmiş şey varmış içimizde..sağolun.. bende dersimi aldım.. :(
peynir ekmek yemezler,''evlad-ı fatihan demezler'' (hani misalde kusur bulunmazdı!?)yada erdemlerin ayak altına alındıktan sonra dilimizi kurtarmak gerekmez turunden şeyler okudum,üzüldüm..
arkadaşlar,nacizane,kısa ömrümde bir şeyler gördüm,tarttım,düşündüm,bir şeyler yazdım.. korkarım forum deyince yanlış anlamışım..
size son olarak dil konusunda bir şeyler söylemek istiyorum;Dünya'ya bakın..Bir İtalyan ingilizce bilir ama sokakta asla tursite konuşmaz..alın işte;çalıştığım proje;Baku-ceyhan boru hattı..dili ingilizce..Türkiye'de bir işe girerken ingilizce mülakat oldum..Alın Hindistan,İngiliz zamanında öyle bi aşı yapmış ki 1 milyarlık ülkede resmi dil ingilizce gibi..
bakın,dil tek başına bir ulusu kurtuluşa götürmez..ancak kendini kurtarmasında ilk adımdır,yapı taşıdır..millet bilinci dil ile başlar..
Allah bana gemilerde çalışmayı nasip etti,98 den 2004'e tankerlerde çalıştım,42 ülke gördüm.. size dil konusunda görüşlerimi anlattım,
sağolun okuduğunuz,sağ olun fikir beyan ettiğiniz için..
istediğim sadece yerine Türkçe kelime kullanabiliyorsak niye illaki yabancı kelime kullanalım idi..
tekrardan özür dilerim,selamlar..

Zafer Bey,bir çok konuda gelinen noktadan içi dolmuş olan,yalnız siz değilsiniz.Bununla birlikte kullandığımız yer esas olarak bir modelcilik forumu.Bu konulara girersek tartışılacak çok konu çıkar.Benim bildiğim kadarıyla zaten forumda dil konusunda belli bir hassasiyet var.Başlığa mesaj atan modelcilerde düşüncelerini bu yönde yazmışken sitemleriniz biraz ağır olmuş.

not:Dildeki bozulma bazı olumsuzlukların nedeni değil sonucudur.Ayrıca Türkçe'miz bütün yabancı dillerin etkisinden korunmalı.Fireman kelimesini dilimize çevirirken evlad-ı fatihan tamlamasını es geçmemek gerekir.


Mesajı Yazan: ssgirit
Mesaj Tarihi: 19/03/2006 Saat 08:42
Biz iyi bildiğimiz modelcilik ile ilgili kelimeleri Türkçe kullanmaya ( anlam kargaşası başlatmadan ) başlarsak ( TV, vites asansör gibi iyice yerleşmiş kelimeler hariç ) Fireman ın ( İtfayeci olsa daha iyi olurdu ) dediği gibi dilimize gerekli desteği vermiş olurduk.
Başlayalım bakalım
Decal = Çıkartma
Airbrush = Gölge Tabancası
Tiner = İnceltici


-------------
Süleyman
modelciliğinize iyi bakınız yaşlanınca gerekli olacak


Mesajı Yazan: volkan
Mesaj Tarihi: 19/03/2006 Saat 09:24
Sayin Suleyman Bey,

Airbrush = Hava tabancasi daha dogru bir tercume olmaz mi acaba? Golge demenizin ozel nedenini ogrenebilir miyim ustadim?

-----------------

Ayrica ben de "once ahlak, durustluk, sonra dil kendiliginden duzelir" anlayisina katilmadigimi belirtmek istiyorum. Dil bir ulusu ulus yapan en onemli unsurlardan biridir ve asla geri plana atilacak veya kendiliginden olur zihniyetine birakilacak kadar onemsiz degildir. Boyle boyle diyerek bu gunlere geldik kanaatindeyim. Ben suan da Turkce karakterleri ekranimda bozuk gorundugu icin, kullanamiyorum malesef. Cogumuzun onundeki klavye Q degil mi! oysa ki Turkcemize en uygun klavye F ama gelin gorun ki ben dahil yeni nesil sadece Q klavye biliyor! 10-parmak daktilo bilgisi olan memurlar olmasa F-klavye ulkemizde kullanilmayacak neredeyse.

Tabi ki boyle bir tartismanin yeri modelcilik forumu olmamali ancak madem acildi, gerekli onem gosterilmeli diye dusunuyorum. Bu sadece iki-uc modelcilik terimi olayi degildir, ulkemiz elden gidecek o zaman "wash"a yikama deseniz ne olur demeseniz ne olur! Forum kurallari geregi burada susuyorum.

Saygilarimla,

-------------
Sevgi ve Saygylarymla,
volkan.


Mesajı Yazan: KucukEniste
Mesaj Tarihi: 19/03/2006 Saat 09:25
Sayın Fireman,

Lütfen kişisel olarak alınmayın. Öncelikle benim dile getirmek istediğim şey teslimiyetçilik değil, sorunların önem sıralamasıydı. Ayrıca bence "dilbilgimizi" korumak kelimeleri korumaktan da daha önemli çünkü bilgisayarın hayatımızdaki öneminin artmasıyla dil yapımız hızla çözülüyor. Decal yerine çıkartma denilmesindense bence noktalama işaretlerinin düzgün kullanılması, cümleye büyük harfle başlanması, anlam karmaşasına yol açmayacak düzgün cümleler kurulması derdimizi anlatmak için daha fazla önem taşıyor.

Kelimeleri düzeltmek çok kolay, düşünülenin aksine. Örneğin bugün "kompüter" demiyoruz, "bilgisayar" diyoruz, "printer" kelimesi yerine y"azıcı", "e-mail" yerine "e-posta" kullanılmaya başlandı. Demek ki "çokoturgaçlı götürgeç" gibi gerçekle bağdaşmayan ve kulağa hoş gelmeyen kelimeler yerine daha düzgünlerini bulursak, bunların kullanılmaya başlanması hızlanacak. Benim dediklerime bir de bu açıdan yaklaşın lütfen. Ayrıca size yönelttiğim küçük eleştiri de bence haklı, Türkçe'mizi koruyorsak, bence içindeki yabancı kaynaklı (Farsça, Arapça,vs) kelimeleri de gerekmedikçe kullanmamalıyız. Bu durumda neden "misal" yerine "örnek" demeyesiniz ki?

Sonuçta bir modelcilik forumunu geçtim, herhangi bir forumda bu konuda sayfalar yazılır çizilir ama sonuca ulaşılamaz. O yüzden derim ki, öncelikle yazdıklarımızın olabildiğince düzgün, anlaşılabilir olduğuna dikkat edelim ve mümkünse yabancı terimlerin Türkçelerini bulup bunları kullanalım. Bu yapılmıyor da değil zaten, preshade yerine ön gölgeleme, wash yerine yıkama diyoruz.

(Süleyman Bey'e not: Airbrush'a sadece boya tabancası veya tabanca desek? Böyle He-man'in Gölgelerin Gücü Adınaaa diye kullandığı bir şeye benziyor da -biliyorum doğru adı o ama-)

-------------
"Ye?il Vadi bizim."
"Hayyr bizim".
"Öaaaaööa"
"Tutmayyn küçük eni?teyi!"


Mesajı Yazan: Korkut
Mesaj Tarihi: 19/03/2006 Saat 10:07
Zafer kardeşim, neden sitem edip bir de "vermiş olduğun rahatsızlık için" özür diliyorsun? Böyle demiyorsun ama kelimelerin buraya çıkıyor. En başta bir fikir ortaya atıp bizlerin bu konuda fikirlerini sordun, bizler de ne şekilde düşünüyorsak kendimize göre cevaplar verdik.

Bu cevaplardan bazılarını sevmemiş olabilirsin, bu da gayet normal. Ama sitem etmenin hiç gereği yok. Fikirler soruldu ve fikirler söylendi.

Sadece kendi hesabıma olan konulara değineceğim, ya ben ifade edemedim, ya da sen tam anlayamadın.

Bitiriş cümlemi tekrar okursan, "Erdemleri ayaklar altına aldıktan sonra diline dikkat etsen ne olur, etmesen ne olur?" Bu cümle ile senin meali olarak yazdığın "erdemlerin ayak altına alındıktan sonra dilimizi kurtarmak gerekmez" ibaresi aynı şey değil. Erdemleri ayaklar altına alınmış olan bir toplumda, dile her türlü sadakat gösterilse bile başı dik bir toplum olamaz, çünkü mutlaka birilerine gebelik durumları vardır. Burada daha fazla ileri gitmek istemiyorum çünkü iş politikaya girecek ve bu da bu forumun tamamen dışında...

Yazımın daha önceki bölümlerine dönersek, mümkün olduğunca Türkçe'den yana olduğum, ama bunu gereksiz yere zorlamamak gerektiğini savunduğum anlaşılmadı ise, bu kelimelerle burada özetleyeyim.

Forumdaki yazıları takip ediyorsan, dilimizin doğru kullanılması konusunda arada bir uyarılar yapan birkaç kişiden biri olduğumu da farketmen lazım.

İster beğenelim, ister beğenmeyelim, günümüzde geçerli olan bir gerçek var ki, o da uluslararası ilişkilerde temel lisanın İngilizce olduğudur. Bu, şu demektir ki; kabuğunda kapalı kalmak istemeyen her insan en az bir yabancı dil (ve bu da çoğunlukla ilk olarak İngilizce oluyor) bilmek zorundadır. Dışarı ile ilgili bir işe girerken tabii ki İngilizce mülakattan geçip işe gireceksin, bundan daha doğal ne olabilir? Oraya İngilizce olarak iş yapmağa gidiyorsun ve seni işe alacak olanlar tabii ki önce İngilizceni sınamak isteyeceklerdir. Ben de dış ilişkilerle ilgili personel alırken İngilizce mülakat yapıyorum. Ama bu benim Türkçe'yi savunmamı engellemiyor.

Bir İtalyan İngilizce bilir ama sokakta turiste konuşmaz diyorsun. Daha geçenlerde Milano Fuarı'na gittim ve İtalyanlara sinir oldum. Uluslararası bir organizasyonda idareden birkaç kişi İngilizce biliyor. 77 milletten adam olan hollerdeki yemek yenecek yerlerde bile personel İngilizce bilmiyordu. Rakamları konuşmaya çalışıyorlardı ama sonuçta bankolarda iletişim yavaşlığından dolayı uzun kuyruklar oluşuyordu. Bu doğru mu şimdi? Alışveriş yaparken de gidip İngilizce konuşulan yerlerden alışveriş yaptım ve paramı onlar aldı; İtalyanca konuşanlar değil... Diyeceğim o ki, dışarıya karşı inatla burnunu kaf dağına kaldırmak saygınlık ve para getirmez.

Ama İtalyanların şu özelliği hoşuma gitti: Sokak levhalarının hepsi büyükçe mermer levhalara yazılmış ve her köşebaşında var. Sokak isimleri, hep adamların sanatçılarına ait ve levhalarda da bu sanatçının yaşama yılları ile sanat dalı belirtiliyor. Öyle zorla dayatma ile olmaz, ama ben aradığım adresler sayesinde birçok İtalyan sanatçısının adını öğrendim. Yani İtalyan kültürüne ait birşeyler öğrendim. İşte kültürüne sahip çıkmanın ve tanıtmanın çok güzel bir örneği...

Bir teknolojiye veya sanata öncülük edersen, sonuçta diline saygınlık kazandırırsın. Bugün gerçek Latinceyi hangi ulus konuşuyor? Ama tüm tıp terimleri Latince. Niye? İlk tıp biliminde Latince kullanılmış. Teknik terimler İngilizce. Niye? Teknoloji devrimi Watt'ın buhar makinası ile başladı da ondan. Teknoloji devrimi beraberinde yayılmayı ve sömürgeciliği de getirdi İngilizlere. Onun için de her tarafa İngilizce hakim.

Bir teknolojiye öncülük etmek için ar-ge çalışmalarına ciddi rakamlar ayırmak gerek. Bunlara devlet desteği gerek. Var tabii, ama yetersiz.

Yetersiz olan miktar için bile öyle ahiret sorularından geçiliyor ki, insan neredeyse almaktan vazgeçiyor. Sebebi? Tabii ki yapılan istismarlar. Bu kadar zora koştuğu için devlet burada haklı. İş sonunda benim dediğime geliyor: Erdemli olmak, adam olmak.... Nalıncı keseri gibi her fırsatı kendine yontmaz ve adam olursan, başın dik olur ve en sonunda diline de saygınlık kazandırırsın. Bizdeki sistemin temelinin şüpheye dayanmasının ve bir kişinin suçlu addedilmemek için masumiyetini ispatlaması gerektiği gerçeğinin altında, toplumsal bir sebep olsa gerek...

Ha, bu arada; yukarıda okuduğum gibi "önce dürüst olalım dil kendiliğinden düzelir" gibi bir tez de öne sürmüş değilim. Yazdıklarımın yeterince de açık olduğunu sanıyorum.

Bir hayli uzun bir yazı oldu yine; biraz ana konudan, biraz da oradan-buradan dedik... Sabredip okuyanlara teşekkürler. Haydi şimdi biraz da model yapalım!

-------------
http://www.korkutvarol.com - http://www.korkutvarol.com


Mesajı Yazan: mr47
Mesaj Tarihi: 19/03/2006 Saat 17:07
Büyüklerin arasına girmek gibi olmasın ama ne zamandır siteye uğramamıştım.Bu bölümü okuyunca hayal kırıklığına uğradım.Ben şu ana kadar çoğu bahsetiğiniz kelimeleri kullanıyordum(vites, direksiyon vb...)
Ama kullanmadığımda vardı, mesela "Emperyalizm" demem "yayılmacılık" derim,"otobüs" demem oturgaçlı götürgeç" derim, "otomobil" demem "araba" derim,( "araba" kelimesi türkçe diye biliyorum yanlışsa uyarabilir misiniz?)"Globaleşme" demem "Küreselleşme" derim.
Sizin bu söylediklerinizden sonra hayal kırıklığına uğradım, dil insana göre olmamalı, bir şeyler yapılmalı ki türkçe bozulmasın diye.

"Dil insana göre olmamalı" sözüne bir örnek
Flyinn de dolaşırken ;2kız arkadaş dolaşıyorlardı benden ya 1 yaş büyük ya da değildiler biri diğerine
-abiya burak varya onla ben çıkcaam"dedi
- kızım saçmalama onla çıkılırmı cizilmiş yüzü tipsiz bişey
-kızım o murat ay senin beynin resetlenmiiş
Ama düzgün konuşan birini görseler
-ay salağa bak konuşmasını bilmiyo

Atalarımız 90 yıl önce sırf vatan için değil.yeni kurulucak ülke için öldüler.Ülke sırf bir toprak parçası değildir
Ülke bayraktır
Ülke vatandır
Ülke dildir
Ülke o vatan üstünde yaşayan insanlardır
Açıkcası benim düşüncem budur, başkası konuşsun boşver sen düzgün konuş olmadı uyar.istediğinizi söyleyin ama
ben şunu şu anda rahatlıkla söyleyebilirim ki

NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE


-------------


Mesajı Yazan: Captainairbus
Mesaj Tarihi: 19/03/2006 Saat 20:40
Türkçe kosunda yazılanlara katılıyorum. Air brush konusunda hemen bir şey yazayım zaten bu kelimenin Türkçe karşılığı boya tabancası olarak çok uzun yıllardır sanayide oto boyacıları tarafından kullanılıyor.
Diğer taraftan amaç anlaşabilmek ise nasıl yazıp konuştuğumuzun bir anlamı yok. Doğan Cücenoğlu'nun kitaplarından birinde bir örnek vardır ( ingilizce olarak yazılmıştır ) Sizlere şu an dünyanın en güzel nimetlerini sunuyorum. Tabii bunu okuyan veya dinleyenler anlamadığı için bu nimetten faydalanamamaktadır. Sonuçta birbirimize verdiğimiz mesajlar ile iletişim önemlidir. Türkçe olmuş Fransızca olmuş ben artık çok önemsememekteyim. Mesleğim gereği iletişimin birinci öncelikli olduğu bir şekilde çalışıyorum. Bunu geliştirmek için zaman zaman kursa katılıyoruz.
Bir Çinli ile Amerikalı ingilizce anlaşmaya çalıştıklarında ikiside büyük sorun yaşarken ben ne Çinli ne de Amerikalı olmama rağmen ikisi daha rahat anlaşabiliyorum. Amerikan pilotlarının en sıkıntılı uçtukları yer Çin hava sahası.
Türkçe konuşalım ama acayip kelimeler ile hayatımızı zehir etmeyelim. İllede Türkçe karşılığı olan yabancı kelimeleri Türkçeye katma fikrine ise başta ben karşıyım.
Diğer yandan http://www.tdk.gov.tr/ - http://www.tdk.gov.tr/ adresinden e-postama hergün posta geliyor TDK'nın yabancı sözcüklere önerdiği Türkçe karşılıklar ve bir sözcüğün anlamı geliyor. Dağarcığınıza hergün iki söz bağlantısından ulaşılabilir. Meraklısına da tavsiye ederim.
Sevgiyle kalın.

-------------
ex copilot.


Mesajı Yazan: Kesifci
Mesaj Tarihi: 20/03/2006 Saat 08:54
Kendi kültürüne sırtını dönen,hiçbir yere varamaz.
Dilimiz,Kültürümüzün hammadesidir.

-------------
-Ispanaktan agaç olur mu?
-Olmaz mi?


Mesajı Yazan: ssgirit
Mesaj Tarihi: 20/03/2006 Saat 09:41
Siz sordunuz bende cevapladım

Volkan, Hava tabancası olmaz, çünkü sadece hava değil boyada atıyor. Ayrıca hava tabancası denen başka bir alet var.
Emroglan, Boya tabancası diyebilirsin zaten aynı işi yapıyor ama boya tabancası diye yola çıkarsan hep başka ürün( copilot'un dediği otoboyacılarının sattığı, ingilizcesi "spray gun" olan ürün)ile karşılaşırsın. Bizim kullandığımız ürün ilk zamanlar gölgelendirme ( fotoğraf, resim vs.) işlerinde kullanıldığı için ismi gölge tabancası olarak kalmış ve bence de uygun. Ama tabanca demiyelim , başkaları silah falan zanneder.

mr. 47 nin kullandığı vites, direksiyon gibi yerleşmiş kelimeleri bende kullanıyorum ama ben dil bilimcisi değilim ve bu konuda bilgim olmadığından fikir yürütmeye de hakkım olmadığını düşünüyorum.

Olabildiğince Türkçe kullanmaya devam
wash = Yıkama
dry-brush = kuru eskitme

-------------
Süleyman
modelciliğinize iyi bakınız yaşlanınca gerekli olacak


Mesajı Yazan: KucukEniste
Mesaj Tarihi: 20/03/2006 Saat 09:56
O zaman Gölgelerin gücü adınaaa, maketler bende artıııık :)

Şaka bir yana sözlük şeklinde yapılanmadan bahsediyoruz, ne zamana böyle bir olanağımız olacak?



-------------
"Ye?il Vadi bizim."
"Hayyr bizim".
"Öaaaaööa"
"Tutmayyn küçük eni?teyi!"


Mesajı Yazan: Rahmi K.
Mesaj Tarihi: 20/03/2006 Saat 10:10
Yakındır, yakın ;)


Mesajı Yazan: freeman
Mesaj Tarihi: 20/03/2006 Saat 19:25
Arkadaslar Türkceyi dogru kullanip, koruyacagiz diye yola cikarak Türkceyi maalesef komik duruma düsürdügünüzün farkinda misiniz?? Dry-Brush = Kuru eskitme demis arkadas.. Sizce böyle bir sey olabilir mi?? Yada gölge tabancasi?? Decal icin Cikartma ne kadar dogru sizce?? O zaman gercek anlamda bildigimiz normal cikartmalar ne olacak?? Birbirinden farkli iki ürünü yada kavrami ayni isim altinda toplayarak Türkceyi korumus mu oluyoruz yoksa daraltip kaliplara mi sokmus oluyoruz..?? Kurumlar verdigi zaman komik bulunup, gülünen isimlerin benzerlerinin hemde modelcilik dünyasinin icinden olan kisilerce ortaya atilmasi bence Türkceyi korumaktan ziyade, aceleyle verilmis, " - Iste bak bununda karsiligi bu" olur ve "cok oturgacli götürgecten" farkli olmaz.. Kimseyi kisisel olarak suclamiyorum ama hickimseninde Türkceyi, "koruyacagiz!" diye komik duruma düsürmeye hakki olmamali.. Elbetteki "Ne Mutlu Türküm diyene"!! kimsenin bundan en ufak bir süphesi yoktur, ama "Ne mutlu bana, Türküm" diyerek, sonrada yan gelip yatan insanlarla ( söz meclisten disari) Türkiye bugüne kadar birsey elde edemedi.. Dilini koruyacaksin elbette, ama sadece dilini koruyarak ve varligindan gurur duyarakta yasarsan yüzyil sonra massailer gibi olursun.. Anadilini konusur, ama caglarca geride kalirsin (tesbihte belig olmaz).. Burda akkoyunla kara koyunu ayirmak lazim, kimse "dili bosverin yahu" demiyor!! Dille beraber baska degerlerinde korunmasi, caginda takip edilmesi gerekir diyoruz..(En azindan ben öyle diyorum..) Ama birilerininde gelip daha ne yazildigini, anlamadan yada anlamak istemeden " - aa, bunu hic yakistiramadim, sizlerden böyle seyler beklemezdim, dil cok önemli nasil böyle söylersiniz" seklinde yazilarla ortaya cikmasi yada yine yazilanlari (ki hepside Türkce!!) anlamadan yada yorumlayamadan sitemde bulunup, "küsmesi" , bir modelcilik sitesinde gereksiz gerilime yol acip olayi kisaca abesle istigale cevirmekte..

Su sözlük biran önce gelsede abesle istigal etmesek artik..

Selamlar



Mesajı Yazan: Korkut
Mesaj Tarihi: 20/03/2006 Saat 21:33
Dry-brush için kuru eskitme tabiri bence uygun değil. Çünkü dry brush, eskitme için kullanılır ama yeni birşeyi üstten boyamak için de kullanılır.Örnek, otomobillerdeki ince yazı veya amblemler. Tercümesi olan "kuru fırça" kullanılabilir pekala. İşlemin adı da "kuru fırça ile boyamak", "kuru fırça uygulaması" veya sadece "kuru fırçalamak" olabilir.

Airbrush ta, kelime anlamı olarak "hava ile çalışan fırça"; bu çok uzun olduğu için de, kısaca "hava fırçası" dır. Ya bu şekilde ya da "havalı fırça" olabilir. Gölge tabancası bence çok havada kalan bir tabir. İlk duyduğumda bana "gölgesini vuran kovboy Red Kit'in tabancası"nı çağrıştırmıştı... (gerçi havalı fırça dersek havalı apollo servis gibi oluyor ama bence yine de gölge tabancasından daha iyi.)

Bu tabirler için önerilerimdir. Konuşalım, tartışalım.

Ama galiba bu sözlük konusu için ayrı bir başlık açmak gerekecek. Şayet var da ben göremediysem şimdiden özür...

-------------
http://www.korkutvarol.com - http://www.korkutvarol.com


Mesajı Yazan: erhntly
Mesaj Tarihi: 20/03/2006 Saat 22:02
Gecikmişim biraz, konuya nereden girsem acaba ? Konuşma dili bir yere kadar yabancı kelimelere, dilbilgisi kurallarına vb. hoşgörüyü kaldırır ama yazma dili ayrıdır. Konuşurken düşünmeden ağzımızdan kelimeler çıkabilir ama yazarken düşünmek için zaman vardır. Hangi kelimeleri kullanabileceğinizi, tasarlayabilirsiniz. Tabiki düşünmesini bilenlere...

Forum özelinde ise, yazdıktan sonra "cevap ver" e basmadan önce ne yazdığımızı bir kere okursak ne demek istedik, gerçekten düşündüklerimizimi yazdık, uslup doğrumu, yanlış anlaşılırmı, birini kırarmıyız gibi süzgeçlerden geçirirsek iyi olmazmı... Ben çoğunuzu şahsen değil, yazılarınız ile tanıyorum, ama benim beynimde sizin yeriniz, yazdığınızın içeriği kadar sunumu, şekli ile de belirginleşiyor... (eskiler bilir bir Falcon'umuz vardı :P )

Konuyu dağıtmadan, sevgili Rahmi'nin (akhilleus) bir hazırlığı var sanırım, belirttiği gibi düzeltmelere açık bir çalışma yapıyormuş. Bence bu çalışmayı bekleyelim, hepimizin ekleyeceği birşeyler vardır eminim.

Sevgilerimle.

-------------
http://miniafv.blogspot.com/ - miniafv.com


Mesajı Yazan: reznoir
Mesaj Tarihi: 21/03/2006 Saat 04:57
İngilizce'nin egemen lisan olması sadece Türkçe'miz için geçerli değil. Fransızca ve Almanca da dahil olmak üzere tüm diller forumun başında bahsetmiş olduğunuz konudan muzdaripler.
Bu forumda decal , yapıştırma mı olsun sulu yapıştırma mı yoksa çıkartma mı? tartışmasını Freeman arkadaşında belirttiği gibi Türkçe'yi korumak olmaz. Türkçe zaten bir şeyi tek bir kelime ile ifade etme konusunda zayıf bir lisan.İngilizce çok basit bir kelimeyi Türkçe anlatabilmek için satırlarca cümle kurmak gerekebiliyor. Benim fikrim bu forumda açıklamalı teknik terimler bölümü olmalı. Benim gibi yeni başlayanlar decal , airbrush nedir diyerek teknik terimler bölümüne bakmalıdır.
Bazı teknik terimlerin zamanla Türkçe karşılığının daha yaygın kullanılacağı kanaatindeyim. Airbrush yerine hava fırçası , dry-brush yerine kuru fırçalama gibi. Bu kelimelerde hangisi daha mantıklı geliyor ise uzlaşıp kullanmak daha doğru.Herkes fikrini belirtmeli. Airbrush hem aparat hem yapılan iş için kullanılıyor benim önerim püskürtme tabancası ve püskürtme olabilir.
Türkçe'mizin yozlaşması zaten kitap okumayan , yetersiz eğitim alan , televizyonda en ucuz programları seyreden toplumun sonucudur. Entellektüel kesmimiz bile yabancı lisan özentisi olursa vay halimize.



-------------
I am not a butcher!! I fight for my fatherland..
Das Boot


Mesajı Yazan: shazneci
Mesaj Tarihi: 21/03/2006 Saat 06:49
Bir dilin başka bir dildeki bir sözcüğü birkaç kelimeyle ifade edebilmesi o dilin fakirliğini değil zenginliğini ifade eder.Kaldıki türkçe dünyanın en zengin dillerinden biridir.

Bence teknik terimler haricinde günlük konuşma dilinde kullanılan yabancı kelimeler özentiden başka birşey değildir.



Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.04 - http://www.webwizforums.com
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide - http://www.webwizguide.info