Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

Yerli Tank üretimi

Nereden Yazdırıldığı: ModelSitesi
Kategori: Genel
Forum Adı: Off-Topic
Forum Tanımlaması: Modelcilik dışında fikir paylaşımına buyrun; birbirimizi kırmayalım, kırdırmayalım
URL: www.modelsitesi.com/forum2/forum_posts.asp?TID=1665
Tarih: 30/09/2024 Saat 01:31
Program Versiyonu: Web Wiz Forums 8.04 - http://www.webwizforums.com


Konu: Yerli Tank üretimi
Mesajı Yazan: ardeth
Konu: Yerli Tank üretimi
Mesaj Tarihi: 10/02/2006 Saat 23:08
Türkiye yerli tank üretimine başlayacak...

http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=3910501&tarih=2006-02-09 - http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=3910501 &tarih=2006-02-09

-------------
Bu dünya fanidir sakyn aldanma, ma?rur olup tac-ü tahta dayanma, yedi iklim benim deyu güvenme...



Cevaplar:
Mesajı Yazan: Erinç Özgür
Mesaj Tarihi: 11/02/2006 Saat 02:57
Hayırlı başarılar. Üretiriz tabii, neyimiz eksik. Projenin sonu Arjun, Ariete ve Osorio'ya benzemesin de...

-------------
Y'ar not afraid of the dark, are ya ?


Mesajı Yazan: KursadA
Mesaj Tarihi: 11/02/2006 Saat 04:34
Orjinalini yazan: Erinç Özgür

Hayırlı başarılar. Üretiriz tabii, neyimiz eksik. Projenin sonu Arjun, Ariete ve Osorio'ya benzemesin de...


Vallahi benzese keske, Erinc. Her 3 proje de gerceklestiren uluslarin teknik yeteneklerini ispatlama, mevcut endustriyel tabanlarini buyuk capta bir savunma projesinde kullanabilme ve yeni muhendislik yetenekleri kazanmalari acisindan cok basarili oldu. Arjun teknik acidan basarili bulunmamis ve butcesinin cok ustune tasmis olabilir, diger iki tank diger uluslarin yaptigi emsallerine gore zayif kalmis olabilir. Yine de iyi birer baslangictir hepsi, baska ulkelerin yaptiklarina muhtac olmaktan, kimse tank satmiyor diye kapi kapi gezmekten iyidir.


Mesajı Yazan: freeman
Mesaj Tarihi: 11/02/2006 Saat 05:57
Sanirim "Firtina" kodlu Obüs´te üretiyorduk??


Mesajı Yazan: sniper
Mesaj Tarihi: 11/02/2006 Saat 20:51
Arkadaşlar ben 1 eylül-15 aralık arası Ankara da ODTÜ de Kaynak Mühendisliği eğitimindeyken derslerimizden bazılarına FNSS den gelen bir hocamız bizi FNSS ye teknik geziye davet etmişti. Burada bize verilen brifingte şu an üretim yapılmadığını ancak BMC-Otokar-FNSS firmalarının ortaklaşa bir projeye soyunup yerli malı bir tank üretimine geçme çalışmalarından bahsedilmişti. Hale hazırda savunma sanayi müstaşarlığı ile görüşmelerin ve bu üç firma ile bağlantıların sürdürüldüğü anlatıldı. Bana ilk anlatıldığında pek inandırıcı gelmedi ancak fabrika gezisi sonrası gördüğüm özel proses ve kabiliyetlerin üst düzeyde olduğunu gördükten sonra bunun altından rahatlıkla kalkabileceğimizi düşünüyorum. İnşallah yılan hikayesine dönen tank modernizasyonu da böylece sonuçlanmış olur.

-------------
Murat YA?AN

Biz dograken bir kulagimiza ezanla adimiz digerine de uçak sesi girmis bir kere


Mesajı Yazan: volkan
Mesaj Tarihi: 11/02/2006 Saat 20:58
Yanlış hatırlamıyorsam, FNSS'nin bir hafif zırhlı tank projesi vardı. AMT sınıfından değildi. Bu proje o olabilir mi acaba?

Bana da böyle bir proje daha uygulanabilir geliyor doğrusu. Şimdi kalkıp M1A1 Abraham, Leopard vs. ile boy ölçüşecek bir tank yapmaya çalışmak? keşke olsa...

-------------
Sevgi ve Saygylarymla,
volkan.


Mesajı Yazan: sniper
Mesaj Tarihi: 11/02/2006 Saat 21:16
Gördüklerime dayanarak kabiliyet olarak bir bilgi vermem gerekirse 35 mm 'lik bir sürtünmeli-karıştırmalı kaynak tekniğini sadece ve sadece dünyada tek FNSS uyguluyor. En yakın takip eden rakibi General Dynamics ise 15-16 mm'lerde geziyor. Bu oldukça yüksek teknoloji gerektiren bir teknik olay. Bunu başaran bizim mühendislerimiz. Hem dünyada ZMA sı amerikan patentli kulesi bir rus olan hangi ülke var Türkiyeden başka (BAE için üretilen ZMA larda). Bunu yapan ülke tankıda pekala üretir...

-------------
Murat YA?AN

Biz dograken bir kulagimiza ezanla adimiz digerine de uçak sesi girmis bir kere


Mesajı Yazan: volkan
Mesaj Tarihi: 11/02/2006 Saat 21:26
Murat Bey anlattıklarınız hem gurur hem de heyecan verici bilgiler... Ben de; istedikten ve gereğini yerine getirdikten sonra yapamayacağımız birşey olmadığını düşünüyorum. Hele ki teknik yeterlilik ve insan gücü açısından hiç şüphem yok. Ancak olası yurtdışı siyasi baskılar ve yöneticilerimizin bu tür projelere sahip çıkabileceği konusundaki endişelerimi saklı tutuyorum. İsrail Lavisini de hatırlatmak isterim. ABD baskısı ile durdurulmuştu bu proje.

-------------
Sevgi ve Saygylarymla,
volkan.


Mesajı Yazan: liberty
Mesaj Tarihi: 12/02/2006 Saat 01:43
İsrail'e 170 tane M-60 ın modernizasyonu için (ki hala daha seriüretime geçilemedi) döktüğümüz tonlarca parayı daha ozaman bu projeye ayırsaydık şimdi orduğumuz kendi üretimimiz tankları kullanmaya başlamış olurdu.
Üstelik şimdi geçiş projesi olarak Almanya'dan 2. el Leopard 2 alınacak sonra onların modernizasyonu için Almanya'ya tonla para ödenecek. Buralara harcanan her kuruş para Türkiye'nin kendi özgün tankının üretimine vurulmuş bir darbedir bence.
Kendi paletli zırhlı aracını, kundağı motorlu topunu (fuarda her kes Fırtınaya hayran kalmıştı ve bunu satmıyormusunuz diye soruyorlardı) üretebilen Türkiye'nin kendi tankınıda hemde en iyi şekilde üretebileceğine benim inancım tam.O teknoloji bizde var. Yeterki siyasi irade bunu üretmek amaç ve isteğinde olsun.
Sevgiler


Mesajı Yazan: Erinç Özgür
Mesaj Tarihi: 13/02/2006 Saat 23:56
Orjinalini yazan: KursadA

Orjinalini yazan: Erinç Özgür

Hayırlı başarılar. Üretiriz tabii, neyimiz eksik. Projenin sonu Arjun, Ariete ve Osorio'ya benzemesin de...


Vallahi benzese keske, Erinc. Her 3 proje de gerceklestiren uluslarin teknik yeteneklerini ispatlama, mevcut endustriyel tabanlarini buyuk capta bir savunma projesinde kullanabilme ve yeni muhendislik yetenekleri kazanmalari acisindan cok basarili oldu. Arjun teknik acidan basarili bulunmamis ve butcesinin cok ustune tasmis olabilir, diger iki tank diger uluslarin yaptigi emsallerine gore zayif kalmis olabilir. Yine de iyi birer baslangictir hepsi, baska ulkelerin yaptiklarina muhtac olmaktan...


Hadi elde edilebileceği varsayılan teknik kazanımların hepsi doğru, ama bir de can sıkıcı maliyetler hesabı olmasa. Örneğin bu iş 200 (Ariete) veya 1000 tank için yapılıyorsa, yapılan yatırımı kurtarmayacağı gibi, ihraç şansının ne olduğu da gayet açık. Elbette herkes ister aslanlar gibi 1. sınıf bir cihaz (yani Ariete değil) ama eldeki mali olanaklar ne ki Ana savaş tankı gibi bir silahı 1-2000 imal ederek yatırım maliyetini çıkartmak pek olası değildir. Eşdeğer Rus tanklarının bile piyasada 4-5 milyon dolardan aşağı satılmadığını göz önüne alırsanız...Bizim bugün böyle bir paramız yok.
İyi bir başlangıç, ancak arkası daha iyisiyle gelirse anlamlı olur? Yakın geçmiş ve bugün maalesef umut vermiyor. F-16'dan sonra MD 900 montajı mı yapacaktı TUSAS? Bu muydu amaç?

...kimse tank satmiyor diye kapı kapı gezmekten iyidir.

Belki... ama Ariete veya Zülfikar kalitesinde, "biz de yaptık, eh bu kadar oldu " bir silahla T-80U'nun önüne çıkmaktan da mı daha iyidir?

Tartışmayı belki de şu noktaya çekmekte fayda var:
Topyekün bir silah sistemi geliştirme/adaptasyon çalışması mı(zırh, top, mühimmat, atış/kontrol, motor/transmisyon, otomotiv, vb.) daha verimli olabilir, yoksa bu alt bileşenlerin ayrı projeler halinde, mutlaka belli ve tanımlanmış bir platform için değil ama o disiplinin kendi iç bilgisi/uzmanlığı için ufak ufak geliştirilmesi mi daha gerçekçidir?

-------------
Y'ar not afraid of the dark, are ya ?


Mesajı Yazan: Erinç Özgür
Mesaj Tarihi: 13/02/2006 Saat 23:57
Orjinalini yazan: freeman

Sanirim "Firtina" kodlu Obüs´te üretiyorduk??

Üretmiyoruz, monte ediyoruz, ya da edecektik. http://www.fas.org/man/dod-101/sys/land/row/k9.htm - K9 link Proje ne durumdadır bilmiyorum.

-------------
Y'ar not afraid of the dark, are ya ?


Mesajı Yazan: saral100
Mesaj Tarihi: 14/02/2006 Saat 01:02
Yeterli alt yapı varmı bilemiyorum.Türkiye de hala %100 yerli otomobil üretiliyor mu onuda bilemiyorum.
Mühendislik açıdan bakılırsa,yetişmiş makina,elektronik,kimya metalurji mühendisleri ve bu kadro ile iş başı yapabilecek teknik kadronun varlığına inanıyorum.Yeterli alt yapıdan kastım tesis idi.Böyle bir tesisin maliyetlerini de göz önüne almakta fayda var.Silah sanayi tüm dünyada ağır sanayi olarak adledilir ve uzun yıllara dayanan bilgi ve tecrübeyle tesis edilmiştir.Yıllardır tank modernizasyonlarıyla zaman ve para kaybetmek yerine keşke daha önceden böyle bir projeye başlandsaydı.Elbet te kendi silah sistemlerini üretmek ve bu yolda çalışmak milletçe gurur verici bir olaydır.Kendi silah sistemleri ile donanmış ve dışa bağımlılığı asgari seviyede tutulmuş bir orduya sahip olmak seçeceğimiz en iyi yoldur.
Ancak geçmişte bu ülkede uçak fabrikaları kapandı.
TUSAŞ konusunda Erinç bey ile aynı fikirdeyim.

-------------


Mesajı Yazan: selim59
Mesaj Tarihi: 14/02/2006 Saat 05:09
Fırtına obüsünün üretimi ve envantere girişi devam ediyor.

alıntı:

T 155 Firtina 155/52 SP-2000 (155mm) - 32 - Manufactured in Turkey. Derivetive of the Korean K9 with a Turkish fire control system. Mass-production started in end-2001. Total requirement for 300, production rate is 12/year.

link:

http://warriorsoul.4t.com/army.html - http://warriorsoul.4t.com/army.html

Selim


Mesajı Yazan: KursadA
Mesaj Tarihi: 14/02/2006 Saat 05:19
Erinc, muhendislikte zaten komponentleri tasarlayan uzmanlik ekipleri tabii ki ayri gruplar, ayri insanlar. Tek tek "hadi transmisyon projesi", "hadi top projesi" seklinde boluk porcuk cabalarla olmuyor bu is. Bunlar zaten yillardir yapiliyor.

Yillardir bu forumlarda "yapacaksak kotusunu yapmayalim, hic yapmayalim daha iyi" gibi fikirlerini okuyorum. Maalesef urun gelistirme boyle olmuyor. Ilk yaptigin bir-iki tanesi kotu olacak eminim. Diger uluslarin duzinelerce yila sigdirdigi tecrube ve tasarim birikimini gidip pazardan alip getirmek mumkun olsa keske. Bunun baska bir alternatifi yok.

"Paramiz yok" argumani ulke savunmasi ve teknolojisi icin onemli boyle bir proje icin gecerli degil. Ulkenin uc-bes tane merakli seyredecek diye Formula 1 pisti yaptirmaya parasi var, tank yapmaya parasi yoksa o ulkenin zaten tanka da ihtiyaci yok demektir.

Tankin ihrac sansinin olup olmamasi da acikcasi cok onemli degil. Ilk tankinin ihrac sansi olmasin varsin, endustri gelistikten sonra ikincisinin ihrac sansi olur. Kar pesindeki girisimcinin zaten tank yapmasinin anlami yok, gidip plastik kova, ne bileyim Unakitan marka sivi yumurta falan yapsinlar. Burada ulusal acidan stratejik onemi olan bir endustriyel tabana sahip olunmasi onemli.

Orjinalini yazan: Erinç Özgür

Orjinalini yazan: KursadA

Orjinalini yazan: Erinç Özgür

Hayırlı başarılar. Üretiriz tabii, neyimiz eksik. Projenin sonu Arjun, Ariete ve Osorio'ya benzemesin de...


Vallahi benzese keske, Erinc. Her 3 proje de gerceklestiren uluslarin teknik yeteneklerini ispatlama, mevcut endustriyel tabanlarini buyuk capta bir savunma projesinde kullanabilme ve yeni muhendislik yetenekleri kazanmalari acisindan cok basarili oldu. Arjun teknik acidan basarili bulunmamis ve butcesinin cok ustune tasmis olabilir, diger iki tank diger uluslarin yaptigi emsallerine gore zayif kalmis olabilir. Yine de iyi birer baslangictir hepsi, baska ulkelerin yaptiklarina muhtac olmaktan...


Hadi elde edilebileceği varsayılan teknik kazanımların hepsi doğru, ama bir de can sıkıcı maliyetler hesabı olmasa. Örneğin bu iş 200 (Ariete) veya 1000 tank için yapılıyorsa, yapılan yatırımı kurtarmayacağı gibi, ihraç şansının ne olduğu da gayet açık. Elbette herkes ister aslanlar gibi 1. sınıf bir cihaz (yani Ariete değil) ama eldeki mali olanaklar ne ki Ana savaş tankı gibi bir silahı 1-2000 imal ederek yatırım maliyetini çıkartmak pek olası değildir. Eşdeğer Rus tanklarının bile piyasada 4-5 milyon dolardan aşağı satılmadığını göz önüne alırsanız...Bizim bugün böyle bir paramız yok.
İyi bir başlangıç, ancak arkası daha iyisiyle gelirse anlamlı olur? Yakın geçmiş ve bugün maalesef umut vermiyor. F-16'dan sonra MD 900 montajı mı yapacaktı TUSAS? Bu muydu amaç?

...kimse tank satmiyor diye kapı kapı gezmekten iyidir.

Belki... ama Ariete veya Zülfikar kalitesinde, "biz de yaptık, eh bu kadar oldu " bir silahla T-80U'nun önüne çıkmaktan da mı daha iyidir?

Tartışmayı belki de şu noktaya çekmekte fayda var:
Topyekün bir silah sistemi geliştirme/adaptasyon çalışması mı(zırh, top, mühimmat, atış/kontrol, motor/transmisyon, otomotiv, vb.) daha verimli olabilir, yoksa bu alt bileşenlerin ayrı projeler halinde, mutlaka belli ve tanımlanmış bir platform için değil ama o disiplinin kendi iç bilgisi/uzmanlığı için ufak ufak geliştirilmesi mi daha gerçekçidir?


Mesajı Yazan: Erinç Özgür
Mesaj Tarihi: 14/02/2006 Saat 19:04
Yillardir bu forumlarda "yapacaksak kotusunu yapmayalim, hic yapmayalim daha iyi" gibi fikirlerini okuyorum.


Yıllardır okuduklarını yanlış değerlendirmişsin Kürşad. Geliştirilecek ürün ana muharebe tankı olunca durum değişiyor elbette. Artık kimsede M-26...60 serisi benzeri bir "ürün" geliştirme şansı olmadığı için eskiden 25-30 yıl olan platform ömürleri artık 40-50 yıla yayılıyor.

Ariete ayarında bir tankı inanıyorum ki yapabiliriz. Chobham muadili bir zırhı olmadıktan sonra neye yarar? AMT zırhı, "olmadı baştan" ya da "eksiği var ama belli bir süre sonra geliştiririz, takarız" denilebilecek bir şey değil. 200'erlik guruplar halinde önceden programlanmış geliştirme aşamalarıyla üretilebilecek bir ekipman da değil. O zırh ya en başında mevcut olacaktır, ya da sıfırdan yaparsın.
Şimdi bu projenin fizibilite raporunda tankın gelecekte karşılayacağı tehdit olarak ne öngörülmüş çok merak ettim doğrusu.

Komponent bazında projelendirme, iddianın aksine son derece gerçekçi. Zaten top, mühimmat, motor/transmisyonu gerçekçi hiç kimsenin kendimiz geliştirelim demeyeceği ortada. Mevcut seçeneklerden birisi adapte edilecektir. Zamanında İTÜ'nün bor kullanarak zırh geliştirme projesi vardı. Ne oldu acaba? TÜBİTAK MAM'ın benzer projelerini de merak ediyorum.

Her türlü kaynağı son derece sınırlı bir ülke burası, bu bir. İkincisi, bahsettiğin türden bir geliştirme projesi/projeleri alenen bir silahlanma politikasıdır, cari uluslararası ilişkiler konseptine uymaz, konuşulacağı yer de burası değil.

F1 benzetmesinin konuyla hiç bir ilgisi yok. TOROS ( http://www.strategycenter.net/research/pubID.63/pub_detail.asp - link ) projesinin var. Bu projedekine benzer, uzun vadeli ve gerçekçi bir geliştirme sürecinden bahsedebilmeliyiz, ancak benim bilgim TOROS konusunda yetersiz.

Türkiye'nin askeri endüstrisini geliştirmesi gerekiyor, ama buna başlanılacak yer ana muharebe tankı olmamalıdır. Ben bu projeyi prematüre görüyorum.

Orjinalini yazan: KursadA

Erinc, muhendislikte zaten komponentleri tasarlayan uzmanlik ekipleri tabii ki ayri gruplar, ayri insanlar. Tek tek "hadi transmisyon projesi", "hadi top projesi" seklinde boluk porcuk cabalarla olmuyor bu is. Bunlar zaten yillardir yapiliyor.

Yillardir bu forumlarda "yapacaksak kotusunu yapmayalim, hic yapmayalim daha iyi" gibi fikirlerini okuyorum. Maalesef urun gelistirme boyle olmuyor. Ilk yaptigin bir-iki tanesi kotu olacak eminim. Diger uluslarin duzinelerce yila sigdirdigi tecrube ve tasarim birikimini gidip pazardan alip getirmek mumkun olsa keske. Bunun baska bir alternatifi yok.

"Paramiz yok" argumani ulke savunmasi ve teknolojisi icin onemli boyle bir proje icin gecerli degil. Ulkenin uc-bes tane merakli seyredecek diye Formula 1 pisti yaptirmaya parasi var, tank yapmaya parasi yoksa o ulkenin zaten tanka da ihtiyaci yok demektir.

Tankin ihrac sansinin olup olmamasi da acikcasi cok onemli degil. Ilk tankinin ihrac sansi olmasin varsin, endustri gelistikten sonra ikincisinin ihrac sansi olur. Kar pesindeki girisimcinin zaten tank yapmasinin anlami yok, gidip plastik kova, ne bileyim Unakitan marka sivi yumurta falan yapsinlar. Burada ulusal acidan stratejik onemi olan bir endustriyel tabana sahip olunmasi onemli.


-------------
Y'ar not afraid of the dark, are ya ?


Mesajı Yazan: Kesifci
Mesaj Tarihi: 15/02/2006 Saat 06:13
Dünyada geçerli üç tank tasarım tarzı (zırh öncelikli Anglo-Sakson,ateş kabiliyeti öncelikli Alman ve hareket kabiliyeti öncelikli Rus konseptleri) olduğu için,ne profesyonel camiada,ne de bizim gibi meraklıların arasında ana muharebe tankı sohbeti-atışması bitmeyecek ve bir sonuca bağlanamayacaktır.
Herkezce bilinen gerçek,Türk Kara Kuvvetleri'nin eğiliminin Alman tarzından yana olduğudur.Türkiye ve çevresinin coğrafi çeşitliliği,intikali zorlaştırmaktadır.Kobham gibi ağır zırha öncelik zaten verilmemektedir.İngiliz Chalenger2 ,A.B.D. M-1,İsrail Merkava(onlar da başarıya ulaşana kadar kaç nesil Merkava yaptılar,ihraçta etmediler)gibi ağır tanklar,çölde ve meskun mahalde başarılı olmak için tasarlanmışlardır.
Yukarda sayılan tankların son otuz yılda yaşanan savaşlarda rus tanklarının tozunu attırmasının sebebi de bu çatışmaların çoğunun çölde yaşanmasıdır.
Rus tarzı;Hızlı-basit-kalabalık zırhlı birliklerin (batıya-Avrupa'ya) taarruzu düşünülerek geliştirilmiştir.
Türk Tankı'nda birinci öncelik ateş kabiliyeti olmalı,hareket ve zırh kabiliyetleri makul bir biçimde -modüler zırh kullanılarak- dengelenmelidir!Modüler zırh tasarımları zaman içinde gelişimini sürdürdükçe,yeni zırhlar,tank gövdesi kurcalanmadan yerleştirilecektir.
Aselsan'ımız oldukça,ateş kabiliyetimiz de olacaktır!
Genel harp sanayinde,donanım,yazılım ve aksesuarlar,onları taşıyan araç ve platformlardan daha pahalıdırlar.Bundan dolayı yakın geçmişte 20-30 milyon dolara satılan uçaklar,şimdi aynı gövde ile 40-60 milyon dolara satılıyor.Aynı şartlar,deniz araçları ve zırhlı araçlar için de geçerli.Şimdi en çok 10 milyon dolar değerinde olan tankların değeri,orta vadede bir birinci hat muharebe uçağının ki kadar olacaktır!
Yeterince geciktirdiğimiz tank tasarım ve üretimini bu gün de ertelersek,yarın kabul-tahammül edilemez maliyetlerle dışardan hazır tank almak yada lisans istemek durumunda kalacağız.

TÜRK TANKI.YA ŞİMDİ,YA HİÇ!

-------------
-Ispanaktan agaç olur mu?
-Olmaz mi?


Mesajı Yazan: Erinç Özgür
Mesaj Tarihi: 15/02/2006 Saat 17:42
Orjinalini yazan: Keşifçi

TÜRK TANKI.YA ŞİMDİ,YA HİÇ!


Ne güzel, sloganımız da hazır Acaba önce bir tekerlekli çok rollü ZMA/ZMT tasarımından başlayıp ufak bir proje sürdürme tecrübesi edinilse fena mı olurdu? Ya da bir keşif platformu aracı? "Cobra'yı beğenmedik, Fenek alalım" değil de, "Cobra'yı yeterli bulmadık, geliştirelim" yaklaşımı fena mı olurdu

Aslında böyle bir projede son kararı son kullanıcı verir. Çok yakın zamana kadar son kullanıcının tercihi hep acil ihtiyaç doğrultusunda direkt alıma gitmek olmuştur. Bu eğilim acaba değişti mi? Değişti ise KKK'nın kafasındaki AMT konsepti nedir, bilen var mı? Bir yerlerde yazılı var mıdır üzerinde ÇOK GİZLİ mührü olmayan bir belge?

-------------
Y'ar not afraid of the dark, are ya ?


Mesajı Yazan: Kesifci
Mesaj Tarihi: 16/02/2006 Saat 03:44
Yakın bir gelecekte,amt tasarımlarında devrim yaratabilecek teknolojiler ve amt'lerin kullanım alanlarıyla ilgili çok sayıda soru işareti olduğu için,ne tasarımcıların ne de son kullanıcıların kafasında net bir fikir olmadığı değerlendiriliyor.Savunma & Havcılık,Ulusal Strateji ve MSI gibi yayınlarda da bu dile getiriliyor.
"Cobra'yı beğenmedik, Fenek alalım" gibi bir düşünce yoktur.Olsa olsa Otokar-FNSS rekabetinden kaynaklanan spekülasyonlar vardır.
Kara Kuvvetleri tekerlekli zırhlı araç konusunda -piyade sınıfında teşkilatlanmayı yenilemek gerektirdiği için- kararsız.Acil ihtiyaç bahanesini hep Jandarma kullanır.
Genel olarak T.S.K.nin elini kolunu bağlayan tereddütler ve mali imkansızlıklardır.Sanayimiz yetersiz değildir.

-------------
-Ispanaktan agaç olur mu?
-Olmaz mi?


Mesajı Yazan: Erinç Özgür
Mesaj Tarihi: 16/02/2006 Saat 18:59
Orjinalini yazan: Keşifçi

Sanayimiz yetersiz değildir.

Bence de. Ancak bu tür entegre bir projeyi sürdürmek ve karşılaşılacak teknik, mali ve siyasi sorunları aşabilmek için tecrübe ve kararlılık yeterli mi? (belirtmeliyim ki KKK, Jandarmadan daha fazla acil ihtiyaççıdır )
TOROS projesinde olduğu gibi stratejik bir ortak çözümü kolaylaştırır. Bu tür ortaklıklar biliyorsunuz her bakımdan faydalıdır ama katolik nikahıyla sonuçlanmak zorunda da değildir. Bkz. Alman-Amerikan MBT 70 projesi. Şimdi her iki tarafın ellerinde M1 ve Leo II var.

http://www.defence-forum.net/forum/showtopic.php?threadid=811&time=&pagenum=lastpage - bu forumda da aynı konuyu tartışıyorlar.

-------------
Y'ar not afraid of the dark, are ya ?


Mesajı Yazan: saral100
Mesaj Tarihi: 17/02/2006 Saat 01:19
Stratejik bir ortaklık çözümü kolaylaştıracaktır.Bunu doğru bir yaklaşım olarak adledebiliriz.Ancak ABD ve Almaya örneği bizim amaçlarımıza uygun bir örnek olabilirmi.Her ikiside geçmişiteki tecrübeleriyle silah sanayilerini köklü bir şekilde kurmuşlar.Bu ortaklıkta her iki tarafında kazancı olması doğal.
Bizim stratejik ortaklığımız nasıl olacak.Onların verdiği kadarıyla mı yetineceğiz.Tam teknolji tranferi bile olsa ancak sonu belli bir üretim programıda kullanılabilecektir.Bunada yerli bir proje diyebilirmiyiz.


-------------


Mesajı Yazan: oy61
Mesaj Tarihi: 17/02/2006 Saat 02:08
Bence yerli proje devri bitmiştir artık. JSF projesine ABD niye deli gibi ortak aramıştır? Bu ABD'nin JSF'yi geliştiremeyeceği için mi? Hayır ABD'nin teknolojik altyapısı bu uçağı geliştirebilir ama artık yeni bir silah sistemini geliştirmenin mali boyutları o kadar yüksektir ki artık bu tür savunma projeleri devletler arası ortak projeler olarak ele alınmak zorundadır. Bu sayede hem geliştirme masrafları paylaşılmakta hemde müşteri şu kadar alacam diye tahhüd altına alınmaktadır. Buda projenin fizibilite hesaplarının daha kesin sonuçlu yapılabilmesini sağlamaktadır. Bence burda Türkiyenin yapması gereken milli tank milli uçak gibi 60'lar 70'lerin söylemlerinden kurtulup tank için, savaş uçağı için kimlerle uluslararası ortaklıklar kurulabilir gibi arayışlara girmesidir. Neyseki hem MSB hemde SSM bu yolda ilerlemektedir.

-------------
Hayat bos!!!
Öyleyse epoxi ile dolduralim       


Mesajı Yazan: Ares
Mesaj Tarihi: 17/02/2006 Saat 02:13
Tank işi boştur, esas olan tanksavar helikopterlerdir.adı ustunde tank = hedef

-------------
Ares
If you're in a fair fight, you didn't plan it properly...


Mesajı Yazan: oy61
Mesaj Tarihi: 17/02/2006 Saat 02:29
Karşında tank birlikleriyle birlikte hareket eden bizdeki atılgan gibi sam sistemleri varsa helikopterler için tank = hedef tanımı okadarda kolay olmayacaktır. Bunun yerine bir birini tamamlayan kompozit bir yapı bir ordu için en iyi seçenektir.

-------------
Hayat bos!!!
Öyleyse epoxi ile dolduralim       


Mesajı Yazan: Ares
Mesaj Tarihi: 17/02/2006 Saat 02:40
Körfezde kuma gömülüp saklanmış tankların başına yüksek irtifadan atılan malzemeleri hatırlatır, şu ana kadarki tank versus uçak/helikopter/omuzdan atılan cisim karşılaşmalarında asıl kaybı kimin verdiğine dikkat çekerim

esas kaybı insanlık vermiştir cevabı tamamen başka bir münazara konusudur

hem hedef hem de konservedir netekim:)

-------------
Ares
If you're in a fair fight, you didn't plan it properly...


Mesajı Yazan: volkan
Mesaj Tarihi: 17/02/2006 Saat 02:43
Orjinalini yazan: oy61

Bunun yerine bir birini tamamlayan kompozit bir yapı bir ordu için en iyi seçenektir.


Kesinlikle katılıyorum, Irakta iki kez yaşanılan olaylarda olduğu gibi; bir orduyu veya ülkeyi istediğiniz kadar tepeden bombalayın, tanklarını apachelerle km'lerce geriden havaya uçurun, gidip teslim bayrağını çektirecek olan tanklardır. Tankların ve özellikle de AMT'lerin hem kullanan askerlere ve koruduğu piyadelere, hem de düşmana verdiği psikolojik etki çoğu zaman kendi gücünün de üzerinde olmuştur (Alman panzerleri örneğinde olduğu gibi).

-------------
Sevgi ve Saygylarymla,
volkan.


Mesajı Yazan: oy61
Mesaj Tarihi: 17/02/2006 Saat 03:00
Orjinalini yazan: Ares

Körfezde kuma gömülüp saklanmış tankların başına yüksek irtifadan atılan malzemeleri hatırlatır, şu ana kadarki tank versus uçak/helikopter/omuzdan atılan cisim karşılaşmalarında asıl kaybı kimin verdiğine dikkat çekerim

Irak ordusunu OIF operasyonunda 12 yıllık bir ambargonun ardından teknolojinin bu kadar hızlı değiştiği bir dönemde bir ordu olarak değerlendiriyorsanız haklısınız. Ama unutmayın ki muhteşem AH-64D Apache savaşçısını Kosova krizi sırasında bölgede olmalarına rağmen Belgrad etrafında tank avlarken göremedik. Ama dediğiniz gibi elindeki AK-47 ile helikopter avlamaya çalışan talibana ve füzelerinin son kullanma tarihi geçmiş Irak ordusuna karşı bencede helikopter yanında üzerinde ağır makineli olan bir humvee yeterde artar bile

-------------
Hayat bos!!!
Öyleyse epoxi ile dolduralim       


Mesajı Yazan: Ares
Mesaj Tarihi: 17/02/2006 Saat 03:14
Körfezde kara kuvveti kalmamış, hava kuvvetleri firar etmiş, etmeyenler kuma gömülmüş, piyade birlikleri karşılaştıkları sıhhıyecilere bile teslim olmuş, sıcak çatışma az sayıda olmuş onuda hava kuvvetleri bitirmiş gibi bir durum sözkonusuyken o hengamede tankların mevcut olması yalnızca psikolojik zaten. Tankların devri Wittmann vurulduğunda bitmiştir keza kendisini bertaraf edebilecek malzemeyle karşılaştırıldığında gereksiz pahalı, hantal ve büyüktür. Wright kardeşlerin hiç varolmadığı bir ütopik dünyada yaşasaydık eğer kesinlikle yenilmez olacakları kesindi [:D]

-------------
Ares
If you're in a fair fight, you didn't plan it properly...


Mesajı Yazan: oy61
Mesaj Tarihi: 17/02/2006 Saat 03:28
Uçak/helikopter/tank konusunda doktrinleri hazırlayanlar bile tam olarak bir karar verememişken biz ne desek boş. Ama tank ve hava araçlarının öncelik sırasında bir değişme olduğu kesin. Bazı değişimler acı versede değişim kaçınılmazdır. En azından bir havacılık tutkunu olarak şu an favori olan tarafta olmak beni mutlu ediyor :)

-------------
Hayat bos!!!
Öyleyse epoxi ile dolduralim       


Mesajı Yazan: Erinç Özgür
Mesaj Tarihi: 17/02/2006 Saat 21:04
Orjinalini yazan: saral100

Bizim stratejik ortaklığımız nasıl olacak.Onların verdiği kadarıyla mı yetineceğiz.

Niye stratejik ortak deyince Batı Avrupa veya ABD'yi aklınıza getiriyorsunuz ki? Güney Kore olur, Ukrayna olur, hatta Rusya olur. Belki Çekler olur? Zuzanna KMT'u yapan kimdi, Slovakya mı? Mesela...

-------------
Y'ar not afraid of the dark, are ya ?


Mesajı Yazan: Erinç Özgür
Mesaj Tarihi: 17/02/2006 Saat 21:10
Orjinalini yazan: Ares

Tankların devri Wittmann vurulduğunda bitmiştir keza [:D]

Wittman'ı Kanadalı Firefly Shermanlar vurdu, yandan.

1 tank ~=7-8 mil.$. 1 AH-1Z/AH-64D ~=30-35 mil.$
16 adet Hellfire ile 16 saniyede 16 tank götürsünüz ayyrıı. Konumuz o değildi.

-------------
Y'ar not afraid of the dark, are ya ?


Mesajı Yazan: panzerjager
Mesaj Tarihi: 17/02/2006 Saat 22:20
tanksız bir kara kuvveti düşünülemez. piyade tankı korur, tank piyadeyi. piyade aynı zamanda tanka hava savunması da sağlayabilir (stinger gibi). bu iş ekip işi. orduda her grup birbirini destekler. tamamen forvetten oluşan bir futbol takımı düşünülebilir mi?

-------------


Mesajı Yazan: saral100
Mesaj Tarihi: 17/02/2006 Saat 23:42
Orjinalini yazan: Erinç Özgür

Orjinalini yazan: saral100

Bizim stratejik ortaklığımız nasıl olacak.Onların verdiği kadarıyla mı yetineceğiz.

Niye stratejik ortak deyince Batı Avrupa veya ABD'yi aklınıza getiriyorsunuz ki? Güney Kore olur, Ukrayna olur, hatta Rusya olur. Belki Çekler olur? Zuzanna KMT'u yapan kimdi, Slovakya mı? Mesela...


Size katılıyorum.Ancak demek istediğim şu anki siyasi ve ekonomik profilimizde buna imkan tanınabilirmi.
Ordu donanımının çok büyük bir yüzdesi batılı özellikle ABD kaynaklı.Saat ömrünü tamamlayan her parçayı üretici firmadan binlerce dolara satın almak durumundayken..kaldı ki bu parçayı üretibelek altyapı ve fabrika düzeyinde tesis mevcut...
Asya ve Doğu Avrupaya yönelebileceğimiz konusunda şüpheliyim.

-------------


Mesajı Yazan: Erinç Özgür
Mesaj Tarihi: 18/02/2006 Saat 00:51
Orjinalini yazan: saral100


Saat ömrünü tamamlayan her parçayı üretici firmadan binlerce dolara satın almak durumundayken..


Çoğu malzememnin yedek parçası yerli üretiliyor. Endüstride sorun yok. İran bile F-4/5/14'leri yıllardır reverse engineering ile uçuruyor, hatta Hawk ve SM-1/2 füzeleri bile atar hale getirdiler ki takdir edile... Asıl sorun yazılımda. AH-1Z işi ondan olmadı hatırlarsanız.

Orjinalini yazan: saral100


şu anki siyasi ve ekonomik profilimizde buna imkan tanınabilirmi. Asya ve Doğu Avrupaya yönelebileceğimiz konusunda şüpheliyim.


Endişe etmeyin, memleket vadici tayfasının çığrıştığının aksine büyük memleketlerin "cısss, sakın haa" diyebileceği bir ülke değil. Kendi politikalarını kendisi belirler ve uygular. Uluslararası normlara uyduğu sürece de kimse bedel medel ödetemez.

-------------
Y'ar not afraid of the dark, are ya ?


Mesajı Yazan: Yeniceri
Mesaj Tarihi: 18/02/2006 Saat 01:37

Bir elma saatım 4 lira. 4 liraya 2 elma aldım, sattım 8 lira. 8 liraya 4 elma aldım, sattım 16 lira.

Sanayi böyle bir şeydir. Dışarıdan almak daha ucuz, neden fabrika yapıp Sanayinin en elit fakat en riskli kulvarında koşayım. Değilmi. İşte bu memleketi en başından bu yana yukarıda saydığım pratikte haklı gözüken ancak acı günlerde ciğerleri beş para etmeyen ama savaş tarihleri masal gibi gelen devletlerin bize döşedikleri sakınlı sukunlu şartları bu hale getirmedimi.

   Sanayide öyle ürünler vardır ki satış sonrası iş bitmez. Hepimiz zaten bu konuyu biliyoruz. Geri besleme daima vardır.Televizyon, Buzdolabı, Bilgisayar, DVD, Otomobil, Kamyon, Tank,Top,Obüs,Uçak vs.vs.vs. Bu ürünler satış sonrası satıcı firma için geri gelecek ürünlerdir. Hiç gelmeyen yılda bir gelir. Sanayide Rölanti işte o zaman devreye girer ve satışınız olmasa bile (ki bu zor bir ihtimal) rölantide işletmeyi ayakta tutacak sermaye herdaim olur. Birde düşünün sizi devlet destekliyor. Durum ne olur acaba.?

   İşte örneğini hepimiz yaşadık yeni. Doğalgaz sıkıntısı. Ruslardan tepeden yedik kazığı, İrandan geriden yedik kazığı. Pahalı dediler yapmayın dediler ve üstüne üstlük Petrol Baronlarının desteklediği Greenpeasecilerin yaptığı eylemlerde etkili olunca yapılamadı bu memlekete Nükler Santral. Yok pahalıymış yok zararlıymış. Milletin düştüğü durum ortada. Allahın doğal gazında bile bize konulan postayı düşünürseniz, Savunma Sanayi konusunda bize konulan postaların boyutunu siz düşününki hepimiz biliyoruz bu postaları.

Türkiye gibi bir devletin ve desteklediği İşletmecilerin paradan çok başka şeyler düşünmesinin vakti geçmiştir. Bir an önce hızlı bir tempo ile kaçırılan zaman farkının bir an önce kapatılması, satış pazarlama vs. gibi şeyleri düşünmeden acilen Tank porjesinin devlet desteği ile sağlanan sermaye yardımının da güçvermesi sayesinde bir an önce hayata geçirilmesi gerekir.

Gelelim TUSAŞ'a. İşte bakın durum ortada. Montaj politikasına bağlı bir işletmenin düştüğü durum. Sizin olmayanı bırakın montajını, üretseniz bile bir sonu mutlak vardır. Ama kendi oyuncağınız olursa onunla eğlenmek herdaim mümkün. TUSAŞ'da biz başkalarının oyuncakları ile oynadık. Ve acı durum karşımızda bilmem kaç milyon metre kare ile dev gibi duruyor.

Saygılarımla


Mesajı Yazan: saral100
Mesaj Tarihi: 18/02/2006 Saat 06:25
Bu konu böyle uzar gider.......
Ulusça kesin,katıksız irademiz ile hertürlü engeli aşabilecek politakaları üretmek elimizde.Başaracağız,inanıyorum.

Herkeze selamlar,saygılar..




-------------


Mesajı Yazan: liberty
Mesaj Tarihi: 19/02/2006 Saat 02:15
TAİnin finmecanicaya satılacağını duydum. Nederece doğru bilmiyorum. Halbuki ne umutlarla kurulmuştu. F-4 modernizasyonunu İsraile verirseniz, pilotsuz uçakları İsrailden alırsanız, Cn 235 leri üretirken bırakıp ATR alırsanız, geliştirilen projeleri para yok diye çöpe atarsanız, kurduğunuz uçak fabrikası ona buna parça üretimi yapan yan sanayi fabrikası haline gelir. Ondan sonrada satarsınız.
Halbuki savunma sanayi her yerde devlet desleklidir. Bazı yerlerde tamamen devletin elindedir. Çünkü ürünlerin alıcısı sadece devletlerdir. Üstelikte savunma sanayii bir ülke için hayati öneme haiz bir sanayidir. Bu sanayinin gelişmesi ve yaşaması için parayı düşünmeyeceksiniz. Düşünürseniz devamlı sil baştan yaparsınız.Üstelik de size satmazlarza nereden bulacağım diye kara kara düşünmeye başlarsınız. TAİ Türkiye'de ilk kurulan uçak fabrikası değil. daha önce kurulanlar dışarıdan aldığımız uçaklar daha ucuz diye kapatıldı. Yediğimiz ambargolardan sonra aklımız başımıza geldi (acaba?)TAİ yi kurduk. Şimdi TAİnin durumuna bakın, uçak yerine parça üretiyor.Sipariş almazsa ne olacak kapısına kilitmi vurulacak yoksa satılacakmı?
Tank işide öyle, geliştirmek üretmek çok para, hazır alalım derseniz, günü gelir size o tankı satanlar "bizden aldığınız tankları öyle her yerde kullanamazsınız" derler.Hatırlayın Almanlar Leoları ve BTR leri güneydoğuda, kuzey Irakta kullanamazsınız demişlerdi.
O sebeple Türkiye gibi bir ülkenin ne yapıp edip kendi savunma sanayiini kurması, kurduklarınıda yaşatması gerekir.
Sevgilerimle.   


Mesajı Yazan: LIMA TRAIN
Mesaj Tarihi: 19/02/2006 Saat 06:53
Hepinize selamlar Bütün yazışmalarınızı okudum. Gönlüm isterki yapılacak tank % 100 Türk malı olsun Lakin, Ülkemizin cografyası (Güneydoğu ve Doğu Anadolu) gidenler varsa bilirler bu tip ağıs zırha sahip ve hareket kabiliyeti düşük yapıdaki tankları sadece hedef yapacak düzen içindedir. Teknolojinin hızl değiştiği ve USA ile Israil'in IHA geliştirme çabaları artmakta ve başarılı oldukları gözlenmektedir. İleride cephenin çok gerisinden insansız olarak havalanacak Uçak/Helikopter veya yeni nesil uçan savas aracları kayıp vermeksizin "stealth" özellikleri ve Uydu bağlantıları ile en zor arazi koşullarında hedeflerin yakınına kadar gelip veya çok uzun mesafeli roketleri ile nokta vuruşu kabiliyetine haiz olacaklardır. Bu durumda Tank a ne gerek olacaktır ? Psikolojik etkisi hariç şehir içi gerilla savaslarında da etkisi azalmakta omuzdan atılabilecek her türlü tanksavar roketi ile veya tank mayını ile vurulabilmektedir. Bunların örnekleri 1 ve 2 körfez savaslarında artık görülmüştür. Bu sebeple benim fikrimce AWACS ve Uydu ile çok iyi bir erken ihbar, her türlü karıştırmaya kkarşı güçlü haberleşme ve gerektiğinde çok hızlı AM400 - C130 ve hatta CN235 lerden atılabilecek gerketiğinde helikopter ile taşınacak Cobra sınıfı füze veya ağır makineliye sahip silah sistemleri çok daha akıllıca olacaktır.
Bu sebeple sitenizde daha aktif olarak model uçak ve roket yarışmaları için basında kullanılarak ileride bu konulara ilgi duyacak yeni genç nesil bu bilinç aşılanmalı amatörce yapılan araştırmalar emin olun en geç iki nesil içinde yukarı bahsettiğim IHK veya CRUISe füze sistemlerinin ülkemizde yapılmaması için hiçbir neden bırakmayacağını görebilirsiniz.

İlerideki muhtemel muharebe araçları insansız uçaklar ve füzeler olacak genel yıkım sonrasında yine başrolü profesyonel ve teknolojik olarak iyi silahlanmış piyadelere kalacaktır.

Esenle kalın


Mesajı Yazan: Kesifci
Mesaj Tarihi: 20/02/2006 Saat 05:35
Bütün hisseleri yeni millileştirilen TAI'nin İtalyan'lara satılması herhalde sözkonusu değildir.Sadece yakınlaşan Türk-İtalyan ilişkilerinden dolayı bahsi geçiyor.Erdoğan-Berlusconi samimiyetinden ileri geliyor sanırım.
Birbirlerine karşı savaştıklarında,daima saldıran konumunda olan hava araçları elbette zırhlılardan üstündür.Ama diğer bütün unsurların,piyadenin mutlak zaferi için savaşa dahil olduğunu kabul edersek,bu iş tanksız olmaz!Ayrıca taktik yeteneklerini,yani KSİU (kıta sevk-idare usüllerini) bir meleke haline getirmiş her komutan,emrinde ki zırhlıları düşmanın gözünden ve ateşinden -hele ki Anadolu topraklarında- kaçırabilir.
Tanksız olmaz!

-------------
-Ispanaktan agaç olur mu?
-Olmaz mi?



Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.04 - http://www.webwizforums.com
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide - http://www.webwizguide.info