Efen' im;
Hani derler ya "Türk' ün akly ya kaçarken ya da ... gelir" diye, i?te bugün bunun gerçek oldu?una ?ahit oldum.
Sabahleyin Özkan Üner'i eve davet edip kahvaltymyzy da ettikten sonra Müze' deki Kulüp toplantysyna gitmek için hazyrlanyrken Müze' de bulunan vitrinlerin anahtarlaryny da devretmek için aryyorduk.
Kaçacak yer yok, mecburen devir için toplantyya gitmek zorundayyz.
Aradan aylar geçmi?, anahtar dedi?imiz öyle 6-7 santim de?il sadece 1 santim uzunlu?unda küçücük ?ey. Alt tarafy ye?il renkli bir ipin ucuna ba?ly. Bul bulabilirsen.
Hanyma soruyoruz hatyrlyyormu diye, o da "kolay hatyrlayaca?yn bir yere koymu?tun" diyor. Zaman daralyyor...
O arada benim midem syky?tyryyor ve ben kendimi tuvalete zor atyyorum.
Klozetin sycakly?y ve vücudumun rahatlamasyyla aklyma birden mavi renkli ya?murlu?umun cebi geldi. Aklyma geleni dillendirdi?imde önce hanymyn tepkisiyle kar?yla?mam çok do?aldy tabii; "Ne âlâka!!??"
15 saniye sonra mutlu haberi duydu?umda ise gözlerim ya?army?ty.
Bir atasözünün ne anlamlar içerdi?ini bir kere daha görmü?tüm!
Sanyrym ileride çocu?uma bu atasözünün ne anlama geldi?ini rahat bir ?ekilde anlatabilirim :)))

Düzenleyen Ares - 11/10/2009 Saat 19:45

:)