?? O ne?

Özür dilerim, öneriniz saçma geldi. Tineri buharlaştırdığımda doğrudan havaya karışacak, onu soluyacağız. Yetmezmiş gibi ilk yağmurda tekrar yere inecek, sulara karışacak, yediğimiz sebze meyve inek koyun vs vs... bize dönecek. Çöpe attığım boyalı bezlerin de çöplüğe atılacağına, orada açıkta yemek bulmaya gelen martıları, kedileri vs zehirleyeceğine, kalan kısmının da yine topraya karışacağına hiç değinmeyeyim isterseniz.

Kanalizasyona boca ettiğimde ise doğrudan denize karışacak, ilk orayı zehirledikten sonra buharlaşıp atmosfere gidecek, oradan yine yere inecek. Hiçbir farkı yok.

Bu mereti yoketmenin tek yolu arıtma tesisi. O da Türkiye'de yok. Hoş, tineri düzgün arıtacak tesis var mı onu da bilmiyorum.

Çevreyi bu kadar düşünüyorsam bu hobiyi bırakmam lazım, kullandığımız boyalar, tiner, yapıştırıcı,vs... hepsi çevreye ve bizim sağlığımıza zararlı. Ama öte yandan, orada fabrika gürül gürül arıtma yapmadan atığını nehire veya denize boşaltırken, fabrikalar duman salar ve ceza ödemezken, her şeyden önce devlet kurumları bile çevreyi hiç sallamazken, bir avuç maketçinin oturup pis tinerlerini kavanozlarda ömür boyu saklayarak bir yere varabileceğini de hiç düşünmemekteyim. Başka imkanım olsa klozete neden dökeyim ki zaten, bu meretten kurtulmanın şu şartlarda bir olanağı yok.

Bu vatan ve ülke bizim ama ormanlarını parselleyip villa yapıyorlar, güzelim koylarına ya beton yığını ya da nükleer santral, derelerine kanalizasyon. Eh ben de pis tinerimi içeyim bari, doğa kurtulacaksa...

Bahçede binanın temeline doğru giden bir incir ağacı var, bütün zehirli atıklarımı ona döküyorum :D

Bir yerlerden başlamak lazım. Eğer bu hobiyi yapmayalım dersek en kötüsünü yapmış oluruz. Örneğin, elektrik üretmek için Çernobil yaptılar, patladı. Vazgeçtiler mi, hayır. Ama ne yaptılar daha iyilerini yapana kadar yapılanı daha güvenli kullanmaya çalıştılar. Bizde yapılana kadar en iyi şekilde ortadan kaldırmalıyız.
Saygılarımla.

Emroglan bey.Bütün forumu aşağı yukarı okumaya çalıştım.Halada devam ediyorum.Ancak birine hitaben SAÇMA kelimesini gördüğümü hatırlamıyorum.Bu kelimenizi sevmedim.Ben sadece biz maketçiler olarak en azından bizler olabildiğince çevreye daha saygılı olalım istedim.Boya konusunda yapacak şeyler ver.Çöplükte yemek arayan hayvanları ve sonrasında toprağa karışmasından bahsediyorsunuz.Evet doğru.Ancak Evde oluşturacağınız sırf boyalı bezlere ayrılmış bir poşetin nekadar yararlı olacağını düşünemiyorsanız bişi diyemicem.Bana diyebilirsinizki "fikriniz bana uygun gelmedi nedeni de şu şu şu şu.Bende efendice okur saygı duyarım ama yazdıklarınıza SAÇMA diye cevap vermezdim!!!!!!

Düzenleyen SkippeR

Arkadaşlar. Çok komik birşey tartışıyorsunuz. Amacınız doğayı korumak. Ama elinizdeki maketlerle bunu yapmanıza olanak yok. Çünkü onlar üretildi ve üretimlerinde ortaya çıkan atıklar + kendilerinin bugünkü halleri + o cafcaflı paketleri zaten doğaya yeterince zararlı. Artık üretildiler ve bu aşamada çevre için onlarla ilgili olarak yapabileceğiniz birşey yok.

Bu tartıştığınız konu doğa koruma çalışmalarının gizli düşmanıdır. Çünkü otoriteler "herkes evinin önünü temizlerle her yer temiz olur" formatındaki bu yalanları piyasaya sürerler ve arka bahçenizde enerji üretimi altında dnyayı yok eden fabrikalar kurarlar. Siz dünyayla barışık yaşarken onlar gerekeni yaparlar.

Pardon. Bu güzel tartışmayı bölmek istemezdim ama, tiner konusunda müsadenizle ufak bir katkı yapmak arzusundayım.
Kirlenmiş sentetik tineri (fırça temizlemek için kullandığınızı) kabında uzunca bir süre bekleterek boya taneciklerinin dibe çökmesini sağlayıp, tekrar kullanabiliyorsunuz. Boya tanecikleri kabın dibine çöküyor. Sellülozik tiner için aynı şey olur mu bilmem, muhtemelen mümkündür...
Taneciklerin dibe çökmesinin sebebi herkesce malum: Yerçekimi.
Aslında kirli tineri bir şekilde santrifüj edebilirsek temizleme sürecini de hızlandırabiliriz. Bu aşamada sorun bunun nasıl yapılacağı...
Kirli tinerin bir başla kullanım alanı da pist yapımında apron üzerindeki jet yakıtı izleri olabilir. Böyle bir kullanımla ilgili olarak, Yeşilköy Hava Müzesi'nin Model Uçak Bülteni'nde Sn. Özkan Türker tarafından yazılmış bir makale hatırlıyorum.

Düzenleyen onge

Selülozik tinerde de çökeltme yöntemi ile,kavanozda ki tinerin kabaca yarısını,pipetle veya şırınga ile çekip kurtarmak mümkün.Çökeltiyide mecburen kanalizasyona döküp kavanozu su ile yıkıyorum.Selülozik,sentetik tiner,alkol ve su ihtiyacını satıldıkları şişelerin içinden gidermekte şahsen zorlanıyorum.Alkol ve suyu küçük,plastik soda şişelerinde,tinerleri ise conta kapaklı marmelat kavanozlarında (ağzına kadar doldurmadan) bulunduruyorum.Bir kavanozda,kirli selülozik tiner için mevcut.
Temiz alkol-tiner kavanozlarına soktuğum temiz pipetleri,kirli tinere veya boya kaplarına (özellikle metalik boyalara) asla sokmuyorum.Yani temiz,boya bulaşık ve metalik boya bulaşık olmak üzere,üç tanede pipet olmalı elinizin altında.Böylece modele attığım boyada istenmeyen partiküller olmasını engellediğim gibi,pipetleride daha uzun müddet kullanıyorum.

Aaaamaaaan diyeyiim. Tinerle ateş şakaya gelmez, namussuz patlar gibi yanar, hızlı tutuşur, alevi gördü mü her türlü şerefsizliği yapar. Açık alan bile kurtarmayabilir. Doğayı kurtaralım derken kendimizden olmayalım.