birden aklıma yaptığım bir saçma hareket ve sonucu geldi

olay şuydu: airbrush'ımın nozülünden hava sesi geliyordu
dinlemek için kulağıma götürdüm ve yanlışlıkla tetiğe bastım....
kabı temizlemek için kullanmakta olduğum SELİLOZİK tineri kulağıma bastım

artık kulaklarım daha iyi duyuyor

ne kadar tehlikeli olduğunu düşünmek bile istemiyorum...


evet arkadaşlar sizinde böyle garip modelcilik kazalarınızı bekliyorum...
zira ucuz yırttığımız bir kazayı başka arkadaşlarımız ucuz atlatamıyabilir...

valla evde gece donla maket yaparkene bigün caponla bişii yapıştırmam gerekti.. fakat japon tıkalıymış bende biraz zorlayınca ucu açılır niyetine şişeyi sıkınca ucundaki aparat fırladı... bacaam komple japon olduydu..acısını ben bilirim.. allahtan ortalar bir yerlerde gelemdi mazaallah..

Bazıları hatırlar, airbrush'ı dalgınlıkla tiner dolu kavanoza sokup hava üflemiştim.kavanozdaki tiner gözüme isabet etmişti.

Bir de daha önce söylemedim ama, yazın bir sivil oto almıştım, Boyaya sokmadan önce, parçaları ve kaportayı, deterjanlı suda yıkadım. Kurusun diye yatağımın üstüne koydum. Odamın darlığının da verdiği bir dalgınlıktan, 10 dakka sonra nedense yatağa oturasım geldi. Kupanın üstüne güzel bir oturuş... ve ilk yapamadan çöpe atmak zorunda kaldığım maketim..

Benim başımdan geçen son kaza bana hiç bir zarar vermedi fakat 1/72 f-16'mın itlafı ile sonuçlandı. Boya aşamasını filan bitirmiş olduğum f-16'nın gecenin bir yarısı uyuyamayıp decallerini yapıştırma fikri ile başına oturdum. Neyse bir iki decal yapıştırdım derken kolumun çarptığı micrsol şişesi decallerin üstüne içini boşalt. Kıvrak bir hareketle şişenin ancak yarısını kurtarabildim fakat decaller heba oldu. O an decale mi üzeleyim dökülen micrololüme mi üzeleyim derken ufak bir sinir krizi geçirmişim. Zaten final öncesi maksimum streste olduğum bir dönem olduğu için o sinirle giriştim f-16'ya. Zaten garibimin kendini koruyabilme gibi bir özelliği olmayınca sonu çöp oldu Sonradan çok üzüldüm gerçi ama iş işten geçmişti ve 1 aylık emek 20 sn'yede yok olmuştu. Ne demişler öfkeyle kalkan zararla oturur.

Aman dostlar, dikkat edin kendinize, ülkede zaten az modelci var, onlarda sağlam kalsın.

Ben de seneler önce, kurşun ağırlık için ocak ateşinde döküm yaparken, alçı kalıpta kalmış olan su, eriyik kurşun tarafından aniden faz değişimine uğrayınca, küçük bir patlama ile kurşun parçaları uçuşmuştu her yere, biri de gözüme! ancak neyseki gözüme gelene kadar soğumuştu! o gün bugün o işi gözlükle yaparım

Geçende başladığım 4 modelden biri olan Bf110'un ana gövde parçalarından birinde yamukluk vardı. Mum ateşinde yavaş yavaş düzelteyim dedim.. Baktım uzaktan çok az etkiliyor.. biraz yaklaştırayım dedim... artık kaza geçirmiş bir Bf110 diorama fikrim var

valla benim böyle ciddi tehlikeler olmadı ama tek bi olay geldi başıma anlatayım.stoklar bölümünde görmüş olduğunuz SZD-50 Puchacz planörünün boyasını atıyorum.airbrush ım da çalışıo o zaman.tüp azına kadar boyayla dolu.atölyenin camları açık.fakat ben ne olur ne olmaz diye maske taktım.filtreli maskelerden.boya bitti maske yi çıkardım.maskeyi çıkardıktan sonraki halim burnumun kenarları ve tüyleri bembeyaz olmuştu.hemen tinerle temizledik.tabi sonra anladım ki maskesiz yapmak maskeli yapmaktan daha iyi.

Ben şimdiye kadar 3 kere elektriğe kapıldım, elektrik sanıldığı kadar zararlı değilmiş!
Bir tanesi modelle ilgili, onu anlatayım:
1978 idi galiba; balsadan kendi çizdiğim 1/10 luk bir modeli yapıyorum, büyük bir arka camı var. Bombeli olarak arkaya kavuşuyor, artı her iki yana da cam dönüyor. Asetatı kalıplayayım dedim, alçıdan bir kalıp döktüm, içine de rezistans teli koydum ki alçıyı ısıtsın ve ben de asetatı üstünde gerdirerek şekillendireyim.

Neyse, alçı dondu, onu koyduğum teneke kalıptan çıkardım, avucumda tutarken de nasıl ısınıyor diye fişe soktum!

Amaniin! Avucum zangır zangır titriyor; öyle bir fırlattım ki alçıyı! Alçı tekrar granüler hale dönüştü...

Sonra bu sevdadan vazgeçip bakır telden döverek sırt ve yanların birleşim yerine de çerçeve yapmış ve arka camı 3 parçadan oluşur halde bitirmiştim...

Bu modeli hiç tamamlayamadım, sonra yokoldu gitti.

Herkese çok geçmiş olsun.
Benim anlatacağım kaza değil de, acemiliğin kazandırdığı tecrübe;
İlkokul yıllarım. 1/48 F-16. Marka hatırlamıyorum. Buruna ağırlık koymak gerekiyor. Saat geç olmuş ve yatacağım. Ağırlık olsun diye burunun tamamını yapıştırıcıyla doldurdum Hangi akla hizmetse?
Sabah uyanıp modele baktığım anki hislerimi hala unutmadım

Sonuçta, erimiş burunlu bir F-16 m olmuştu.
Aslında yanan malzemelerin bulunduğu diorama için iyi bir teknik. Parça içe doğru büzüşüyor. Eriyip büzüşen metal efektleri yaratmak mümkün.
Yapıştırıcıya günah, o ayrı.